Buradasınız
Soma Katliamının Altıncı Yılı: Acımız da Öfkemiz de Dinmiş Değil!

Bugün 13 Mayıs… 13 Mayıslar altı yıldır Soma… Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan, resmi rakamlara göre 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma madenci katliamının üzerinden altı yıl geçti. Ana karnında babasını yitiren bebekler okul çağına geldi, acılıyız. Acılıyız çünkü bir avuç kömür için ömür verdi sınıf kardeşlerimiz, ölmeden birleştiremedik madencileri… Acılarımız öfkemizin tohumudur; öfkeliyiz. En basit önlemleri bile almayan egemenlere, kârlarından başka bir şey düşünmeyen sermaye sınıfına, acılı madenci yakınlarını yerlerde tekmeleyenlere-tokatlayanlara, kader-fıtrat diyenlere, failleri yargı karşısına dahi çıkarmayanlara, katilleri serbest bırakanlara öfkeliyiz.
O gün ne yaşandı Soma’da?
Yerin yüzlerce metre altında elektrik trafolarından birinin patlamasıyla çıkan yangın, madenin kısa sürede dumanla dolmasına yol açmıştı. Patlama vardiya değişimi sırasında meydana gelmişti, o sırada yaklaşık 800 işçi ocakta bulunuyordu. Yanlarındaki eskimiş gaz maskeleri dışında, yüzlerce maden işçisini dumandan koruyacak hiçbir sağlık ekipmanı yoktu. Havalandırma sistemleri yetersizdi, madencilerin onca ikazına rağmen en basit önlemler dahi alınmamıştı. Madeni işleten şirketin patronu, maliyetten kaçınmak için maskeleri dahi yenilememişti. Duman madenin içini hızla doldururken, işçilerin yüzlercesi hiçbir koruma sağlamayan ve hatta kullanma tarihi geçmiş maskeleriyle çaresiz kalmışlardı. Maden ocağının dibinde can pazarı yaşanıyordu.
Facianın haberi madencilerin evlerine ulaştığında anneler, eşler, çocuklar, kardeşler önce umutla beklediler maden ocağının ağzında… İşçilerin dumandan ve kömür tozundan kararmış cansız bedenleri tek tek gün ışığına çıkarıldıkça, ailelerdeki umutlar azaldı. Tüyleri diken diken eden ambulans sirenleri, ciğerleri dağlayan çığlıklar, ağıtlar… Soma köylerinde kazılan mezarlar, savaşlarda görülebilecek manzaradan farksızdı. 301 madencinin hayatını kaybettiği açıklandı. Acı ve keder yüzlerce işçi ailesinin yüreğini dağladı. Yüzlerce çocuk babasız, eşler dul, anne ve babalar evlatsız kaldı.
Yitip giden madencilerin hikâyeleri yürekleri acı ve öfkeyle doldurmuştu. Kimi daha yeni nişanlanmıştı, kiminin çocuğu küçücüktü. Birisi hasta çocuğunun hastane masrafları için ocağın yolunu tutmuştu. İki kardeş aynı gün doğmuş ve aynı gün hayata gözlerini yummuştu. Daha bunlar gibi birçok acı hikâye… Ülke tarihine en çok işçinin yaşamını kaybettiği iş cinayeti olarak geçen bu katliam, tüm işçi ve emekçileri yasa boğdu.
Neler oldu katliamdan sonra?
Bu büyük facianın ardından AKP hükümeti, sorumluları ortaya çıkarmak için kılını kıpırdatmadı, bu tür katliamların bir daha gerçekleşmemesi için gerekli önlemleri almadı. Tersine, yüzlerce işçinin canını alan bu facianın üzerini örtmeye çalıştı. “Bu işin fıtratında bu var” denilerek göz göre göre gelen bu işçi kıyımı meşrulaştırılmaya çalışıldı. Katliama tepki gösteren acılı madenciler ve yakınları hedef alındı, tekmelendi, tokatlandı.
Soma katliamının ardından işçi yakınlarının açtığı dava tam bir hukuk garabetine dönüştürüldü. Aleni sorumluluğu bulunan kamu görevlileri yargı karşısına dahi çıkarılmadı. 45 sanıktan sadece 8’i tutuklandı, ne var ki onlar da zaman içinde tahliye edildi. Katliamın sorumluları hak ettikleri cezaları almak bir yana “yeniden maden işletebilir” belgesi dahi aldılar. Yaklaşık 3000maden işçisi bu katliamın ardından kapatılan ocaklardan tazminatsız olarak işten atıldı. Hayatını kaybedenlerin ailelerine verilen sözler de yerine getirilmedi. Bu işçiler halen tazminatlarını ve diğer haklarını almaya uğraşıyor.
13 Mayıs 2014’ten bu yana, Soma katliamından bu yana en az 9239 işçi kardeşimizi iş cinayetlerine kurban verdik. En az 30 Soma yaşandı Soma’dan bu yana… Bir yandan “Evde kal” çağrıları yapıp diğer yandan en basit güvenlik önlemleri dahi almadan işçileri çalıştırmaya devam ediyor sömürücü ikiyüzlüler… Koronavirüs bahane edilerek 301 maden işçisinin ölüm yıldönümü anması kimi kentlerde yasak fakat işçileri göz göre göre ölüme göndermek serbest!
