Buradasınız
Şerife Muhammedi’ye Özgürlük!
İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler’in ulaşabildiği rakamlara göre molla rejimi 2023’te 834 kişiyi idam etti. Eli kanlı rejim 2024’te de cinayetlerine devam ediyor. 2024’ün ilk 6 ayında 260’tan fazla kişi idam edildi. İdam edilenlerin ezici çoğunluğu sendikal faaliyet yürüten işçiler, kadın hakları savunucuları, Mahsa Jina Amini’nin öldürülmesinin ardından zulmün, cinayetlerin son bulması için eylemlere katılan gençler, muhalif Kürtler, Beluçlar… Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal faaliyet yürütmesi, rejimin hapishanelerdeki işkencelerine ve idamlara karşı çıkması “rejime karşı silahlı isyana katılmak” olarak damgalandı ve idam cezası verildi.
Bir çocuk annesi olan, dağcılık ve doğa yürüyüşleri yapan Şerife, Aralık 2023’te gözaltına alındı, tek kişilik hücreye konularak yalıtıldı, ağır işkence gördü. Öyle ki gözaltından çıkarılarak götürüldüğü hapishanenin yönetimi gördüğü işkence nedeniyle durumu ağır olan Şerife’yi teslim almak istemedi. Şerife hapiste tutulduğu süre boyunca çocuğuyla, annesiyle görüştürülmedi. İran’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turundan bir gün evvel, 4 Temmuzda gerçekleşen duruşmada mesnetsiz iddialarla idam cezasına çarptırıldı.
Bu zulüm karşısında emek örgütleri, başta Evin hapishanesindekiler olmak üzere siyasi tutsaklar ve Şerife’nin ailesi harekete geçti ve “Şerife Muhammedi’ye Özgürlük” sloganıyla bir kampanya başlattı. İdam kararının yoksulluktan, yolsuzluktan, eşitsizlikten, adaletsizlikten bıkan, tepkisi büyüyen işçi ve emekçilere korku salmak amacıyla verildiğini çok iyi bildiklerini, adalet için mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini haykırdılar. Evin hapishanesindeki tutsaklar “öfkemiz korkumuzdan büyük” diyerek açlık grevine başladılar. Yaptıkları açıklamayla bu cezanın sadece Şerife Muhammedi’ye değil tüm işçi, kadın ve insan hakları savunucularına verildiğini belirttiler. Aktivist Farhad Meysami, “Şerife’yi idam etmek istiyorsanız o halde iki mezar kazın” diyerek Reşt kentinde, kararı veren Devrim Mahkemesi önünde açlık grevine başladı. İtalya’nın Milan kentinde bazı emek örgütleri idam cezalarını kınayarak Muhammedi için verilen kararın geri çekilmesi için eylem yaptı. Pek çok üye ve yöneticisi hapishanelere atılan, işkenceyle katledilen Tahran ve Banliyöleri Otobüs Şirketi İşçileri Sendikası da tamamen asılsız ve yalan iddialarla verilen bu kararı kınadığını açıkladı.
İran’da rejimin efendileri şatafat içinde yaşarken artan yoksulluk ve işsizlik nedeniyle emekçiler arasında intiharlar rekor seviyelere ulaşmış durumda. Pek çok işyerinde işçiler aylarca ücret almadan çalıştırılıyor. İşçi eylemleri polis şiddeti ile engelleniyor, sendika liderleri, mücadeleci işçiler, idamla, hapisle, işkenceyle cezalandırılıyor. Yoksulluk ve öfke büyüdükçe toplumun üzerindeki baskı da büyüyor. Özellikle kadınlar yasaklardan, baskılardan, şiddetten nasibini fazlasıyla alıyor. Tecavüze, saldırıya uğrayan ve nefsi müdafaada bulunan kadınlar bile sorgusuz sualsiz idam ediliyor. 2023’te İran’da en az 22 kadın idam edildi. İranlı emekçilerin sırtında artık taşınamaz bir kambur, durmaksızın işleyen bir zulüm makinesi olan molla rejimi işçi ve emekçileri idamlarla korkutmaya, dize getirmeye çalışıyor. Toplumu nefessiz bırakmaya çalışıyor. Fakat İran halkı bu zulüm makinesine karşı mücadele etmekten, isyan etmekten vazgeçmiyor.
Yoksullukla, baskı ve zorbalıkla yüz yüze olan Türkiyeli işçiler ve emekçiler olarak İranlı sınıf kardeşlerimizin acısını acımız, mücadelesini mücadelemiz bilmeliyiz. “Şerife Muhammedi’ye Özgürlük”, “Siyasi Tutsaklara Özgürlük”, “İdamlar Durdurulsun” diyen seslerine güç vermeliyiz.
Böylesi Yaşamak Değil!
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...