Buradasınız
Uyan, Uyan da Haykır Öfkeni!
Kıraç’tan bir metal işçisi

Bundan tam 31 yıl önce, şehrin mahzenlerindeki cellâtlara gün doğmuştu. 31 yıl önce kara bulutlar tünedi tepemize. Haramiler rahat etsin diye cellâtlara emir verildi. Ve hunharca yağmalandı geleceğimiz, hunharca katledildi. Hâlâ yüreğimizde taze, dövüşerek ölenlerin acıları. Düşman kalleş, düşman hain, düşmanın ağzından kan damlıyor. Gözleri dönmüş tam 31 yıl önce ve sonra. Ahmed Arif’in de dediği gibi “onlar engerekler ve çıyanlardır, onlar ekmeğimize aşımıza göz koyanlardır, tanı bunları!”
Dostlar biz UİD-DER’li işçiler Kadıköy’de düzenlenen mitinge katıldık. Bu mitingin önemi nedir ve neden orada olmak gerekir? Dostlar bizler faşizme karşı olan öfkemizle, gelecekteki güzel günlere olan inancımızla bu seneki “12 Eylül Darbecileri Yargılansın” mitingine katıldık. Sermayenin iplerinden boşalan faşistler azgınca işçi sınıfının kazanımlarına saldırdı. Miting alanında Sırrı Süreyya Önder’in de söylediği gibi, 12 Eylül darbesinden darbeyi yiyenler sadece içerdeki tutsaklar değil, aynı zamanda dışarıda olan kesimlerdi. Çünkü toplum tam anlamıyla sindirildi, tam bir korku toplumu yaratıldı, işçi sınıfının tüm kazanımları gasp edildi, ezilen Kürt halkı ve Alevilere yönelik asimilasyon kampanyalarına ve kıyımlara tam gaz devam edildi.
Bizi Kadıköy’e götüren sebepler vardı; mücadeleye olan inancımız, acılarımız, hıncımız ve yarınlara olan inancımız. Arta kalan haklarımız dahi gasp edilirken, Kürt kardeşlerimize yönelik katliamlar devam ederken, emperyalistler dünyayı kan gölüne çevirirken, tüm dünyada ırkçılık yükselişe geçerken, işçi sınıfının enternasyonalist bayrağını daha yukarılara taşımak hepimizin boynunun borcudur. 31 yıl önce burjuvaziye hizmet eden ve bunun için binlerce mücadeleci gencimizin canına kıyan faşist generalleri ve burjuvaları teşhir tahtasına koymak hepimizin boynunun borcudur.
Bu hesap sorma gününü önemsemeyen herkes mücadeleyi ve toplumun içinde bulunduğu durumu da önemsemiyor demektir. Bu faşist darbeden milyonlarca kişi nasibini almıştır. Toplumsal bir tepki örgütleyemediğimiz sürece, bu faşist haydutlarla aynı gezegende nefes aldığımız yetmezmiş gibi bir de önümüzdeki süreçte bu darbeden çıkaracak bir dersimiz olmayacaktır.
Buradan özellikle belirtmek istiyorum ki, UİD-DER’in coşkusu görmeye değerdi. Sloganlar çok anlamlı ve burjuvazinin hiç de işine gelmeyen şeylerdi. İşçi sınıfının uluslararası birliğini, halkların kardeşliğini, örgütsüzlüğün hiçlik olduğunu ve patronların yerine göre nasıl gözünü kan bürüdüğünü dile getiriyordu. Bu sloganlarla mücadeleye devam etmeliyiz.
Kız Çocuğu
Hesap Sorulmadan Bu Kavga Bitmez
Son Eklenenler
- Türkiye’de emekçilere yaşamı zehir eden; fiziksel, toplumsal, psikolojik olarak derinden etkileyen bir yoksullaşma var. Ancak toplumdaki çıkışsızlık duygusu, bu yoksullaşmanın çok daha katmerli biçimde hissedilmesine neden oluyor. Tek adam rejimi,...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası 26 Ocakta İstanbul’da bulunan Tuzla Eğitmen Koleji önünde, sendikalı olduğu ve tatil hakkını savunduğu için işten atılan öğretmen İrem Erdem için basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde bir konuşma yapan İrem...
- “Sizin de bildiğiniz gibi ev kadınları işçi sayılmaz, oysa evin işi, çocuğun bakımı bizim sırtımıza yıkılmış durumda. Mutfakta yapacağımız yemeği, yakacağımız doğalgazı, elektriği, suyu yani her şeyi hesap etmek zorundayız. Ürünlere gelen zamlar...
- Bizler Gebze’de yaşayan ev emekçisi, yemekhane ve metal işçisi kadınlarız. Taleplerimizi dilden dile yaydığımız “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor, Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızı Eylül ayından beri sürdürüyoruz. Kampanyamız...
- Adaletsizliğe, işsizliğe ve hayat pahalılığına karşı durmak istiyorsak; toplumun yapay temelde ayrıştırılmasına ve insanların ötekileştirilip aşağılanmasına karşı çıkıyorsak; grevlerimizi yasaklayan, demokratik hak ve özgürlüklerimizi yok eden tek...
- Bursa Demirtaş Sanayi Sitesindeki Barutçu Tekstil’de çalışan kadın işçiler Öz İplik-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldılar. İşçiler en meşru hakkı olan sendikalaşma haklarından vazgeçmeyerek fabrika önünde direnişe geçtiler. UİD-DER’li...
- Haklarını almakta kararlı özel sektör öğretmenleri 21 Ocakta Ankara’da bir kez daha taleplerini haykırdılar. Bingöl’de fırın işçileri kötü çalışma koşullarına artık yeter diyerek, 23 Ocakta DİSK/Gıda-İş Sendikası öncülüğünde Dörtyol Saat Kulesi...
- Ben çok fazla indirim kovalayan bir kadınım. Çünkü bir yandan kredi ödüyoruz bir yandan da tek maaşla iki çocuk yetiştiriyoruz. Mesela önceden alışveriş yaparken sıvı yağ, salça, çay gibi mutfak ihtiyaçlarından bir paket stok yapabilirken, şimdi...
- Metal patronlarının örgütü MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayan Green Transfo Energy Turkey Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş’de (eski ismiyle Schneider Enerji’de) işçiler, grev yasağına rağmen greve çıktılar....
- Schneider Enerji’de 23 Ocak günü fabrikaya grev pankartı asıldı ve sloganlarla fabrikada grev başladı. Ancak siyasi iktidar işçi düşmanı olduğunu bir kez daha kanıtladı, işçilerin grev hakkını bir kez daha yok saydı. Grevin ikinci gününde Erdoğan’ın...
- MESS kapsamında olan Schneider Elektrik, Hitachi, Grid Solutions Enerji, Schneider Enerji, Arıtaş Kriyojenik’e bağlı olan 11 fabrikada toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 23 Ocakta grev kararı alınmıştı. Yapılan...
- Dili, dini, rengi, etnik kökeni ne olursa olsun kapitalizm altında dünyanın tüm işçilerinin kaderi ortaktır. Yoksullaştırma politikaları, hak gaspları, baskıcı ve antidemokratik rejimler, emperyalist savaşlar, birbirini izleyen krizler dünya işçi...
- Adana’nın Yüreğir ilçesinde yetmiş kişinin çalıştığı Arçelik Yetkili Servisinde işçiler, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldular. İşyerinde sendikalı çalışmak için mücadele yürüten işçilerden bazıları işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler...