Buradasınız
UİD-DER’in Kampanyası Şirinevler’de

Patronlar ve onların sözcülüğünü yapan AKP hükümeti her geçen gün işçilere yönelik saldırılarını arttırırken, işçilerin mücadeleci örgütü UİD-DER bu saldırılar karşısında işçileri birleşmeye ve örgütlenmeye çağırıyor. “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasını işçi ve emekçilerin yaşadığı mahallelere, meydanlara, fabrikalara taşımaya devam ediyor. 5 Nisanda Şirinevler Meydanında kampanya standımızı açtık, bildiri ve bültenlerimizi birçok işçiye, emekçiye, gençlere ulaştırdık.
Bildirilerimizi uzatıp sohbet ettiğimiz temizlik, tekstil, metal, inşaat gibi birçok sektörden işçi, üniversite öğrencileri, meslek liseli öğrenciler kampanyamızı anlamlı ve önemli bulduklarını ifade ettiler ve standımıza gelerek, imza vererek kampanyamıza destek oldular. Sohbet ettiğimiz birçok işçi kendilerinin de düşük ücretlerle, uzun iş saatleriyle, taşeron belasıyla yüz yüze olduklarını söylediler. Kendi işyerlerindeki sorunlarını anlattılar. Bu sorunlar karşısında ne yapacaklarını, nasıl çözüm bulacaklarını soran birçok işçi ve emekçiyi birlik olmaya, bu kampanyayı büyüterek kampanyaya sahip çıkmaya çağırdık. Ortak sorunlarımızın çözümü için ortak mücadele gerektiğini anlattık. İşçileri, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı ve mücadele tarihimizi anlatan 12 Nisan tarihli “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın İşçi Sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadelesi” etkinliğimize davet ettik.
Patronlar sınıfı, düşük ücretlerle, uzun iş saatlerine ve taşeron sisteminin yol açtığı birçok sorunla yaşamaya mahkûm bıraktığı işçilere yönelik saldırılarını dur durak bilmeden devam ettiriyor. İşçileri kötü yaşam koşullarına ittiği yetmezmiş gibi sorunları doğrultusunda birleşmelerinin de önünü kesmek istiyor. Özellikle son süreçte işçileri din, mezhep, etnik kimlik üzerinden bölüp parçalamak istiyor. Bildiri dağıtımı sırasında sohbet ettiğimiz eski bir tekel işçisi, en büyük sorunlarımızdan birinin patronlar eliyle bölünmemiz olduğunu ifade etti ve şunları söyledi: “Patronlar bizi Alevi-Sünni, Kürt-Türk diye bölmek istiyor ama biz işçiler bu oyunlara gelmemeliyiz, hepimiz işçiyiz ve hepimiz işçi olduğumuz bilinciyle birlikte mücadele etmeliyiz.”
Tekel işçisinin de dediği gibi, patronlar biz işçileri yapay temellerde bin parçaya bölüyor. Bir araya gelmemizi engelliyor. Ancak biz işçilerin yaşadığı dünya, çektiği çile, özlemini duyduğu yaşam aynı. Bu bilinçle bizden farklı olan patronlar sınıfına karşı mücadele etmeli ve örgütlenmeliyiz.
Arsızlığın Bu Kadarı…
UİD-DER Ümraniye’de
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...