Buradasınız
UPS İşçilerinin Konveyör Patronunun Mektubuna Yanıtı
Bir grup UPS Kargo direnişçisi
Konveyör’de haksız yere işten atılan işçiler, UPS direnişimize destek vermek için Kurtköy’e ziyarete geldiler. Yanlarında bir de patronun yazıp fabrikada dağıttığı bir mektup vardı. Konveyör patronu Hasan Basri Aksu’nun mektupta neler yazdığını merak ettik. Direniş yerinde, yazdığı mektubu hep birlikte okuduk. Hasan Basri Aksu bu mektubunda genç direnişçi kardeşlerimizi küçümsemiş, sapla-samanı ayıramadıklarından bahsetmiş, kendi kendine övünüp durmuş. Madem öyle, Hasan Basri Aksu’ya bizim de birkaç lafımız var. Biz de bir dünya devi olan UPS Kargo’da direnişteyiz. Eminiz ki bizim patron da bir mektup yazmaya kalksaydı, aşağı yukarı sizin zırvalarınıza benzer zırvaları yazardı. Siz patronlar dünyanın her yerinde aynısınız. Şimdi biz sınıf dayanışmasını yükseltiyor ve sizin gibilere hak ettiğiniz cevabı vermek istiyoruz.
Her bayram fabrikadaki panoya “işçilerin gözlerinden öperim” yazıyormuşsunuz. Şimdi gözlerinizi açın da bu satırları dikkatle okuyun. UPS Kargo’da 240 gün oldu direnişimiz. Çoğumuz evli ve çocuk sahibiyiz. Sizin verdiğiniz asgari ücretten daha fazla ücret alıyoruz. “40 yaşın üstündekilere sorun, benim görüşlerimi onlar da söyler” demişsiniz. Biz 40 yaşın üstünde olan işçileriz. Fakat üzülerek belirtelim ki, sizin zekâ yaşınız direnişteki işçilerin çeyreği kadar bile etmiyor. İşçiler neden direnir? Bu yaşa kadar öğrenmemişsiniz, çok yazık. 240 gündür UPS Kargo önünden ayrılmadık. Direnişimiz, UPS veya Konveyör patronlarını ve onların dayattığı iş koşullarını çok sevdiğimizden değil, bu koşulları işçiler lehine değiştirmek içindir. Yoksa işçiye fabrikadan çok ne var. Üstelik övündüğünüz gibi Konveyör’deki işçilerin hakları, sözleşmeli işçilik, çalışma koşulları, asgari ücret, iş kazaları nedeniyle hiç de diğer fabrikaların yüzde 90-95’inden daha iyi değildir. Tam tersine en az diğerleri kadar kötüdür.
“Safkan 68’li” olduğunu yazıp durmuşsunuz Hasan Basri Bey! Siz o günleri yaşadınız ama o günlerden hiçbir şey öğrenmemişsiniz. 68’li günlerde mücadele eden işçi ve öğrenciler vardı. Siz hiçbir zaman 68’li olmadınız, olamazsınız da. 68 kuşağını sömürünüze alet etmeyin. O günlerden tek öğrendiğiniz 68’i bugünkü zalimliğinize, kâr hırsınıza meze yapmaktır. 68 günlerinde diyelim siz kazara bir iki eyleme katıldınız, peki bugün 2010’da hakkını arayan işçilerin hak aramasına neden paçanız tutuşarak engel oluyorsunuz?
“Kaplanlara yem olan ceylanları” örnek vermişsiniz. Bu düzen böyle, rekabette güçlüler kazanır demeye getirmişsiniz. Hasan Basri Bey, unutmayın ki ceylanlar her zaman kaplanlara av olmaz. Üstelik hiçbir hayvan lüks için öldürmez. Doyduktan sonra avına dokunmaz. Üstelik orası orman ve onlar hayvan! Fakat sizin gibiler çok iyi biliyoruz ki doymuyor ve tüm dünyayı orman kurallarıyla yönetmek istiyor. Yıllardır asgari ücretle, işçilerin kollarını kopara kopara servetinize servet kattınız. Fabrikalarınızı büyüttünüz. Karnını doyurmak, yavrularını doyurmak için avlanan kaplanın yanında siz çok daha betersiniz. İşçilerin kanını emen, emeğini sömüren sizin gibileri nasıl tarif etmek gerekiyor diye düşündük ama doğrusu biz direnişçi işçiler uygun bir tarif bulamadık.
Krizde dahi işçileri işten atmadığınızı söyleyerek kendinizi temize çıkartmışsınız. Sözleşmeli işçileri işten atan siz değil misiniz? Asgari ücretin altında işçi çalıştıran siz değil misiniz? Klima ürettiğiniz halde yazın sıcağında işçilere bir klimayı çok gören siz değil misiniz? 1200 işçinin gençliğini, çalışkanlığını, dürüstlüğünü gün gün emen sizi hiçbir zaman unutmayacağız Hasan Basri Bey.
