Buradasınız
Türk-İş’ten Bir Saatlik Uyarı ve Sonrası
Ankara’dan bir grup işçi
Kamu emekçilerinin TİS görüşmelerinde hükümet ve Türk-İş anlaşma sağlayamayınca, Türk-İş tabandan gelen baskılara karşılık bir dizi eylem yapma kararı aldı ve bu karar neticesinde 3 Temmuzda Türkiye genelinde AKP il binalarının önünde basın açıklaması yapıldı. 7 Temmuz Salı günü de yine Türkiye genelinde bir saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. AKP hükümetinin kamu çalışanlarına ilk altı ay için yüzde 3, ikinci altı ay için yüzde 4’lük zam teklifine “hayır” diyen Türk-İş, eylemlere devam edileceğini belirtti. Türk-İş Genel Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri İŞ BIRAKMA eylemine Ankara’da TEDAŞ Genel Müdürlüğü önünde katıldılar. Burada ve Türkiye’nin dört bir yanındaki iş bırakma eyleminde Türk-İş’in basın bildirisi okundu. Bildiride, eylemlerin eve ekmek götürme mücadelesi olduğu, enflasyon oranında zammı bile hükümetin çalışanlara çok gördüğü, oysa bunun çalışanların insanca yaşaması için zorunlu olduğuna dikkat çekildi. Türk-İş yöneticilerinin meşrebine uygun olarak “Biz de istemezdik sokaklara dökülüp hak arayalım, ama hükümet sendikaları ve çalışanları buna mecbur bıraktı!” dendikten sonra, yapılacak eylemlerin planının 8 Temmuz günkü Türk-İş Başkanlar Kurulunda belirleneceği açıklandı.
Türk-iş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, “hükümet taleplerimize karşılık vermezse greve çıkmaktan kaçınmayız” derken, “buyursunlar greve çıksınlar” diyen Başbakana da “restleşmeyin uzlaşalım” çağrısında bulundu. Ve Türk-İş bürokrasisi her zamanki uzlaşmacı tavrını göstermekte gecikmeyip, bir saatlik göstermelik eylemlerin hemen ardından hükümetle sözleşmeyi imzaladı. 2 yıllığına imzalanan protokole göre, 2009’un ilk 6 ayı için yüzde 3, ikinci 6 ay için de yüzde 5,5 ücret zammı yapılacak. Ayrıca 2010’un ilk 6 ayı için yüzde 2,5, ikinci 6 ayı için de yüzde 2,5 ücret zammı yapılacak. Böylece, başlangıçtaki “yüzde 20 ücret zammı” talebinin çok altında bir zam oranıyla, işçileri enflasyon oranının bile altında bir ücret artışına mahkûm eden Türk-İş bürokrasisi, hangi sınıfın çıkarlarının koruyucusu olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Sınıfımızın öz-örgütleri olan sendikalar bu bürokratların elinde kaldığı sürece tablo değişmeyecek, giderek kötüleşen biçimde tekrarlanacaktır.
Uyanıştan Başkaldırıya
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...