Acılıyız ama öfkeliyiz de... “İşçiler ölüyorsa ölsün yeter ki çarklar dönsün” sistemine, kapitalist sisteme hınçla doluyuz. Altı yıl önce “Acımız ve Öfkemiz Büyük, Soma Katliamının Hesabını Soracağız!” dedik. Bugün de diyoruz ki acımız da öfkemiz de diri, işçi sınıfı olarak hesabını elbet bir gün soracağız!
Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
Yaşasın 1 Mayıs!
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Soma’yı Unutmadık! Tekmecilerden Hesap Sormak İçin Tek Adam Rejimine HAYIR!
- Soma: Acımız ve Öfkemiz Dinmedi, Unutmayacağız!
- Soma Katliamı Davası Sonuçlandı, Adalet Arayışı Sürüyor
- Soma Davasında Yine Adalet Yok!
- Soma Katliamının Hesabını Soracağız!
- Soma Katliamının Altıncı Yılı: Acımız da Öfkemiz de Dinmiş Değil!
Son Eklenenler
- Rejimin 19 Mart saldırısının ardından Türkiye genelinde başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Beklemediği bir halk tepkisiyle karşılaşan rejim, gösterilerin daha da büyümesini engellemek ve bastırmak için her türlü baskı ve korkutma aracını...
- Sevgili işçi kardeşlerim, “Birlik olmak”, ezilenler için çok şey ifade eder. İşçi sınıfımıza yol gösteren önderlerimizin, büyüklerimizin öğütleri bize birlik olmadan güçlü olamayacağımızı hatırlatır.
- İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Ocak ayında bir rapor yayınladı. Rapora göre bugün dünyanın en zengin 10 kişisi günde ortalama 100 milyon dolar kazanıyor. Yani her 1 saniyede servetlerine 1157 dolar (mevcut kurla 42 bin lira)...
- İşsiz kalmak hepimiz için sorun. Bugün ülke genelinde 11,5 milyon kardeşimiz işsiz. Daha kötüsü bu işsizler ordusuna her gün içimizden binlerce insan ekleniyor. Kimisi emekliliğine gün sayıyor, kimisi evlilik hazırlıkları yapıyor, kimisi ilk...
- Rejimin 19 Martta başlattığı gözaltı saldırısının ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları ile birlikte aralarında İBB yöneticilerinin de olduğu çok sayıda isim tutuklandı, Şişli Belediyesine kayyum atandı. Başta...
- Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müesesesine bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022 günü meydana gelen patlamada 43 maden işçisi hayatını kaybetmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Amasra katliamının ardından 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada Bartın Ağır...
- 21 Ocakta Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangının üzerinden iki ay geçti. İşyerinde, dehşetini hâlâ hissettiğimiz bu facia üzerine konuştuk. Ne var ki bazı arkadaşlarımızın söyledikleri bu faciayı hiç sorgulamadıklarını, üzerine...
- Sırbistan’da Novi Sad şehrinde bulunan tren istasyonunda 1 Kasım 2024’te beton sundurma çökmüş ve meydana gelen olayda 15 kişi yaşamını yitirmişti. Bu felaketten sonra başta öğrenciler olmak üzere binlerce işçi meydanları doldurmuş, kitlesel...
- Amerikalı sosyalist yazar Jack London, Londra’nın Doğu Yakasında tanık olduğu toplumsal eşitsizliği ve sınıfsal çelişkileri anlattığı romanına “Uçurum İnsanları” adını verir. 1902 yılında yazdığı kitabında, İngiltere egemenlerinin şaşaalı yaşamının...
- Oryantal Tütün fabrikası, dışarıdan bakıldığında devasa büyüklükte ve her yanı kapalı bir kale görünümünde. Fabrika Torbalı çıkışında Kemalpaşa yolu üzerinde bulunuyor. Arka tarafı neredeyse tamamen zeytinliktir ve yemyeşildir. Yolun karşı tarafıysa...
- İzmir’de tütün fabrikaları bir süredir grevdeler. Bunlardan biri de İzmir Pınarbaşı’nda 1970’lerde kurulan TTL fabrikası… TTL Tütün, 2000’li yıllarda Torbalı’da yeni bir tesise taşındı. Burada yaklaşık 300 işçi tütün üretiminde çalışıyor ve büyük...
- Mücadele etmek, örgütlenmek ve dayanışma içinde olmak! Bu kavramlar biz işçilerden ne kadar uzak olabilir ki? Bir yerde haksızlık varsa o haksızlık dolaylı ya da doğrudan bizi etkiliyor. Aynı durum hak mücadelesi için de geçerli. Bu nedenle bir...
- Manisa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mercan Makina’da sendikal baskılar ve işten atma saldırısına karşı 20 Martta direniş başladı.