Utanmadan diyorsunuz ki, işçilerden sonra eve gidiyorum, bir işçinin uyuduğu kadar rahat uyumuyorum, kapım herkese açık, kazandıklarımı fabrikaya veriyorum ki işçilerin tazminatlarını ödeyeyim. Sizin bu satırlarınızdan sonra biz UPS işçileri sizi yılın en ikiyüzlü patronu ödülüne layık gördük. Hangi işçiye tazminat verdiniz? Hangi işçi sizin gibi lüks içinde yaşıyor? Hangi işçi sizin gibi tatillerde gününü gün ediyor? Dilin kemiği olmadığı gibi patronların da yüzü kızarmıyor. Çadırda size o kadar üzüldük ki, aramızda bir bağış toplasak durumu düzelir mi diye espiri yapanlar oldu. Eğer sözünüzdeyseniz, bir gün siz bir işçinin evinde, bir işçi de sizin evinizde yaşasın bakalım. Eğer sözünüzdeyseniz aç bakalım o muhasebe defterlerini de görelim “sapla-samanı”!
Mektubunuzu okurken, bir direnişçi dayanamadı, “arkadaşlar bu adam bunları yazarken hiç mi vicdanı sızlamamış” dedi. Bir diğer arkadaşımız, “bari kendini 5 dakika olsun işçinin yerine koy vicdansız adam” dedi. “Bu kadar masumsan bu zenginliğe nasıl eriştin” diye sordu bir arkadaşımız. Fabrikadan kadın işçileri yaka-paça dışarı atmak insanlığa sığar mı? Korkunuz bu denli mi büyük? Uykularınızın bu işçiler nedeniyle kaçtığını artık itiraf edin Hasan Basri Bey!
Konveyör patronu Hasan Basri Bey, sizi bir gün UPS çadırına da bekliyoruz. Gelin de bizim gibi 40 yaşın üstünde işçilerle konuşun. Siz genç işçi kardeşlerimizi sapla-samanı ayıramamakla, gençlik heyecanı, grup psikolojisiyle hareket etmekle itham etmişsiniz. Sömürürken nedense gençliklerine ve heyecanlarına bakmıyorsunuz, tersine bunlar işinize geliyor değil mi? Ayrıca atalarımızın dediği gibi akıl yaşta değil baştadır. O gençler birbirine sahip çıktılar. Heyecanları dostluk ve dayanışmadan ileri geliyor. Bunların zerresi sizde var mı? Başınız derde girse kim dostça yardımınıza koşacak, bir düşünün. Etrafınızda en az sizin kadar çıkarcılardan başka kim var? Genç direnişçi kardeşlerimiz onurlarına sahip çıkmanın, alınterine sahip çıkmanın gururuyla hareket ediyorlar. Onlardan çok şey öğreniyoruz biz. Siz de camın ardından ara sıra direnişçi işçilere bakın da onlardan bir şeyler öğrenin. Bakın, bu direniş size bir zamanlar 68’li günlerde yaşadığınızı hatırlatmış şimdiden!
Konveyör’de çalışan işçi kardeşlerimiz. Siz de biliyorsunuz ki, aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Bizleri asıl olarak ilgilendiren sizlersiniz. Bu mektubumuzu sizleri düşünerek yazıyoruz. İşten atılan işçilere destek için fabrika önüne geldik. Hep beraber, yağmura rağmen sloganlarımızı duymanızı istedik. O gün patron sizleri bizden kaçırmıştı. Evlere erkenden yollamıştı. Sizlerin içinden böyle direnişçi, cesur ve mert işçilerin çıkması bizleri çok ama çok sevindirdi. O işçiler sizlere doğrusunu söylüyorlar. Onları dinleyin, onlarla konuşun, direnişlerine destek verin. Onlar işçiler arasında birlik olsun, hakları yenilmesin, sendikaları olsun istiyorlar. Yürüdükleri yolda kendi çıkarlarını değil, hep beraber, bütün Konveyör işçilerinin çıkarlarını yükseltmek için yürüyorlar. Bugün onlara yapılanlar sanmayın ki yarın size yapılmayacak. Yarın sizlere daha beteri yapıldığında yanınızda kim olacak? Bugünden onlara sahip çıkın. Birleşin. Birleşen işçileri hiçbir Hasan Basri yenemez. Unutmayın iyi patron yoktur, işçilerin örgütlülüğünden çekinen patron vardır. İşçiler örgütlü olurlarsa haklarını elde ederler.
UİD-DER’de Yeniyıl Coşkusu
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Grevci Yolbulan İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Bursa’dan Antep’e Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri Sürüyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Edenler Kazanıyor
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- KLS Klima ve ABP’de Sendika Düşmanlığı
- Novares İşçileri Greve Çıktı
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Yolbulan Metal İşçileri Greve Çıktı
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
- Çorum’da Yel Enerji İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişte
- Durak Tekstil Direnişinin 83. Gününde Dayanışma Eylemi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
Son Eklenenler
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...