Buradasınız
Yaşasın Bir Bayrak Gibi Dalgalanan 1 Mayıs Karanfilleri
Pendik’ten bir tekstil işçisi
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğimizin tiyatro kolunun düzenlemiş olduğu “1 Mayıs Karanfilleri” adlı oyunumuzu, yaklaşık 600 kişilik katılımımızla coşkulu, heyecanlı dakikalar geçirerek izledik. Oyun bizleri 1886’da yaşanan işçi mücadelesine ve işçi önderlerinin yaşamlarına götürdü. 1 Mayıs’ın nasıl doğduğunu anlattı. 1886’da işçiler 12-16 saat çalışıyor ve evlerine gitmeye vakit bulamayıp fabrika yanlarındaki barakalarda yaşıyorlardı. Bir gün canına tak eden işçiler, yani uyuyan dev artık uyanıyor ve harekete geçiyordu. Taleplerini bangır bangır haykırıyorlardı Amerikan işçileri. “8 Saat İş, 8 Saat Uyku, 8 Saat Canımız Ne İsterse!” O dönemin işçi önderleri, başta Albert Parsons, düzmece mahkemeyle idam edilmişti. Hâkim idam kararına gerekçe olarak “geçmişiniz ve sosyal mevkiniz” diyordu ve idam kararı veriyordu.
Bugün 8 saatlik işgününü 1886’da işçi atalarımızın mücadeleleriyle ve kanlarıyla kazandık. Ama maalesef birçoğumuz değerini bilmiyoruz. Ben de iplik fabrikasında 8 saat vardiyalı olarak çalışan bir işçiyim. UİD-DER’in etkinliklerine katılmamış olsaydım ben de bilmeyecektim. Günler öncesinden tiyatromuzun duyurusunu fabrikadaki arkadaşlarıma yaptım. Ve ben de tiyatroya fabrikamdan 3 işçi arkadaşımla katıldım. Biz de oyuncu arkadaşlarım gibi gece vardiyasından çıkıp gelen işçilerdik. Arkadaşlarım “gece vardiyasından çıktık kesin uyuyakalırız” diyorlardı. Ama o kalabalık, o coşku, konunun bizi anlatması arkadaşlarımı diri tuttu. Coşturdu ve gözlerimizi bir saniye olsun kırpmadan oyunu izledik. Gelmeden önce fabrikadaki işçi arkadaşlarım 1 Mayıs’ı kavga ve dövüş günü olarak, yani yalnızca televizyonda gördükleri kadar biliyorlardı. Evet, bizler için de 1 Mayıs kavga günüdür, ama bizim kavga ve mücadele günümüzdür. Onlar bizim mücadele günümüz olduğunu öğrendiler. Ve yalnızca 8 saat yetmez, fabrikadaki koşullarımızın daha da düzeltilmesi gerekir diye düşünmeye başladılar. Bizden öncekilerin ne bedeller ödediklerini gördüler.
Bizler dernekteki bütün arkadaşlar olarak bu oyunumuz için epey emek harcadık. Perdeyi diken işçi arkadaşlarımızdan, dekor malzemelerini hazırlayanlara, gece üçlere kadar prova yapan oyuncu arkadaşlarımıza, ışıkçımıza, resimleri çizen arkadaşlarımıza ve katılımı sağlayan arkadaşlarımıza kadar epey bir emek harcadık. Emeğimizin boşuna gitmemesi beni oldukça mutlu etti. Ve bir kere daha şunu düşündüm, 1 Mayıs’ın anlamını, patronların tüm saldırılarına, egemenlerin çarpıtma politikalarına karşı daha bir anlatmalı ve öğretmeliyiz. 1 Mayıs günü alanları doldurmalıyız.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Bir Bayrak Gibi Dalgalanan 1 Mayıs Karanfilleri!
Yaşasın Dünya İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Birliği!
İşçiler Tiyatro Yaptı!
