Buradasınız
Üniversitelilerden Yükselen Çığlık: “Barınamıyoruz!”
Üniversitelerin bir buçuk yıl aradan sonra yüz yüze eğitime başlamasıyla beraber, öğrencilerin sorunları katmerleşerek kendisini göstermeye başladı. Bu sorunların başını barınma sorunu çekiyor. Astronomik ev kiraları, yurt ücretleri nedeniyle başta büyük kentler olmak üzere hemen her şehirde öğrenciler ciddi bir zorlukla karşı karşıyalar. Milyonlarca öğrenci başını sokacak bir çatı bulamamanın kaygısını yaşıyor. Elbette bu duruma tepki de gecikmedi, üniversite öğrencileri ülkenin dört bir tarafında “Barınamıyoruz” diyerek çeşitli eylemler gerçekleştirmeye başladılar.
Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığıyla birlikte zaten ev kiraları yükselmişti. Buna bir de kiralık ev sayısının azalması eklenince durumu fırsata çevirmek isteyen ev sahipleri ve emlakçılar nedeniyle kiralar hepten uçmuş durumda. Kiralar son süreçte iki katına çıktı, İstanbul’da 2 bin liranın altında bir ev bulmak neredeyse imkânsız. Üstelik birçok ev, insani yaşam standartlarını dahi karşılamaktan hayli uzak. Hâlihazırda 8 milyon üniversite öğrencisinin bulunduğu Türkiye’de, devlet yurtlarının kapasitesi de sadece 700 bin. Bu tablo öğrencileri fiyatları 1500 liranın altında olmayan özel yurtlara yahut ev kiralamaya mecbur ediyor. İşçi ve emekçi ailelerinin çocukları kara kara düşünüyorlar. Bir kısmı bu durum karşısında daha başlayamadan okulu dondurmuş, memleketlerine dönmüş durumda.
Büyüyen sorunlara karşı üniversite öğrencileri İstanbul ve Ankara başta olmak üzere çeşitli kentlerde “Barınamıyoruz” eylemleri gerçekleştirmeye başladılar. “Kira fiyatlarını ödeyemiyoruz, KYK yurdu çıkmıyor, gidecek yerimiz yok” diyen öğrenciler, parklarda çadırlar kurarak durumu protesto ediyor ve sorunlarının çözülmesini talep ediyorlar. Ev kiralarından yakınan emekçilerin de destek verdiği eylemler kısa süre içinde ülke gündemine oturdu. İstanbul, Ankara, Sakarya, Antalya, İzmir, Aydın, Gaziantep ve Mersin gibi kentlerde barınma hakları için sokaklara çıkan, geceyi parklarda geçiren öğrenciler; talepleri karşılanana kadar akşam nöbetlerine devam edeceklerini belirtiyorlar. Çeşitli sendikaların ve kimi milletvekillerinin de destek verdiği eylemlerin bazılarına polis müdahale etti. Kimi engellemeler emekçilerin de desteğiyle bertaraf edilirken, kimi kentlerde haklı taleplerini ortaya koyan emekçi çocukları gözaltına alındı.
Cengiz Holding’in 2 milyar liralık vergi borcu anında silinebiliyor, bütçe planlamasında teşvik-istisna gibi gerekçelerle patronlardan alınacak on milyarlarca liralık vergiden vazgeçilebiliyor, silah sanayisine 20 milyar lira kaynak aktarılıyor, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi MEB’i geride bırakıyor ancak her fırsatta “geleceğimiz” denilen üniversite öğrencisi için sağlıklı barınma şartları yaratılmıyor. Bu bir tercihtir! Eğitim ve barınma gibi en temel hakları dahi karşılamaktan imtina edenler; işçileri, emekçileri, gençleri perişan etme pahasına sermaye sınıfını ihya ediyorlar. Son örnekte gördüğümüz üzere buna itiraz eden gençleri de bedavacılıkla, bozgunculukla, yalancılıkla suçluyorlar. “Varsa yoksa sermaye birikimi” diyenlere, her şeye kâr gözlükleriyle bakanlara karşı emekçi ailelerin çocuklarının bir araya gelmekten, haklarına sahip çıkmaktan ve seslerini yükseltmekten başka çaresi yok.
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- EMADDER Emeklilikte Kademeli Geçiş Talebiyle Eylem Yaptı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...