Buradasınız
Suya ve Ulaşıma Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen İstanbul şubeleri, suya ve toplu taşıma araçlarına yapılan zamları protesto etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan Tüm Bel-Sen üyeleri adına basın açıklamasını 4 no’lu şube başkanı Halil Gürbüz yaptı.
Basın açıklamasında AKP hükümetinin eğitim, sağlık, elektrik, su ve ulaşım gibi temel ihtiyaçları lüks haline getirmeye başladığı, emekçilere %2+2 zam yapan hükümetin su ve ulaşıma yaptığı zamlarla emekçileri daha da yoksullaştırdığı belirtildi. Suya 2007 yılında 4 kez zam yapıldığı ve bu zamların %83’ten %134’e kadar kademeli oranlarda gerçekleştirildiği belirtildi. Suyun yaşamsal bir hak olduğunu belirten Gürbüz, İstanbul halkının uluslararası değerler altında su tüketimine zorlandığına ve Türkiye’de dünyanın en pahalı suyunun tüketildiğine dikkat çekti.
Belediye yönetiminin “ulaşıma zam yapılmadı” açıklamalarını eleştiren Gürbüz, aktarmanın daha önce ücretsiz olduğunu, şimdiki uygulama ile aktarmada tam biletin yarısı kadar ücret alındığını belirtti. Bu uygulama ile İstanbul’da bir yerden bir yere en az iki aktarma ile gidebilen İstanbulluların %50 zamla karşı karşıya olduklarını ifade etti.
Basın açıklamasında “İETT ve su zamları geri alınsın”, “zamla tasarruf olmaz”, “Kadir Topbaş istifa” dövizleri taşındı. “Kaliteli, temiz su istiyoruz” ve “yapılan zamlar geri alınsın” sloganlarının da atıldığı basın açıklaması alkış ve sloganlarla sona erdi.
Basın açıklamasına DİSK/Emekli-Sen, Tez-Koop-İş İstanbul 2 no’lu şube, Tüketiciler Derneği, ESP, Tekstil-Sen de destek verdi.
Basın açıklaması oldukça önemli bir konuda ve bir haftalık bir duyuru ile yapılmasına rağmen katılım ve coşku düşüktü. Sömürünün, açlığın ve yoksulluğun pençesinde olan ve baskılarla sindirilmeye çalışılan işçi ve emekçiler, örgütsüz oldukları sürece zamların altında ezilmeye devam edecekler. Eğitim ve sağlığın parasız olmasını talep ettiğimiz gibi su ve ulaşım da parasız olmalıdır. İnsan gibi yaşayabilmek için her türlü felâketin anası olan kapitalizme karşı mücadeleyi yükseltmek gerekiyor.
Fransa’da Grev Dalgası
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- KESK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde TİS Eylemi
- Akkuyu İşçilerine Jandarma Saldırısı
- SES: “Grevli Sendika Hakkı, Gerçek Toplu Sözleşme!”
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...