Buradasınız
UİD-DER’le 1 Mayıs’a Katılmak Beni Mutlu Ediyor
Tuzla’dan genç bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Üç yıldır UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılıyorum. Her defasında aynı heyecanla katıldığım 1 Mayıs’a özellikle UİD-DER’le katıldığım için kendimi şanslı hissediyorum. Daha önce Tunceli’de 1 Mayıslara katılan bir arkadaşımı da bizim derneğimizle 1 Mayıs’a gelmesi için davet ettim. Bu arkadaşım uzun zamandır İstanbul dışında yaşıyordu. Birkaç haftadır İstanbul’a gelmişti. Bu yüzden derneğimizi tanımıyordu. Ben onu davet ettiğimde bizim bu kadar kalabalık olduğumuzu tahmin etmiyormuş. Sloganlarımız, türkülerimiz, disiplinimiz, otobüslerden itibaren örgütlü bir şekilde katılmamız, alandan çıkarken bir arada oluşumuz onun çok hoşuna gitmiş. İyi ki o arkadaşımı davet etmişim. En azından bir kişi daha örgütlü olmanın öneminin farkına vardı. Zaten UİD-DER’de benim gördüğüm en güzel şeylerden biri, her şeyin örgütlü yapılması. O gün 1 Mayıs alanında çok mutlu hissettim kendimi. Alanda o kadar çok insan vardı ki! UİD-DER’in bu kadar kitlesel olması, 1 Mayıs alanının bu kadar kalabalık olması insana umut veriyor. Şimdiden önümüzdeki 1 Mayıs’ı iple çekiyorum. Fabrikamdan çağırdığım arkadaşlarımdan görebildiklerime 1 Mayıs’ı bol bol anlattım. Neyi kaçırdıklarını bilsinler istiyorum. Belki korkuyorlar, belki ne olduğunu anlamıyorlar. 1 Mayıs’ın ne kadar önemli olduğunu anlamıyorlar ama ben alana bir kere adım atarlarsa çok değişeceklerine inanıyorum. Onları getirmeyi çok istedim ama belki de ben iyi anlatamamışımdır. Gerçekten oraya bir kez adım atarlarsa yalnız olmadıklarını anlayacaklar.
Ben şimdiye kadar büro işlerinde çalışıyordum. Hayatımda ilk defa fabrikada çalışmaya başladım. Fabrikada çalışmaya başlayınca işçilik haklarımla ilgili daha da bilinçli olmaya başladım. Patronların haklarımızı yemek için nasıl uğraştıklarını daha net görmeye başladım. Biz işçileri yok saydıklarını, adam yerine koymadıklarını gözlerimle gördüm. Onların gözünde hiçbir değerimiz yok. O kadar çok şey üretiyoruz, karşılığında aldığımız ise karnımızı bile doyurmayacak bir ücret! Bizim çalışıp ürettiğimiz her şey onların cebine giriyor, bize ise ürettiğimizden bir kırıntı veriyorlar. Ben bunları fabrikaya girmeden önce bu kadar net bir şekilde anlamıyordum. Bütün gün çalışıp eve yorgun geldikçe bu patronlara öyle çok öfkem artıyor ki! Bu böyle sürmemeli. O yüzden biz işçiler örgütlü olmalıyız. 1 Mayıs alanlarını doldurup gücümüzü göstermeliyiz.
1 Mayıs’a Dair: İçimizde Kalmasın!
Nesilden Nesile 1 Mayıs!
Son Eklenenler
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...