Buradasınız
Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı

Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinden Türkiye İşçi Partisi, 9 Nisanda İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde milletvekili aday tanıtımı toplantısını yaptı. Toplantıya UİD-DER, Yeşiller Partisi, İşçi Demokrasi Partisi’nin (İDP) yanı sıra Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşenleri, aydınlar ve sanatçılar da katıldı. Toplantıda yapılan konuşmalara “Fabrikalar, Tarlalar, Siyasi İktidar, Her Şey Emeğin Olacak”, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” “Jin, Jiyan, Azadi”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma” sloganları ve katılımcıların coşkulu alkışları eşlik etti.
Seçim Bildirgesinin “Halkın Kırmızı Çizgileri” başlıklı metninin okunduğu toplantıda şu başlıklar yer aldı: “Saray Rejimi ile Hesaplaşacağız: Halk Yönetecek”, “Temel İhtiyaçlar Ücretsiz Sağlanacak”, “Emekçiler İnsanca Yaşayacak”, “Kamucu, Eşitlikçi, Planlı, Ekolojik Ekonomiyi Savunacağız”, “Laiklikten Asla Taviz Vermeyeceğiz”, “Barışı ve Kardeşliği Kazanacağız”, “Kadın Mücadelesini Savunacağız”, “Geleceğimizde Gençler Söz Sahibi Olacak”, “Ayrımcılığa İzin Vermeyeceğiz, Adaleti ve Özgürlükleri Savunacağız”, “Doğanın ve Yaşam Alanlarının Talanına İzin Vermeyeceğiz”, “Ülkede, Bölgede ve Dünyada Barış”.
Seçim Bildirgesinin okunmasının ardından kürsüye çıkan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Emek ve Özgürlük İttifakının önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Kardeşler, bugün itibarıyla en önemli görevimiz ülkemizin dört bir yanında Emek ve Özgürlük İttifakı’nı güçlendirmektir. Son derece önemli bir adımı attık ve şimdi ittifakımız bir seçim ittifakı haline geldi, bu ittifak Türkiye halklarının yarınlar için sigortasıdır. Ve an itibariyle halkımıza emanettir. Türkiye İşçi Partisi’nin ittifakımızın başarısı için pek çok yerde seçimlere girmeyeceğini dün açıklamıştık, sözlerime başlarken TİP üyelerine, gönül verenlere seslenmek istiyorum. Seçimlere girmediğimiz yerlerde Yeşil Sol Parti listelerinden seçimlere giren dostlarımızı en güçlü hale getireceğinize güveniyoruz. Emek ve Özgürlük ittifakının tek partiyle seçimlere girdiği her yerde hepimizin sorumluluğu ittifakımızı güçlendirmek için Yeşil Sol Parti’ye oy vermektir.”
Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı’nı destekleyen ve kimi kentlerde milletvekili adaylarını TİP listelerinden gösteren UİD-DER’e, Yeşiller Partisi’ne ve İDP’ye teşekkür etti.
Baş, “devri sabık yaratmayacağız” diyenlerin karşısında tek adam rejimiyle ve bu rejimin kötülükleriyle hesaplaşma vurgusu yaparak şöyle konuştu: “Herkes bilsin! Biz, Ali İsmail’in, Abdullah Cömert’in, Berkin Elvan’ın katilleriyle, ‘Emri ben verdim’ diyenlerle hesaplaşacağız. Biz, Somalı, Ermenekli, Kozlulu, Amasralı madencileri göz göre göre ölüme gönderen patronlarla, o patronların önüne yatanlarla, yerdeki madenciye tekme vuranlarla hesaplaşacağız! Biz, Çorlu Tren Katliamının sorumlularıyla, Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun katilleri başta olmak üzere bu memleketin havasına suyuna karşı savaş açanlarla, bu halkı adaletsizliğe boğanlarla hesaplaşacağız! Biz, bu halkı 20 yılın sonunda ev almayı geçiyorum bir kira dahi ödeyemez hale getirenlerle, kendileri Karun kadar zenginleşirken, halkın çocuklarını süt içemeyecek duruma getirenlerle hesaplaşacağız! Kardeşler, her şeyin en iyisine layık olan bu ülkenin güzel çocuklarının hayallerini çalanlarla, onlara başka coğrafyalarda göçmen olma hayalleri kurdurtanlarla hesaplaşacağız!”
Baş’ın konuşmasının ardından TİP’in seçim şarkısı dinletildi. Tanıtılan milletvekili adaylarının sahneye çağrılması ve fotoğraf çektirilmesiyle toplantı sona erdi.
