Buradasınız
Sermayenin Saldırıları Hız Kesmiyor, İşçiler ise Mücadele Diyor!
Fransa: Kamu emekçilerinden hak gasplarına karşı grev
Fransa’da aylardır devam eden eylemlere rağmen Macron hükümeti işçilere yönelik yeni hak gaspları anlamına gelen “reformları” ardı ardına sıralıyor. 2020’ye kadar yaklaşık 120 bin işçinin işini kaybetmesine yol açacak yeni tasarı Bakanlar Kurulunda görüşülüyor. Tasarının onaylanması halinde kamu hizmetlerinde fon kesintileri yapılacak, esnek, güvencesiz çalışma biçimleri ve bireysel sözleşmeler yaygınlaştırılacak.
İşçiler işten atmaların ve esnek çalışmanın önünü açan bu tasarıya, 9 Mayısta ülke genelinde gerçekleştirdikleri bir grevle karşılık verdiler. Grev, Genel İşçi Konfederasyonu (CGT), İşçi Gücü (FO), Fransız Demokratik İşçi Konfederasyonu (CFDT) gibi sendikaların çağrısıyla gerçekleşti. Grev çağrısı yapan 9 sendika toplam 5,5 milyon işçiyi temsil ediyor. Sağlık, eğitim, ulaşım gibi sektörlerde greve çıkan işçiler aynı zamanda bulundukları şehir merkezlerinde gösteriler düzenlediler. Ülke genelinde yapılan eylemlere 250 binden fazla emekçi katılırken, en büyük yürüyüş Paris’te CGT’nin öncülüğünde gerçekleşti.
Tasarruf önlemleri adı altında birbiri ardına saldırı programlarını devreye sokan Macron hükümeti, Fransız işçi-emekçiler arasında giderek artan bir hoşnutsuzluk yaratıyor. 2018’den bu yana sermaye lehine olan düzenlemeler sonucunda alım gücü düşen işçilerin ülkenin dört bir yanında hayat pahalılığına karşı sürdürdüğü eylemlere, yeni saldırıyla birlikte sendikalardan gelen grev çağrısı da eklendi.
Grevin en etkili olduğu havayolunda, hava kontrol memurları 35 saat boyunca iş bıraktı. 9 Mayısta başlayan grevler, bir sonraki güne uzadı. Tatil sezonuna denk gelen grev nedeniyle yaklaşık 75 bin yolcu etkilenirken, iç ve dış hatlarda yüzlerce uçuş iptal edildi, bazı uçuşlarda gecikmeler yaşandı.
Sendikalar, kamuda yapılmak istenen karşı-reformların asıl amacının özel sektöre kaynak aktarımı olduğunu belirtiyorlar. Temel hizmetlerin verildiği kamu sektörünün özel şirketlerin yönetimine devredilmesinin kabul edilemeyeceğini ifade ediyorlar. Kamu hizmetlerini geliştirmenin yolunun, işten atmalar, istihdam eksiği, güvencesiz ve bireysel sözleşmeli işler değil, daha fazla işçinin çalıştırılması, nitelikli okul, hastane, ulaşım hizmeti verilmesi olduğunu vurguluyorlar. Macron hükümetinin saldırılarına dur demek için mücadele edeceklerini belirten sendikalar, tasarı geri çekilene kadar her Perşembe bir günlük grev çağrısında bulundu.
ABD: Uber sürücüleri: “işçiyiz, haklarımız tanınsın!”
Uber’e bağlı olarak çalışan ulaşım işçileri dünya genelinde güvenli çalışma koşulları, daha yüksek ücret ve sendika hakları için mücadele ediyor. 8 Mayısta ABD, İngiltere, Avustralya ve Güney Amerika’da sürücüler kontakları kapatarak çalışmadı.
Kısa sürede devasa büyüklüklere ulaşan Uber gibi firmalar, sürücüleri işçi statüsünde görmüyorlar. Çalıştırdıkları sürücüleri “kendi hesabına çalışan” olarak sınıflandırıyorlar. Bu yolla haftada 70-80 saate varan sürelerle çalıştırdıkları işçilerin haklarını yok sayıyorlar. Asgari ücret, fazla mesai, tazminat, işsizlik sigortası, ücretli hastalık izni veya işyeri giderleri gibi haklardan yoksun bırakılan ve sayıları yüz binlere ulaşan şoförler, işçi olduklarını kabul ettirmekte kararlı olduklarını vurguluyorlar.
Sendikalı olmak ve toplu sözleşme hakkını kazanmak isteyen şoförlerin, 8 Mayısta New York’ta gerçekleştirdikleri eyleme Lyft firmasına bağlı olarak çalışan sürücüler de katıldı. Uber ve Lyft işçileri dağıttıkları bildirilerle eylemlerine destek istediler. Uber sürücüleri 9 Mayısta Uluslararası Taşıma İşçileri Federasyonu ITF’in Londra’daki merkezinde buluştular. Sendika temsilcileri ile yapılan görüşmede, dünyanın dört bir yanındaki Uber sürücüleri, şirketin toplu pazarlık ve sendika haklarına saygı duymasını, istihdam durumlarına bakılmaksızın tüm sürücüler için geçim ücreti ödemesini ve tüm sürücüler için iyi ve güvenli çalışma koşulları sağlamasını talep etmek için grevde oldukları belirttiler. ITF Genel Sekreteri Stephen Cotton, ağır sömürünün ve kötü çalışma koşullarının hâkim olduğu Uber yönetimine görüşme çağrısında bulundu.
Brezilya: Eğitimde bütçe kesintisine hayır!
Brezilya’da binlerce kişi eğitimde yapılan bütçe kesintilerine karşı Rio de Janerio’da bir protesto gösterisi düzenledi. Bütçe kesintisi kararına tepki eylemleri Mayıs ayının başından bu yana sürüyordu ve eylemlere liseliler başta olmak üzere öğrenciler katılıyordu. 10 Mayısta gerçekleşen eyleme öğrencilerin yanı sıra aileleri ve binlerce emekçi katıldı.
Hükümet tüm devlet üniversitelerinde, kamu eğitim kurumları ve liselerde %30 oranında bir bütçe kesintisi yapacağını duyurdu. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin burslarını iptal etti. Hem eğitim emekçileri hem de öğrenciler, zaten yetersiz olan bütçenin daha da kısılmasına öfkeliler. Eylemlere katılanlar Başkan Jair Bolsonaro’nun demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmasına, işçilerin, emekçilerin haklarına saldırmasına, gençlerin geleceğini karartmasına sessiz kalmayacaklarını belirtiyorlar.
Tüm ülkelerde olduğu gibi Brezilya’da da ekonomik kriz gerekçe gösterilerek tasarruf kılıfı altında kamu hizmetlerinde bütçe kesintileri yapılıyor. “Reform” adı altında işçi haklarına saldırılara girişiliyor. Ülkenin Dünyanın neresinde olursa olsun bu saldırılara geçit vermemek ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesi ile mümkün olacaktır.
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
- İngiltere’de İşçiler Filistin İçin Silah Fabrikalarını Abluka Altına Aldılar
- Avrupa ve ABD’de İşçi Grevleri
- Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Gününde Emekçiler Meydanlarda
- Dünya İşçileri Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor!
- İşçiler Yoksulluğa, Sendika Düşmanlığına, Eşitsizliğe, Savaşa Karşı Mücadele Ediyor!
- İngiltere’de Emekçiler: “Ateşkes İstiyoruz! Şimdi!”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...