Buradasınız
UİD-DER’le İlk 1 Mayıs’ımız
Kıraç’tan bir grup meslek lisesi öğrencisi
Bizler meslek lisesi stajyer öğrencileri olarak UİD-DER’le ilk defa 1 Mayıs’a katıldık. Stajyer öğrenciler olmamıza rağmen ağır koşullarda çalışıyoruz. UİD-DER’le tanıştıktan sonra bizim de haklarımızın olduğunu ve bizim üzerimizden patronların çok büyük paralar kazandığını öğrendik. UİD-DER’in yürütmüş olduğu “kıdem tazminatı gaspına hayır”, “iş saatleri düşürülsün, ücretler yükseltilsin” kampanyalarına katılarak sınıf mücadelesinde yerimizi aldık. Okulda ve işyerinde ulaştığımız arkadaşlarımıza bu gerçekleri anlattık. 1 Mayıs öncesinde arkadaşlarımızla maçlar, piknikler, seminerler organize ederek 1 Mayıs’a hazırlandık. Ayrıca UİD-DER’in 1 Mayıs afişleme çalışmalarına gönüllü, coşkulu bir şekilde katıldık.
UİD-DER’le tanışmadan önce, 1 Mayıs’ı hep olaylı geçen bir gün olarak biliyorduk. Dernek çalışmalarıyla birlikte 1 Mayıs’ın bizim için değil patronlar için korkulu bir gün olduğunu öğrendik. Bu gerçeği inatla arkadaşlarımıza anlattık, onları 1 Mayıs’a davet ettik ve çabalarımızın sonucunu aldık. Kendimiz gibi birçok arkadaşımızı da 1 Mayıs’a kattık. Patronların televizyonlarında ve gazetelerinde çıkan haberlerin gerçekle hiçbir alakası olmadığını, aksine tam tersi olduğunu, coşkulu ve güzel bir mücadele günü olduğunu gözümüzle gördük. Alana girerken çok coşkulu ve disiplinli bir şekilde yürüyor, bir yandan da sloganlarımızı haykırıyorduk. Alana girdiğimizde çok coşkulu bir kalabalıkla karşılaştık. Adım atacak yer yoktu, çok güzel bir atmosfer vardı.
Alanda da disiplinli bir şekilde yerimizi aldık. Alana giderken nasıl disiplinli ve coşkulu bir şekilde gittiysek geri dönerken de aynı şekilde disiplinli ve coşkulu dönüyorduk. Dönerken de dönüş yolundaki insanlar da sloganlarımıza, marşlarımıza eşlik ederek bizi alkışladılar.
Biz de böyle onurlu bir mücadele içinde olduğumuz için kendimizle gurur duyduk. Bir dahaki 1 Mayıs’a işçi sınıfının devrimci mücadelesinde gene coşku, disiplin ve kitlesellikle yerimizi alacağız. Bizim gibi genç arkadaşlarımızı işçi sınıfının bu onurlu mücadelesinde yer almaya davet ediyoruz. Gençler olarak derneğimiz UİD-DER’e bizleri bu onurlu mücadeleyle tanıştırdığı ve yolumuzu aydınlattığı için teşekkür ediyoruz.
UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan!
Son Eklenenler
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...