Buradasınız
Pikniğimiz
Kartal’dan bir tekstil işçisi
Arkadaşlar sizlere UİD-DER’li bir grup işçi olarak düzenlediğimiz ve benim de katıldığım bir piknikten söz etmek istiyorum. Baharın gelmesiyle birlikte herkes açık alanlara ve piknik yerlerine gitmeye başladı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de bir piknik düzenledik. Piknik dendiğinde akla mangal yapmak, top oynamak ve dönüş saatine kadar miskin miskin yatmak geliyor. Fakat bizim katıldığımız piknik çok farklı bir piknikti. İnanın zamanın nasıl geçtiğini bile anlayamadım. Her dakikası herkesin katılımıyla dolu dolu geçti. Sabah 08.30’da başlayan pikniğimiz akşam 18.00’da bitti. Bu saatler arasında ne mi yaptık? Her arkadaşın evden hazırlayıp getirdiği yiyecekler, oyunlar, marşlar, türküler, saz ve gitar dinletisi, halaylar vs. her şey planlı ve programlıydı. Adeta işçilerin kendi elleriyle hazırladıkları bir şölende gibiydik. Ama hepsinden önemlisi, insanların günlük hayatlarında yapmadıklarına emin olduğum tartışma/sohbet bölümüydü. Bu bölümde pikniğe katılan herkesle 1 Mayıs’ı, şu anda bulunduğumuz durumu, sıkıntılarımızı ve her şeyden de öte geleceğimizi tartışma fırsatı bulduk. Normal hayatın bireyci ve bizi kendi kabuğumuzda yaşamaya zorlayan alışkanlıklarını aşan birçok kişi, toplumsal sorunlardan bahsetti. Bütün arkadaşların ortak fikri, mücadele etmeden gerçek kurtuluşa kavuşamayacağımızdı. Bunun için de geçmişimizi öğrenmemiz ve nasıl bir dünyada yaşadığımızı kavramamız gerektiğine karar verdik.
Burjuvazinin sermaye düzeni dünyaya hâkim oldukça; açlık, yoksulluk, sefalet, sömürü, savaşlar, hastalıklar ve ölümler daha da artacaktır. Bundan kurtuluş işçi ve emekçilerin birlik ve mücadelesinden geçiyor. İşçi sınıfı olarak bizleri toplumsal kurtuluşa götürecek olan yol, geçmişimizi öğrenmekten ve bize doğruyu gösteren Marx, Engels, Lenin, Troçki gibi devrimci önderlerin izinden gitmekten geçiyor.
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadelesi!
Yaşasın Devrim, Yaşasın Sosyalizm!
Yaşasın UİD-DER!
1 Mayıs’a Sahip Çık
Vampirin Doymayan Açlığı
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...