Buradasınız
Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
İstanbul/Esenyurt’tan bir işçi
Her insan gibi biz işçiler de kendimizi ve geleceğimizi güvende hissetmek isteriz. Bunun için çalışır çabalar, gecemizi gündüzümüze katarız. Öyle zamanlar olur ki başımızı sokacağımız bir ev için bile on yıllarca kredi öderiz. Sabahın karanlığında yollara düşeriz, gecenin bir yarısı evimize döneriz fakat tüm çabamıza rağmen ne patronların gözü doyar, ne de azıcık olsun durumumuzda bir düzelme olur. Özellikle seçim dönemlerinde bol bol vaatlerde bulunan siyasiler, işleri biter bitmez bir daha bizi akıllarına bile getirmezler. Yine biz kendi dertlerimizle baş başa kalırız. Ne zaman başımıza ciddi bir iş gelse tek sığınağımız mücadele örgütleri olur.
Asgari ücrete yapılan zamla birlikte siyasi iktidarın ve patronların aslında biz işçilere neyi reva gördüklerini ve önümüzdeki aylarda biz işçileri nelerin beklediğini bir kez daha gördük. Gıdamızdan, sağlığımızdan, eğitimimizden, sosyal hayatımızdan kısarak yaşamak, her şeyin en ucuzunu, en sağlıksızını tüketmek reva görülüyor biz işçilere. Erdoğan, bütçeyi zorlayarak bizlere çok iyi zam verdiklerini söylüyor. Oysa 17 bin lira açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırınınsa çok altında kalıyor. İşçilere gelince kuruşun hesabını yapan siyasi iktidar, sıra patronlara vergi aflarına, teşviklere gelince bir kalemde milyon dolarları silmektedir. Onlar zenginleşirken biz işçilerin gelir düzeyi düşüp, çalışma saatleri artıyor ve bu durum bizi hayatımızın her anından kısar hale getiriyor.
Siyasilerin bol keseden savurdukları yalanlar, dağıttıkları boş umutlar emekçinin sofrasında hiç bir şey ifade etmiyor. Yandaşlara verilen ballı ihaleleri biz işçilere hizmet diye yutturmak istiyorlar. Oysa güya o “hizmet sevdalıları” sıra asgari ücret belirlemelerine gelince ikiyüzlülüğün dibini sıyırmaktadır. Patronların kendi sermayesini büyütmek, biz işçileri daha ağır çalışma koşullarına razı etmek için söyledikleri yalanlar ortada. Bu yalanlara inanmak emekçilere pahalıya patlıyor. İşçi ailelerinde yetersiz ya da kalitesiz beslenme yüzünden, birçok sağlık sorunu yaşanıyor. En basit bir hastalık yüzünden bile yatağa düşüyoruz. Gıda, sağlık, ulaşım ve ev kiralarındaki artış, önü arkası kesilmeyen zam yağmuru yüzünden şu soru insanın aklına düşüyor: “Bu kadar ucuz bir hayatı neden bu kadar pahalıya yaşıyoruz?”
Şüphesiz ki hayatı biz işçiler için çekilmez hale getiren, gelecek kaygısı yaratan içinde yaşadığımız sömürü sistemidir. Ve bilelim ki bu sistem alternatifsiz değildir. İnsanların insan gibi yaşayacağı, insan gibi üreteceği, rutubetli evlerde deprem korkusu içinde yaşamayacağı, geleceğinin güven içinde olacağı, eşitliğin ve özgürlüğün hüküm süreceği bir dünya mümkündür.
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
- “Türkiye Yüzyılı” Yalanı
- Ödediğimiz Primlerden Payımıza Düşen Ne?
- Sağlık Sorunlarımız Kader Değil, Sınıfsal!
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- “Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Davut Abiyi Misafir Ettik
Son Eklenenler
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...