Buradasınız
Sefaköy’de 1 Mayıs Sonrası Etkinlikler: UİD-DER İşçileri Birleştiriyor!
1 Mayıs’ın ardından yaptığımız etkinlikler, kortejimizde olan işçilerin hissettiklerini aktarmalarına da vesile oldu. Tüm temsilciliklerimizde düzenlediğimiz etkinliklerde önce, dünyadan ve Türkiye’den 1 Mayıs görüntülerini içeren videoyu izledik. Kendimize bir de dışarıdan bakınca ne kadar görkemli, ne kadar canlı olduğumuzu daha iyi gördük. Bizimle 1 Mayıs’a katılmak için Mersin’den, Adana’dan, Gebze’den, Ankara’dan, Edirne’den gelen işçi kardeşlerimiz, onlara uzatılan mikrofona UİD-DER’le 1 Mayıs’a katıldıkları için ne kadar mutlu olduklarını anlattılar. Pankart tutan işçiler, İşçi Dayanışması dağıtan işçiler, İranlı göçmenler, bebekleri kucağında anneler, babalar, kızlar, erkekler hep bir ağızdan neşe saçıyorlardı. Onlara neler hissettiklerini soran arkadaşımıza, UİD-DER’in onları değiştirdiğini anlatıp teşekkür ediyorlardı. Teşekkür edenler çoktu ama belki de en önemlisi şu sözlerdi: “Ben UİD-DER’le tanışmadan önce yalnız ve güçsüz hissediyordum.” Bundan daha önemli ne olabilir ki! Örgütlendiğimizde gücümüzün farkına varıyor ve korkularımızdan kurtuluyoruz. 1 Mayıs görüntüleri UİD-DER’in alandan sloganlar atarak, şarkılar, türküler söyleyerek otobüslerin bulunduğu alana varışıyla son buluyor. Arkadaşlarımız görüntüleri izlerken 1 Mayıs kortejimizden yükselen şarkıya eşlik ediyor: “İşçiyiz biz haklıyız biz hakkımızı alacağız/ UİD-DER’de örgütlenip daha güçlü olacağız!”
Dernek yönetimimizin UİD-DER’li işçilere 1 Mayıs hazırlıklarındaki sabırlı ve yoğun çalışmaları için gönderdiği teşekkür mektubu, dinleyenleri duygulandırdı ve büyük alkış aldı. Önümüzdeki günlerin daha büyük mücadeleleri getireceğine dikkat çekilen mektup hepimizi heyecanlandırdı.UİD-DER’le 1 Mayıs’ı Yaşayan İşçiler Konuştu
1 Mayıs videosunun izlenmesinin ardından, 1 Mayıs’a ilk kez bizimle katılan arkadaşlarımız duygu ve düşüncelerini anlattılar. 13 Mayıstaki etkinliğimize, 1 Mayıs’ta aramızda olan İranlı mülteci sosyalist işçiler de katıldı.
İlk olarak sözü İranlı sosyalist bir işçi aldı:
“Selamlar sevgili arkadaşlarım. Aranızda olmaktan çok mutluyum, çok sevinçliyim. 1 Mayıs’ta da sizinle protestoya katıldık, çok daha mutlu olduk. 1 Mayıs’ta, İran’da bizim yine 7 tane arkadaşımızı yakaladılar. Onların suçu işçi olmaktı, 1 Mayıs’ta sokakta yönetimi protesto etmekti. İran’da 1 Mayıs’ı kutlamak yasak. 1 Mayıs’ta toplanmamıza izin vermiyorlar. İran’da parti yasak, sendika yasak, sosyalizmden, işçilerin dayanışmasından söz etmek yasak. Bunları bilmenizi istiyorum; böyle olduğundan emin olun. Çok insan var ki, İran devletinin emperyalizme karşı olduğunu düşünüyor. Ama ben size söylüyorum, İran devleti emperyalizme karşı değil. Emperyalist her ne isterse İran devleti onu yerine getiriyor. Üniversiteleri paralı yapıyor. Hastaneleri paralı yapıyor. İşçileri işten çıkartıyor. İşçileri 1 aylık 2 aylık sözleşmelerle çalıştırıyor. 1-2 aydan sonra işten atıyor. Sonra da diyor ki biz emperyalizmin düşmanıyız. Bu yalandır… Bizler el ele versek, işçi iktidarını kursak her istediğimizi yapabiliriz. Bu dünyada işçi sınıfı var sermaye sınıfı var. Sermaye sınıfı istiyor ki işçiler çalışsın patronları beslesin. İşçiler de istiyor ki ürettiklerini kendileri de alabilsinler. Hakkımızı almak için birleşmemiz lazım. Ben kendim ve arkadaşlarım adına söyleyeyim; biz İran’da işçi sınıfının birliği için çalıştık, İran devleti de bizi hapse atmak istedi. Biz de İran’dan kaçtık. Şimdi Türkiye’de benim gibi 5-6 bin mülteci var. Bu 5-6 bin kişinin en az 3 bini işçidir. Biz her zaman sizin yanınızda olmak istiyoruz. Ama sizin de her zaman bizim yanımızda olmanız gerekiyor. Kendim ve arkadaşlarım adına size çok teşekkür ediyorum.”