UİD-DER TEGA İşçilerinin Yanında
Son Eklenenler
- Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenen Polonez işçileri patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve bunun üzerine İstanbul Çatalca’da bulunan fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. UİD-DER Kadın Komitesi, direnişlerini 37 gündür coşku ve kararlılıkla...
- Merhaba dostlar. Son günlerde dünyanın birçok yerinde mülteci sınıf kardeşlerimizin ırkçı ve faşist saldırılara maruz kaldığını görüyoruz. Faşist çeteler neredeyse göçmen avına çıkıyorlar. Mültecilerin ev ve işyerlerine kundaklama ve linç...
- Sene 1950, ABD emperyalizmi kendi çıkarları doğrultusunda Kore’ye müdahale ederek 3 yıl sürecek bir vahşeti başlatmıştı. Bu katliama suç ortağı arayan ABD’nin çağrısına koşan ülkelerden biri de Türkiye’ydi. Türkiyeli egemenler NATO’ya alınmak için...
- Kapitalizm doğduğumuz andan itibaren biz gençlere bir rol biçiyor. Okullar bizleri bu sistem içerisinde yaşamaya hazırlıyor. Boyun eğmeyi, isyan etmemeyi, susmayı öğretiyor. İlkokuldan itibaren farklı yetenek ve becerilere sahip olduğumuz halde aynı...
- Antep 5. Organize Sanayi Bölgesinde direnişteki Akcanlar Tekstil işçileri kent meydanından seslendi. Dev-Sağlık İş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde eylem yaptı. 9 işçinin toprak altında kalarak hayatını kaybettiği Anagold Madencilik’te...
- İnsan doğup büyüdüğü toprakları, kültürünü benimsediği ülkesini kolay kolay bırakıp başka ülkeye gitmek istemez. 40 yıl önce Almanya’ya göç etmiş emekçilere sorun, Türkiye’ye dönmek istediklerini, kendi topraklarında ölmek istediklerini söylerler....
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mersen Sanayi Ürünleri fabrikasında çalışan işçiler sendikalaşma mücadelesi yürüttüler ve Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu Şubede örgütlendiler. İşçilerin Mersen yönetiminin sendika ve toplu sözleşme...
- Her işyerinde aslında benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Ücret sıkıntıları, mobbing, işten atma saldırısı, işçi sağlığı ve güvenliği eksikleri gibi say say bitiremeyeceğimiz birçok sıkıntılar yumağı… Ben de bu sıkıntılardan birine değinmek...
- Liseli bir genç, büyük bir markette sözleşmeli kasiyer olarak çalışan annesinden kendisine yeni telefon almasını ister. Fakat anne sözünü tutamaz. Anne-oğul arasında kavgalar başlar. Hepimiz için tanıdık olan bu hikâye Güney Kore yapımı Cart...
- Her ay SGK primi ödememize rağmen bir sağlık kurumuna adım attığımız andan itibaren muayene, tıbbi malzeme, ilaç, reçete adı altında SGK’ya ekstra katılım payı ödüyoruz. Özel hastanelere gittiğimizde ise bunlara ek olarak oldukça fazla miktarda para...
- Bir fabrikada seri üretim hattında çalışıyorum. Ortalama 2 dakikada bir koli doldurup banda atıyoruz. Bant üzerinde ilerleyen koliler hattın sonunda alınıp paletlere diziliyor. İşe ilk girdiğim yıllarda makinelerin hızına entegre olan bant sorunsuz...
- Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türk-İş, 20 Ağustosta Türkiye genelinde bölge temsilcilikleri önünde ve kent meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdi. Basın açıklamalarına Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyesi...
- Antep’te Akcanlar Tekstil’de vergi kesintileri ve 7’li vardiya sistemine geçilmesi nedeniyle 17 Ağustosta iş bırakan işçilerin direnişi sürüyor. CarrefourSA’nın İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda 12 Ağustosta başlayan direniş devam ediyor....