Buradasınız
Sendikaların Referandum Tutumu
Gebze’den bir gıda işçisi

Yaklaşan tek adam rejimi referandumunda işçi sendikalarının işçi sınıfının çıkarlarına uygun bir tutum almaları son derece önemlidir. Çünkü tüm yetkileri tek kişide toplayan başkanlık sistemi, işçilerin grev gibi haklarını ve sendikaların örgütlenme özgürlüğünü tümüyle yok edecek bir sistemdir. Ne var ki tüm sendikalar, referanduma bu açıdan yaklaşmıyorlar. Mesela Hak-İş “siyasi istikrar için evet” oyu vereceğini açıkladı. Güya bir işçi sendikası olan Hak-İş, uzun bir süredir hükümetin arka bahçesidir. Bundan dolayı işçilerin haklarını ve taleplerini gündemine almıyor. Türk-İş üst yönetiminin de durumu farklı değil. Ancak Türk-İş içinde “hayır” ve “evet” oyu verecek sendika yönetimleri olduğunu tahmin etmek zor değil. DİSK ise doğru bir tutum alarak “memleket ve işçilerin geleceği için Hayır” dedi.
İşçilerin haklarını savunmak zorunda olan sendikalar, siyasi iktidarın ve sermaye partilerinin arka bahçesi olacak siyasi tutumlardan uzak durmak zorundadırlar. Sendikalar ekonomik ve demokratik haklar için mücadele vermelidirler. Bundan dolayı da işçi sınıfının hak ve çıkarlarını merkeze koyarak referandum çalışması yapmalıdırlar. Fabrikalarda toplantılar yaparak, işçilerin ücret, çalışma koşulları, emeklilik, taşeronluk, esnek çalışma gibi sorunlarının çözümünün tek adam rejiminde olmadığını anlatmalılar. Sendikalar işçilerin taleplerini hükümete kararlı ve güçlü eylemlerle bildirmek için harekete geçmeliler. Referanduma günler kala işçilerin taleplerinin ve örgütlü tepkisinin yükseltilmesi önem taşıyor. Fakat bürokratik yapıya dayalı sendikalar işçilerin değil sermayenin ve hükümetlerin emrine amade olmuş durumdalar. Hükümetin işçilerin sırtına bindirdiği vergi, zam ve pahalılığa karşı itirazlarını dahi dile getirmekten imtina ediyorlar.
Hak-İş kıdem tazminatı, iş yasaları, iş cinayetleri gibi işçilerin sorunlarıyla ilgilenmiyor, hükümetin arka bahçesi durumundadır. AKP emrediyor Hak-İş bürokratları işçileri ikna turlarına çıkıyorlar. Hak-İş’in aldığı karar tabanda işçilerin çıkarlarını ifade etmemektedir. İşçiler, tek adamın istediği gibi at oynattığı bir sistem isteyemez. İşçiler işsizliğe, açlığa, yoksulluğa, ağır sömürüye hayır demelidirler ve diyorlar da. AKP’ye oy veren işçiler de tek adamın ihtiraslarına payanda olmayı reddediyorlar. Hiçbir işçi kendi sınıfının taleplerini ikinci plana atacak, sermayenin ve tek adamın geleceğini garantiye alacak oylamaya evet dememelidir. Hak-İş’in aldığı “evet” kararı sendikal bürokrasinin işçilere ihanetinin bir ifadesidir.
Türk-İş’in sessizliği de hayra alamet değildir. İçindeki muhalifleri susturan, hükümet ve sermayeden yana tavır alan Türk-İş yönetimi, işçilerin çıkarlarını temsil etmiyor. Asgari ücret konusunda hükümete tavır alamayan bir konfederasyonun referandum konusunda da net bir tavır alması beklenemez. Türk-İş’in bu tavrını işçiler, temsilciler ve delegeler iyice sorgulamalıdır. Erdoğan OHAL bahanesiyle grevleri “ıvır-zıvır” olarak nitelemiştir. İşçi eylemlerini, miting ve toplantıları engelleyen, alanları işçilere yasaklayan, grevleri yasaklayan bu zihniyete nasıl evet denilebilir? Üstelik hükümet kıdem tazminatını gasp etmeyi öncelikli hedefleri arasına koymuşken, Türk-İş bürokrasinin referandumda güçlü bir “hayır” demekten çekinmesi kimin işine gelmektedir? Bu sendikal zihniyet işçi sınıfına nice bedeller ödetiyor.
Tek adam rejiminden en çok işçi sınıfı zarar görecektir. Sendikal hareket engellenecek, zayıflatılacaktır. Grevlerin yasaklanması bu gerçeğin ifadesidir. Sendikalar işçilerin hak ve çıkarlarını koruyup kollayan örgütler olmaktan çıkarak, tümüyle iktidarın borazanı haline gelecektir. Bu bir anlamda sendikalar için teslim olma veya bağımsızlıklarını koruma sınavıdır. Türkiye sendikal hareketi, böylesi kritik dönemlerde düzen güçleri tarafından ilk elden susturulmak istenmiştir. Sendikalar 16 Nisan referandumunda geçmişten dersler alarak tutum almalıdırlar.
Resmi İşsiz Sayısı 4 Milyona Dayandı
Son Eklenenler
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...