Bir kadın sağlık işçisi arkadaşımız hissettiklerini şöyle anlattı: “1 Mayıs gecesi hiç uyumadım. Sabah evden kaçarak 1 Mayıs’a geldim. 1 Mayıs görüntülerini izlerken aynı duyguları tekrar tekrar yaşadım. Çok güzeldi, çok coşkuluydu. Bir dahaki sene yine katılacağım, bu sefer kaçmama gerek kalmayacak.”Bir öğrenci arkadaşımız da şunları söyledi: “Ben ömrümün en iyi 1 Mayıs’ını değil, ömrümün en anlamlı gününü yaşadım. Sadece ben değilim bunu hisseden. Orada baktım, herkesin gözleri öyle bir ışık saçıyordu ki, büyüleniyorsun sanki. Gün asla bitmeyecek gibi geliyordu. Çok heyecanlandım, çok da mutluydum. Bundan sonra da her senem UİD-DER’le geçecek. Çok güzeldi. Çok mükemmeldi.”
Bir metal işçisi arkadaşımız da şöyle konuştu: “Ben de ilk defa katılıyorum. Bu da UİD-DER sayesinde oldu. Daha önce 1 Mayıslarda resmi tatil bile olduğunu bilmiyordum. Hiçbir hakkımı bilmiyordum. Bu 1 Mayıs’ta çok eğlendim, coştum. Bu kadar kalabalık bir ortamda beraber yürüdük. UİD-DER’le beni tanıştıran arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum.”
Bir başka öğrenci arkadaşımız: “1 Mayıs’a ilk defa UİD-DER’le katıldım. Daha önce de 1 Mayıs’a katılmak istiyordum. Ama televizyonlar 1 Mayıs’ta başımıza bir şey gelecekmiş gibi bir izlenim veriyor. Yine de gitmek istiyordum ama bazı sebeplerden dolayı gidemedim. Bu yıl sormuştum UİD-DER 1 Mayıs’a nasıl gidiyor diye. Anlatan arkadaşım dedi ki, ‘çok disiplinli gidiyoruz, çok sayıda görevlimiz oluyor.’ Aynen de öyle oldu. İyi ki onu tanımışım, iyi ki buraya gelmişim. Seneye de yine buradayım. UİD-DER saflarında yer alacağım.
İkinci etkinlik
19 Mayıs’ta hem sabah hem akşam, önceki hafta etkinliğimizi izleyemeyenler için programımızı tekrarladık. Sabahki etkinliğimize ağırlıklı olarak sağlık emekçileri katıldı. Akşamki etkinliğimizde ise matbaa işçileri aramızdaydı. Anti-Kapitalist Müslüman Gençler’den bir arkadaşımızı da ağırladık. Sağlık emekçisi arkadaşlarla örgütlenmenin ve bilinçlenmenin önemi üzerine konuştuk. Sınıf bilinçli bir işçinin kendi işyerinde patronların saldırıları karşısında nasıl tutumlar geliştirebildiğinden örnekler verildi. Bilinçli ve örgütlü bir işçinin, işyerinde olağanüstü durumlar geliştiğinde aldığı tutumların işyerinin tüm havasını nasıl dönüştürebildiğinin yakın zamanda yaşanmış örnekleri anlatıldı.
Etkinliğimizi çok beğendiğini ve etkilendiğini söyleyen Anti-Kapitalist Müslüman Gençler’den arkadaşımız da hemen her siyasi kuruma uğradığını, UİD-DER’in diğerlerinden farklı olduğunu gözlemlediğini söyledi.
Matbaa işçisi arkadaşlarımızla da akşamki etkinliğimizde bolca sohbet etme imkânı bulduk. İlk kez 1 Mayıs’a katılan bir grup matbaa işçisi, kendi iş arkadaşları olan bir UİD-DER’li işçinin çabalarını anlattılar. Arkadaşımızın uzun süredir onlarla işçi mücadelesi üzerine konuştuğunu anlatan işçiler, kendilerinin dindar işçiler olduklarını, geçmişten beri 1 Mayıs’a ilişkin olumsuz önyargılar taşıdıklarını, bu 1 Mayıs’a katılmalarıyla beraber çok mutlu olduklarını anlattılar. İçlerinden bir işçi şu sözlerle durumu özetledi: “Bu görüntüleri izlediğimde gözlerim yaşardı. Oradayken tam olarak anlayamamıştım. Bizi 1 Mayıs’a çağıran arkadaşımız bizimle çok uğraştı. Uzun zamandır onu tanıyoruz. O çok dürüst biri olduğu için biz ona güveniyoruz. Biz de şimdiden işyerinden 1 Mayıs’a gelmeyenleri seneye katılmaları için çağırmaya başladık. Buradaki insanların ne kadar mutlu olduklarını görüyorum. Eğer iyi şeyler yapıyor olmasanız bu kadar mutlu olamazdınız.”
1 Mayıs görüntülerini izleyen 2 tekstil işçisi arkadaşımız ise 1 Mayıs’a katılamadıkları için hayıflanıyordu. Çok pişman olduklarını söyleyen bu arkadaşlardan genç olanı diğerine “Abi ben söylemiştim sana, kaçalım işten gidelim 1 Mayıs’a demiştim” diyerek sitem ediyordu.
Derneğimiz her kesimden işçiyi kucaklıyor ve işçi mücadelesinin saflarında birleştiriyor. Derneğimizin işçi mücadelesinde üstlendiği sorumluluk günden güne artıyor. UİD-DER’in çalışmaları giderek daha fazla sayıda işçiye umut, coşku ve esin kaynağı oluyor.
Son Eklenenler
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.