Buradasınız
Soma Davasında Yine Adalet Yok!
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madenci iş cinayetinde yaşamını kaybetmişti. Katliamın ardından açılan davada aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da bulunduğu tutuklu 5 sanık için 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar, 9 tutuksuz sanık için de 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezaları verilmişti. Şirketin patronu Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etmişti. Kararı bozan Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi, “olası kastla insan öldürme” suçundan ceza alan Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan cezalandırılmalarını istedi. Bu, sanıkların daha hafifletici bir suçtan yargılanması anlamına geliyor. Karar üzerine dava 13 Nisanda Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başladı. 7 yılı bulan yargılamada hukuk işçilerden yana işlemiyor. Maden ocağında 301 işçiyi iş cinayetine sürükleyen sistem mahkeme koridorlarında da patronların lehine işlemeye devam ediyor.
Soma Kömür Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve diğer sorumlular tutuksuz yargılanıyor. 13 Nisan günü yapılan duruşmada avukatların “sanıklar tutuklansın” talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi. Savcıysa mütalaasında Can Gürkan, Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu’nun “bilinçli taksirle çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan cezalandırılmalarını ve yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç’in beraatını istedi. Dava 24 Mayıs’a ertelendi.
İşçi aileleri duruşmada söz aldı ve mahkeme heyetine tepkilerini dile getirdiler. Bir madenci babası olan Durmuş Sızar, “içi boşaltılmış bir hukuk gördüğüm için üzgünüm” diyerek hukuksuzluğa tepki gösterdi. “Bunların hesabı sorulur” dedi. Madenci annesi Elmas Kaya ise “Orada 301 kişi değil, 5 bin kişi öldü. Ben de oğlumla beraber toprağa girdim” diye konuştu. Duruşmadan sonra ailelerin avukatı Can Atalay yaptığı açıklamada sanıkların 301 kere insan öldürmeden ceza almaları gerektiğini ifade etti.
- Soma’yı Unutmadık! Tekmecilerden Hesap Sormak İçin Tek Adam Rejimine HAYIR!
- Soma: Acımız ve Öfkemiz Dinmedi, Unutmayacağız!
- Soma Katliamı Davası Sonuçlandı, Adalet Arayışı Sürüyor
- Soma Davasında Yine Adalet Yok!
- Soma Katliamının Hesabını Soracağız!
- Soma Katliamının Altıncı Yılı: Acımız da Öfkemiz de Dinmiş Değil!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...