Buradasınız
Pendik’ten Soma’ya Ses Verdik: “Örgütlenelim!”
Aydınlı’dan bir eğitim işçisi

18 Mayıs Pazar günü UİD-DER Tuzla temsilciliği olarak, Soma’da kaybettiğimiz işçi kardeşlerimizi aramızdan çekip alanın kader olmadığını, bunun bir katliam olduğunu anlatmak için Pendik’te stant açtık. İş kazalarının her gün onlarca işçinin evine ateş düşürüyor olmasının son örneği olan bu faciaya tepkiler ve öfke oldukça fazlaydı. “Haklısınız, bu bir katliam. Ne yapmamız gerekiyor? İmza atalım mı?” diyerek yanımıza gelen pek çok işçi oldu. UİD-DER’li işçiler olarak, daha önce yürüttüğümüz “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” imza kampanyamızdan bahsettik. İş cinayetlerinin, işçilerin en yakıcı sorunlarından biri olduğunu, bu nedenle de kampanyamızı uzun süren çabalarımız ve işçilerin desteği ile sürdürdüğümüzü anlattık.
Konuştuğumuz işçilerin ortak tepkileri vardı şüphesiz. Öfke duyuyorlardı bu kıyıma. Özellikle daha önce iş kazası geçirmiş olan bir işçinin söyledikleri önemliydi: “Birlikte hareket etmediğimiz sürece canlarımız yanmaya devam edecek.” Başta bunun kader olduğunu söyleyen işçilere, Türkiye’yi diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslayıp açıkladığımızda fikirlerini değiştirdiler. İşçiler, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasından şikâyet ettiler. Bu yüzden iş cinayetlerinin, taşeronlaşmanın yaygın olduğu diğer sektörlerde de devam ettiğini anlattılar. Aralarında daha önce madende çalışmış birinin de bulunduğu, bir grup bahriyeli, İşçi Dayanışması bültenimizi alıp mutlaka başkalarına da okutacaklarını söylediler. Bir tır şoförü de Adana’dan gelmişti. Başka nerelerde şubelerimizin olduğunu sordu ve bize ulaşmak istediğini söyledi. Genç işçilerin de ilgisi oldukça yoğundu. Liseli bir grup genç, okullarında Soma’da yitirdiğimiz sınıf kardeşlerimiz için eylem yaptıklarını söyledi. “Daha neler yapabileceğimizi sizin gibi bilinçli insanlardan öğrenmeli, biz de bir şeyler yapmalıyız” diyerek alkışlayarak ayrıldılar. Farklı kurumlardan bizi tanıyanlar: “Sizden başka kimseyi göremiyoruz meydanlarda” diyerek İşçi Dayanışması bültenimizden aldılar.
Bizler, UİD-DER’li işçiler olarak iş cinayetlerinin, işçilerin en yakıcı sorunlarından biri olduğunu biliyoruz. Her gün, iş yerlerinden yeni bir ölüm haberini artık duymak istemiyoruz. Patronların ve onların temsilcisi olan iktidarın biz işçilere layık gördüğü ölürcesine çalışma koşullarına razı olmayacağız. Bir kadın işçinin de standa gelip dediği gibi: “Patronlar, güçlerini bizim birlik olamamamızdan alıyorlar.” O nedenle gücümüze güç katmalı, bu düzende üretenler olarak mücadelemizin örgütlü üreticileri olmalıyız.
Son Eklenenler
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...