Buradasınız
UİD-DER’li İşçiler Divan İşçilerini Ziyaret Etti

UİD-DER Sarıgazi temsilciliği olarak direnişlerinin 18. gününde Divan işçilerinin yanındaydık. Direniş yerine “Divan İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarıyla vardık. İşçi dostlarımız bizleri alkışlarıyla ve sloganlarımıza eşlik ederek karşıladılar.
Direnişe çıktıkları günden beri yalnız bırakmadığımız işçi dostlarımızla sobanın etrafında halkalar oluşturarak sohbet ettik, deneyimlerimizi paylaştık. Yakın fabrikalardan işçilerin ve lise öğrencilerinin ziyaretlerine geldiğini ve kendilerini bu direniş sayesinde güçlü hissettiklerini, yalnız olmadıklarını hissettiklerini dile getirdiler. Birçok işçiden, emekçiden yana örgütün de kendilerini ziyarete geldiğini, işçi dayanışmasının çok anlamlı olduğunu ve ilk kez bu dayanışmayı hissettiklerini belirttiler.
Son süreçte yaptıkları eylemleri anlatan işçiler seslerini duyurmaya ve haklarını alıncaya kadar eylem yapmaya devam edeceklerini söylediler. Şimdiye kadar Divan pastaneleri ve otelinin önünde basın açıklaması yaptıklarını, geçtiğimiz hafta içinde ise Sultanbeyli İŞKUR’da yapılacak toplu iş görüşmesini bastıklarını anlattılar. Üretim için alınacak işçilere, haklarının yenildiğini, direnişte olduklarını ve kendilerine destek olmaları gerektiğini söylemişler. İşçilerin toplantıya girdiği anda Divan yönetiminden gelenlerin hemen salonu terk ettiğini anlattılar. Ayrıca yönetimin direniş yerinden geçerken kendilerine selam veren bir temizlik işçisini işten çıkardığını ve işyerinde çalışan işçi arkadaşlarıyla iletişim kurmalarının önüne geçmeye çalıştığını belirttiler.
Dayanışmanın mutluluğunu ve coşkusunu yapılan ziyaretlerle yaşadıklarını söyleyen işçiler, direnişin kendilerinde yarattığı değişikliği dile getirdiler. Bir kadın işçi 17 yıldır burada çalıştığını, işten eve evden işe gidip geldiğini, daha önce grevlerden, direnişlerden haberinin olmadığını anlattı. Şimdi kendilerinin direnişte olduğunu, doğru bir şey yaptıklarına inandıklarını, direniş yerine gelince kendisini mutlu hissettiğini ve tüm sıkıntılara rağmen pes etmeyeceklerini belirtti. Bir başka işçi de “burada her partiye oy vermiş, farklı inanışlardan arkadaşımız var ama burada ekmeğimiz ve hakkımız için yan yanayız” diyerek işçilerin dili, dini, ırkı ne olursa olsun yan yana gelebileceklerini ve mücadele edebileceklerini belirtti.
Divan işçileri haklı mücadelelerini sürdürüyor. Divan işçilerinin mücadelelerini kazanması demek tüm işçi sınıfının kazanması demektir. Bizleri düşük ücretle, uzun ve ağır çalışma koşullarında çalıştıran patronlar sınıfına karşı örgütlü mücadelemizi yükseltmeliyiz. Gücümüz örgütlülüğümüzden ve birliğimizden gelir.
Divan İşçisi Yalnız Değildir!
İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- UİD-DER’den Toros Tarım Grevcilerine Dayanışma Ziyareti
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- MKB Rondo Grev Yerinde Müzik Dinletisi
- MKB Rondo Grevinden: Grevin Gücü
- UİD-DER’den MKB Rondo Grevine Dayanışma Ziyareti
- MKB Rondo Grevini Ziyaret Ettik
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Corning İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- UİD-DER Grevdeki Kartonsan İşçilerini Ziyaret Etti
- Atışkan Yapı İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Sunny İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişe Geçti!
- UİD-DER’den Atışkan Yapı İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- UİD-DER’den ETF Tekstil İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Çiğli TPI Composite İşçilerine Ziyaret
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...