UİD-DER İstanbul’da iki bölgede TİP listesinden aday gösterdi
UİD-DER, cumhuriyet tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasına neden olan, baskı ve zorbalıkla toplumu nefessiz bırakan, Kürt halkının demokratik istemlerini yok sayıp milyonlarca insanın oyunu alan Kürt halkının temsilcilerini cezaevine atan, belediyelere kayyum atayan, ülkeyi uçuruma sürükleyen tek adam rejimine karşı emek cephesinin büyütülmesi çağrısı yapıyordu. İşçi sınıfının toplumsal gidişata müdahale edebilmesinin tek koşulunun, örgütlenmesi ve emeğin örgütlü cephesini büyüterek siyasi bir güce ulaşması olduğunun altını çiziyordu. 6 Şubat depremlerinin tarihin en büyük felaketlerinden birine dönüşmesi ve on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesi, bu kötülük rejimine karşı emek ve demokrasi cephesinden ortak ve güçlü bir sesin yükseltilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Bu bakış açısından hareketle, UİD-DER, Emek ve Özgürlük İttifakının kuruluşunu önemsediğini ve desteklediğini ilk andan itibaren duyurmuştu.
UİD-DER, İşçi Dayanışması gazetesinin Nisan sayısında seçimlere ve ittifaka dair görüşlerini şöyle ifade etmişti: “Deprem bir kez daha gösterdi ki güçlü bir toplum oluşturabilmek için sivil örgütlenmelerin artması, sendikaların, sosyalist işçi örgütlerinin ve partilerinin çok daha fazla güçlenmesi gerekiyor! Bu bakımdan, emekten, demokrasiden, kadın ve insan haklarından yana bir ittifakı temsil eden Emek ve Özgürlük İttifakı’nın varlığı son derece önemlidir. UİD-DER’in de destek verdiği bu ittifak, tek adam rejiminin son bulması, demokratik bir işleyişin hâkim olması ve birikmiş demokratik sorunların çözülmesi, işçi sınıfının çıkarlarının hâkim olması için mücadele ediyor. Erdoğan’da ifadesini bulan tek adam rejiminin değişmesi için oyumuzu kullanırken, aynı zamanda Emek ve Özgürlük İttifakı için, ittifakı temsil eden sosyalist, emekten ve demokrasiden yana adaylar için de oy kullanmamız gerekiyor!”
Türkiye’de işçi sınıfı mücadelesinin büyüyebilmesi ve başta Kürt sorunu olmak üzere demokratik sorunların çözülmesi ve güçlü bir toplumsal basıncın oluşabilmesi için sosyalist hareketin büyümesi son derece önemlidir. Sosyalist hareketin önünün açılmasını ve gelişmesini, demokrasi mücadelesinin büyümesini ve bu bağlamda ezilen Kürt halkının demokratik taleplerinin desteklenmesini önemseyen sosyalist bir işçi örgütü olarak UİD-DER, Türkiye’nin her yerinde, bulunduğu her noktada Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adaylarını destekleyecektir. Bu desteğin bir parçası olarak, İstanbul 1. bölgeden iki, 3. bölgeden ise bir UİD-DER’li işçiyi Türkiye İşçi Partisi’nin listesinden aday gösterdi.
Türkiye toplumunun yüzde 70’inden fazlası değişim istiyor. Tek adam rejimi ise bu değişim isteğini boğmak için her türlü kirli oyuna başvurmaktan, algı operasyonları yapmaktan geri durmuyor. Rejimin kirli oyunlarını boşa çıkartacak ve yeni bir dönem açacak olan bu değişim arzusu ve iradesidir. 14 Mayıs seçimlerine giderken, değişim isteğini ve iradesini her alanda güçlü bir şekilde ortaya koymak bir zorunluluktur. Bu kapsamda başta Emek ve Özgürlük İttifakı olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerinin çalışmaları belirleyici olacaktır. Özellikle işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, Türkiye’nin dört bir yanında yüz binlerin alanlara çıktığı ve bu iradeyi gösterdiği bir güne dönüştürmek, umudu ve mücadeleyi büyütecektir. İşçi sınıfının mücadele birliğini güçlendirmek için çalışan UİD-DER, bulunduğu her alanda, tek adam rejimini göndermek, birlikte hareket ederek emek ve demokrasi mücadelesini büyütmek ve güçlendirmek için çalışmalarını sürdürecektir.
Kartonsan Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/