Buradasınız
Seçim Öncesi Durumumuz
Kartal’dan bir işçi
Yerel seçimler öncesinde iktidar, kitleleri kutuplaştırmaya hızla devam etti, Cumhurbaşkanı ülkenin yarısını “terörist” ilan etti. Demokratik haklardan biri olan seçme ve seçilme hakkına, kendilerine oy verilmedikçe saygı göstermeyeceklerini dile getirmekten geri kalmadılar. Onlara göre ülke beka tehdidi altında ve tek kurtuluş AKP’de!
Oysa onca yıldır yönetimde olanlar, özeleştiri yapmak yerine her sorunu dış güçlere ve terörist ilan ettikleri muhalefete yüklemekteler. Hatta İçişleri Bakanı bu seçimin bir ders verme seçimi olmadığını belirtip seçmenlerinden onları zayıf düşürmemesini istedi. Sormak lazım, seçmenler seçimlerde de değilse ne zaman hesap soracaklar?
Giderek artan ekonomik krizin üstünü örterek, kitleleri kutuplaştırarak saltanatlarına devam etmek istiyorlar. İktidar sorunlara çözüm bulmak yerine 7 milyonu bulan işsizliği, artan fiyatları, hak gasplarını sümen altı etmenin derdinde! Örgütsüz kitleler de bu şartlarda birbirlerine daha rahat düşman edilmekte.
Artan işsizlik ve fiyatlar nedeniyle geçim sıkıntısı içindeki işçilerde artık bu beka söylemleri inandırıcılığını yitirmeye başladı. Nihayetinde işçiler kendi evlerinin geçimi riske girdiğinde, işlerini kaybetme noktasına geldiklerinde sorunlarının kaynağını daha çok sorgulamaya başlıyorlar. Geçen hafta tanık olduğum bir olay da bunu doğruluyor.
Her zaman gittiğim berber ile sohbet ediyorduk. Genel sorunlardan konuşurken belediyenin mahallemizde görevlendirdiği temizlik işçisi de katıldı sohbetimize… AKP’li belediye tarafından asıl görevinden alınıp mahalledeki seçim irtibat bürosunda görevlendirilmiş. Sabahtan gecenin geç saatlerine kadar burada ayak işlerine bakıyormuş. Ona adayların durumunu da sorduk. Sohbet sırasında berber bana; “hem partinin seçim bürosunda çalışıyor hem de oyunu muhalif adaya verecek bu” dedi. Ona da “korkmuyor musun hiç?” diye sordu. İşçi de “neden korkacağım, zaten en zor bölgelerde çalıştırılıyorum bir de buranın işlerini yıktılar üstüme; sözde kadrolu olduk ama nereye bağlı olduğumuz belli değil” dedi. “Yılbaşında sadece 80 lira zam yaptılar, tabii ki bunlara oy vermeyeceğim” diye de ekledi.
Örgütsüz bir işçi bile kendi adına zor şartlar oluşunca tepkisini göstermeye başlıyor. Örgütlendiklerinde ise ulaşacakları güç katbekat artacaktır. Emekçiler adına şartların ağırlaştığı bu koşullarda asıl güç seçimlerde oy vermekle kazanılmaz, sadece ve sadece bilinçlenmekle ve örgütlenmekle kazanılır.
Gelin birlik olalım… Mücadeleyi büyütelim…
Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...