Buradasınız
UİD-DER pikniğimiz
Gazi Mahallesinden bir işçi
Piknik organizasyonunu piknikten günlerce önce yaptık. Piknik günü geldiğinde herkesin üstüne düşeni yapacağını biliyordum. Çünkü daha önce de UİD-DER’le birlikte pikniğe, eğitim etkinliğine gittim. UİD-DER’in organizasyonu, disiplini, kendini açılışın birinci yılına yaklaştığımız şu günlerde, bana ve UİD-DER’e gidip gelen diğer işçi arkadaşlara ispatlamış durumdadır. Bu disiplin eminim, benim gibi diğer işçi arkadaşların da göz bebeğimiz gibi sahip çıktığımız bir şey.
Piknik sabahı bizim ekibimizin görevi kahvaltılık malzemeleri piknik alanına götürmek, piknik alanında çay için gerekli tesisatı kurmaktı. Büyük tüpü taşımak için (götürülecek malzemeler içinde en ağır olanı buydu) ekip içinde bir yarış oluştu. Herkes tüpü taşımak istiyordu. Ben de ısrar ettim, ama bana taşıtmadılar. Gazi Temsilciliğinden piknik yapacağımız alana yürüyerek gitmemiz yaklaşık 20 dakika kadar sürdü. Malzemelerle birlikte 20 dakikalık yürüyüş, sanki ellerimiz boş, gezinti yapıyormuş gibi zevkli ve neşeli geçti.
Daha önce piknik yeri için keşif yapan ekip, bize piknik yapılacak yerin biraz kirli olduğunu söylemişti. Piknik alanına gittiğimizde gerçekten biraz değil de, bayağı kirli olduğunu gördük. Hemen bir acil temizlik ekibi oluşturduk. Acil temizlik ekibi, ellerinde büyük çöp torbaları ile arılar gibi bir oraya bir buraya uçuşuyordu. 5 dakika sonra etraf tamamen temizlenmişti. Tüp ve ocak kurulduktan sonra çay için su kaynatılmaya başlandı. Diğer yandan da soframız kuruluyordu. Bir gün önce evlerimizde hazırladığımız birbirinden güzel börekler, pastalar sofrayı süslüyorlardı. Esenler Temsilciliğimizden gelen arkadaşların bize katılmalarıyla pikniğimiz başladı.
Sabah kahvaltısından sonra sofrayı toplamakla görevli olan arkadaşlara diğer arkadaşlarımız da yardım edince çok kısa sürede sofra toplanmış oldu.
1 Mayıs’ın ardından yaptığımız bu piknik, 1 Mayıs ile ilgili bir sohbet, tartışma ortamına döndü. Biz işçiler isteyince her tarafı bilincimizin gelişmesi için bir okula dönüştürebiliyoruz. Her konuşan arkadaş konunun kendince önemli bir tarafını bizlere aktarıyordu. Toplumsal aklın, toplumsal düşüncenin kitap üzerinde değil de fiiliyatta nasıl üretileceğinin güzel bir örneğiydi bu tartışma ortamı. Bizler sadece maddi hayatı değil aynı zamanda doğru fikirleri de üretebilecek yegâne sınıfız. Doğru fikirler ancak bizim sayemizde özgürleşecek. Gerçek bilim bizimle gün yüzüne çıkacak. Bilim, burjuvazinin kâr zindanından bizim sayemizde kurtulacak.
Beyinsel faaliyet herkesi acıktırmıştı. Artık sırada öğle yemeği hazırlığı vardı. Evlerden getirilen yaprak sarmaları, tavuk kızartmaları, patates kızartmaları, daha niceleri soframızdaydı. Herkes tıka basa karnını doyurmuştu. Düşük ücretlerimiz nedeniyle, burjuvazinin bize haram ettiği yiyecekler ya da senede birkaç kere yiyebildiğimiz yiyecekler soframızdaydı. Tek başımıza bu kadar çeşidin bol olduğu bir sofra hazırlamak maddi olanaklarımız açısından imkânsız gibi bir şey. Ama birlik olmanın güzelliği burada. Bu kadar çok çeşit ancak birlik olmakla mümkün.
Yemekten sonra, kadın ve erkek işçiler birlikte futbol oynadık. Yaşlı olanlarımız ise kenardan bizleri seyretti. Futbolun ardından içimizde sesi güzel olan arkadaşların söylediği marş ve türkülere eşlik ettik. Çevredeki diğer piknikçilerin bizlere hayran gözlerle baktığını gördüm. Sıra etrafı toplamaya geldiğinde ellerimizde büyük çöp torbalarıyla piknik alanını bulduğumuzdan kat be kat temiz bıraktık. Bu arada çevre piknikçilerin hayranlıkları had seviyeye gelmişti. Örgütlü olmak çok güzel bir şey. Öğreniyoruz, öğretiyoruz. Bizler yeni bir dünya inşa edeceğiz. Sınıfız ve sömürüsüz bir dünya olacak bu.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Bütün Ülkelerin İşçilerin Birleşin!
Kâr Düzeni Can Almaya Devam Ediyor
Tiyatro'dan alanlara
Son Eklenenler
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...