Buradasınız
Valla Derdimiz Ortak, Çözümümüz de Ortak!
Mersin’den bir genç kadın işçi

Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunan Yaş Sebze ve Meyve Halinin paketleme bölümünde çalışan kadın işçilerin erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen daha az ücret aldıkları, sosyal güvence ve eşit işe eşit ücret istedikleri haberlere yansımıştı geçtiğimiz hafta. Ben de Mersin’de narenciye fabrikasında çalışan bir kadın işçiyim. Yanı başımdaki bu olayı duyduğum vakit çalışma hayatında yaşadığım koşulların aslında pek de farklı olmadığını gördüm. Fazla mesailer, düşük ücretler, sigortasız çalışmak ve daha nice sorunlarımız pekâlâ ortakmış. Evden iş için sabahın altısında çıkıyorum ve akşamın sekizinde, bazen mesailer iyice uzadığında sabaha karşı dönüyorum. Bazı günler fabrikaya o kadar erken gidiyoruz ve o kadar geç dönüyoruz ki ne güneşin doğuşuna ne de batışına denk gelebiliyoruz. Günüm diğer işçi arkadaşlarım gibi güneşsiz, fabrika içerisinde geçiyor. Bu yüzden kendime ayıracak kısacık bir zamanım bile yok.
Bu kadar uzun süre çalışmaya karşılık asgari ücretin altındaki maaşlarımızı da bazen zamanında ödemiyorlar. Yediğimiz yemekler sağlıklı koşullarda yapılmıyor ve üstelik besin değerleri de yok. Bu yüzden de sürekli sağlık problemlerimiz oluyor. Patronumuz ve başımızda duran çavuşlar, bu koşullarda çalıştığımız yetmiyormuş gibi, bir de bize psikolojik baskı uyguluyorlar. “Hadi, hadi, hadi…” sürekli bağırıyorlar. İster istemez bu basıncın etkisiyle çok daha hızlı çalışıyoruz. İşimiz meyve doğramak, elimizde bıçak, biz hızlandıkça bıçak da meyvelerle birlikte elimizin, parmağımızın bir taraflarını kesiyor. Yaşadığımız bu kazalarda çavuşların bizi dikkatsizlikle suçlaması da cabası. Uzun saatler ayakta, dinlenmeden, elimizde bıçak meyveler tek tek doğranırken özellikle biz kadın işçilerde bir dirhem takat kalmıyor.
Peki, buna karşı ne yapmalıyız? Elbette mücadele etmeliyiz dostlar. Patronların bizlere uyguladığı psikolojik baskılara boyun eğmemeliyiz. Bunu önce kendi işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarla ve sonra her yerdeki işçi arkadaşlarımızla oturup konuşmalı, birlik olmanın yollarını aramalı ve bunun için çabalamalıyız. Haklarımızı patronların kirli ellerine bırakmamalıyız. Kadın-erkek bütün bir işçi sınıfı olarak ortak hareket etmek zorundayız. Yoksa ben bu fabrikada, diğerleri öteki fabrikada ve bir başkamız bir başka fabrikada bu sorunlarla boğuşup dururuz. Pes etmeden, yılmadan, hep kararlı olup mücadelemizi her yerde büyütelim ki bütün bu sorunlarımız çözüme kavuşsun!
Emekçi Kadınlar Mücadelede Bir Adım Öne!
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- “Bir Daha Asla” Demek İçin Kapitalizme Karşı Mücadeleye!
- Asen Metal’de İş Cinayeti: Sendika Düşmanlığı İş Cinayetine Yol Açtı!
- Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
- Şantiyelerde, Fabrikalarda, Tersanelerde İş Cinayetleri Devam Ediyor!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Kemal Türkler ve Unutulmaması Gereken Bir Dönem
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
- Ormana Girişleri Yasaklamak mıdır Önlem?
- “İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
- Sarıyer Belediyesi İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- UMUT’tan Yumruk Albümü: Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- Küresel Haklar Endeksi: Türkiye İşçiler İçin En Kötü 10 Ülke Arasında!
- Sağlık Emekçilerinin Sabrı Taştı!
- Dr. Ekrem Karakaya’nın Katili Kim?
- DİSK: “TÜİK Gerçekleri Açıkla, Ekmeğimizle Oynama!”
- Kapitalizmin Girdabından Ancak Örgütlü Olursak Kurtuluruz
- Sağlıkta Sorunlar Büyüyor!
- Hendek Katliamında Hayatını Kaybeden İşçiler Anıldı
- Sivas Katliamının 29. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
Son Eklenenler
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...