Buradasınız
Soma Katliamını Unutmayacağız, Unutturmayacağız!
Sarıgazi’den bir matbaa işçisi

Soma katliamın üzerinden haftalar geçti ama acım da öfkem de hâlâ taze. Daha nereye kadar, daha kaç kişi patronların vahşi sistemi yüzünden iş cinayetlerine, katliamlara kurban gidecek?
Soma katliamı ile birlikte iş kazalarının aslında kaza değil bir cinayet olduğu geniş bir kesim tarafından anlaşıldı. 301 canımız gittikten sonra medyada “neden yeterli iş güvenliği önlemleri alınmadı? Taşeron sistemi öldürüyor, kaldırırsın” denmeye başladı. İş güvenliği uzmanlarının ücreti bir fondan karşılanmalı, maden işçilerinin çalıştıkları zor koşullar düzeltilmeli denirken, sendikaların durumu da sorgulanmaya başlandı. Sanki yeni bir durummuş gibi, Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci dünyada üçüncü denmeye başlandı. Ancak bu hususlarda laf eden burjuva medyanın asıl derdi işçi sınıfını düşünmek değildir. AKP karşıtı medya bu faciayı AKP’yi sıkıştırmak için kullanırken, utanmaz ve arlanmaz AKP ise sütten çıkmış ak kaşık pozları kesiyor. AKP hükümetinin timsah gözyaşlarını ve kendi pisliklerinin üstünü nasıl örtmeye çalıştığını bir kez daha gördük. Bu durum ikiyüzlülüğün ve samimiyetsizliğin bir göstergesidir.
UİD-DER olarak “İş Kazaları Kader Değildir! İşçi Ölümlerini Durduralım!” adlı kampanyamızı yürütürken, bu can yakıcı soruna dikkat çekmek, işçi kardeşlerimizi duyarlı hale getirmek, iş cinayetlerine karşı gerekli önlemler alınsın ve değil 301 tek bir işçi kardeşimiz bile kapitalizmin kurbanı olmasın diye aylarca yürüttük bu kampanyayı. Topladığımız 100 bin imzayı Meclis’e sunduğumuzda ey burjuva medya o zaman neredeydin? Hangi biriniz bu kampanyayı duyurmak için haber yaptınız? İşçilerin sorunlarını bir gün olsun dile getirdiniz mi? “İş kazalarının %99’u önlenebilir” diyen Çalışma Bakanı neden o zaman önlenebilmesi için gerekli olan çalışmaları yapmadın? Ey sendika ağaları, ucuz kahramanlıkla tatlı koltuklarınızda oturmakla işçi katliamları son bulmuyor ve daha nereye kadar üç maymunu oynayacaksınız?
301 canımızı kapitalist sistem aldı, bu doğru; ama bizi asıl öldüren örgütsüzlüğümüzdü ve örgütsüz oldukça her gün bir can daha vereceğiz kapitalizme. Bu yüzden öfkem büyük, artık acılarımız dinsin istiyorum ve bu yüzden 13 Mayısı, Soma katliamını unutmayalım, unutturmayalım diyorum!
Soma’nın Hesabını İşçiler Soracak
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Soma’yı Unutmadık! Tekmecilerden Hesap Sormak İçin Tek Adam Rejimine HAYIR!
- Soma: Acımız ve Öfkemiz Dinmedi, Unutmayacağız!
- Soma Katliamı Davası Sonuçlandı, Adalet Arayışı Sürüyor
- Soma Davasında Yine Adalet Yok!
- Soma Katliamının Hesabını Soracağız!
- Soma Katliamının Altıncı Yılı: Acımız da Öfkemiz de Dinmiş Değil!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...