Buradasınız
Safımızı Bilelim, Mücadeleye Katılalım!
İkitelli’den bir tekstil işçisi
2009 1 Mayısını emperyalist savaşlar ve ekonomik kriz ortamında karşıladık. Savaşların sürdüğü, patronlar sınıfının yarattıkları ekonomik krizin can yaktığı, işsizliğin milyonlara ulaştığı, yoksulluğun arttığı bir dönemde işçilerin birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta alanlardaydık. Biz UİD-DER’li işçiler olarak pankartımızla, flamalarımızla, dövizlerimizle alana girmek için temsilciliklerdeki arkadaşlarımızla buluşup coşkumuza coşku katıp alana doğru yürümeye başladık. Kortejimiz yine disiplinli ve coşkuluydu. Gelincik tarlasına benziyordu; kırmızı flamalarımız havalarda dalgalanıyordu. Sloganlarımızı gür bir sesle haykırdık. Çevremizdeki insanlar bizi alkışlıyorlar ve disiplinli kortejimize hayranlıkla bakıyorlardı.
1 Mayıs’ın tüm dünya işçi sınıfı için anlamı ve önemi çok büyüktür. Her sene 1 Mayıs’ta işçi sınıfı en yakıcı taleplerini ve en önemlisi örgütlü gücünü burjuvaziye gösterir. Yaşadığımız topraklarda 1 Mayıslar dağınık kutlandı, dağınık olduğumuz için de burjuvazi işçi sınıfını cılız görüyor. Cılızız, çünkü örgütlü değiliz. Eğer örgütlü olsak istediğimiz yeri de alırız istediğimiz yerde de kutlarız. Bu tarihe kadar işçi sınıfı pek çok kez mücadele uğrunda bedeller ödedi, kanı döküldü. Ama hiçbir katliamın hesabını soramıyoruz örgütlü bir işçi sınıfı olmadığımız için.
Peki, nereye kadar böyle dağınık işçiler olacağız? Ne zaman bir araya gelip kaybettiğimiz haklarımızı yeniden geri alacağız burjuvaziden? Daha neyi bekliyoruz? Zaten ekonomik kriz her gün biraz daha girerken cebimize biz işçiler çekmiyor muyuz bütün çileyi? Bize çile çektiren patronlar sürüyor dünyanın sefasını. Uyanma vakti geldi de geçiyor. Biz işçiler 1 Mayıs gibi anlamlı ve önemli günlerimizde taleplerimizle, hep birlikte, çoluklu çocuklu, alanlarda olmalıyız. Biz UİD-DER’li işçiler her sene bunu yapıyoruz. Geçen sene 1 Mayıs öncesinden aylarca yoğun emek verdiğimiz “1 Mayıs Karanfilleri” adlı bir oyun koyduk sahneye. İnsanlar öncesinden 1 Mayıs’ın nasıl ortaya çıktığını ve işçiler için öneminin ne kadar büyük olduğunu gördü. Ve UİD-DER’le alana çıktık hep beraber. Bu sene yine 1 Mayıs’ın önemini anlatan bir şenlik düzenledik ve 1 Mayıs günü de UİD-DER pankartı altında haykırdık taleplerimizi. İşçi emekçi kardeşlerim, artık safımızı bilelim, yerlerimizi alalım, mücadeleye katılalım!
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
46. Yılında Kavel Destanı
UİD-DER Olmasaydı
Son Eklenenler
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...