Buradasınız
UİD-DER Pikniği
Kartal’dan bir işçi
İnsan bitmesini hiç istemediği bir günü nasıl anlatır, diye düşündüm. Ve olduğu gibi anlatıp kararı size bırakmanın uygun olacağını düşündüm. Bakalım siz böyle bir gün yaşasanız bitmesini ister misiniz?
Geçtiğimiz Pazar günü UİD-DER’in düzenlediği bir pikniğe gittim. Yaklaşık 25 kişilik bir arkadaş grubuyla tüm hazırlıklarımızı yaparak servisimizle piknik alanına vardık. Ve benim hiç bitmesini istemediğim bir gün başlamış oldu. Yedik, içtik, eğlendik. Hep beraber toplanıp yaşadığımız sorunları, krizi ve bize etkilerini, işyeri sorunlarımızı ve tabii ki bunu nasıl çözebileceğimize dair bir tartışma bölümü oldu. Yaklaşık 1,5 saat boyunca soruna ve çözümünün ne olacağına dair bir beyin fırtınası yaşadık. Ve bana göre en önemli yanlarından biri insanların sorunlarını ve çözümünü kendi aralarında tartışmaları idi. Tartışma sonunda mücadelesiz hiçbir şey olmayacağı ve bunun örgütlü bir mücadele olması gerçeği ile yüz yüze geldik.
Bizimle beraber gelen bütün arkadaşlarımız büyük bir heyecan yaşadı. Ayrılık saati geldiğinde kimse gitmek istemiyordu. Ertesi gün işe gittiğimde hâlâ o günün etkilerini üzerimden atamamışım. İçimden iş yapmak gelmedi. Bu güzelliği o gün boyunca işyerimdeki arkadaşlarımla paylaştım. Onlarda da bir merak ve hayranlık uyandırdım. Yaşadığımız sistemde o kadar insanlık dışı muamele görüyoruz ki, böyle bir günde insanlığımın farkına bir kere daha vardığıma inanıyorum.
Bir gün hepinizin UİD-DER’le tanışıp ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınız etkinliklerde görüşmek dileğiyle. YAŞASIN UİD-DER, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELE!
46. Yılında Kavel Destanı
Kendimizi Değil Sistemi Yakmalıyız
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...