Buradasınız
Yemekhane Zamlarını Protesto Etmek Suç mu?
İstanbul’dan bir işçi
Üniversitelerin açılmasıyla birlikte işçi ailelerinin üzerindeki yük daha da arttı. Yol, yemek, barınma, kırtasiye ücretlerine yapılan zamlar yüzünden işçi çocuklarının üniversite okuması giderek zorlaşıyor. Özellikle başka illerde okuyan gençlerin ailelerinin masrafların altından kalkması neredeyse imkânsız… Çocuklarını okutmaya çalışan işçiler fazla mesai yapıyor, ek işlere gidiyor, diğer temel ihtiyaçlarını kıstıkça kısıyorlar. Öte yandan çoğu genç çeşitli işler bularak okul masraflarını çıkarmaya çalışıyor. İşte bu koşullarda yemek ücretlerine yüzde 200’lere varan oranlarda zam yapıldı. Tek öğün yemek ücreti Ege Üniversitesinde 6,5 liradan 20 liraya, 9 Eylül Üniversitesinde 5,80 liradan 17 liraya, Marmara Üniversitesinde 5 liradan 15 liraya, Boğaziçi Üniversitesinde 7,5 liradan 15 liraya çıkarıldı. Zaten binbir zorlukla okumaya çalışan gençler zamları protesto ediyorlar.
Ne var ki en küçük bir ses çıkmasına dahi tahammülü olmayanlar bu haklı eylemlere de tahammül edemiyorlar. Birkaç gün önce 9 Eylül Üniversitesi öğrencileri çatal kaşıkları masalara vurarak zamları protesto ettikleri için yaka paça gözaltına alındılar. Önce Özel Güvenlik Birimleri tarafından zorla okul dışına çıkarıldılar, sonra okul kapısında hazırda bekleyen polisler tarafından gözaltına alındılar. Suçları ne? Anne babalarının ücretlerine yapılan zamların çok çok üzerinde bir oranda yemek ücretlerine zam yapılmasını protesto etmek!
Okul öncesinden üniversitelere tüm işçi çocuklarının nitelikli ve sağlıklı beslenmesi temel haktır ve bu hak yok sayılıyor. Yemekhanenin ücretsiz olması gerekirken yemek hizmetleri özel şirketlere verilerek parası olmayan çocuklar açlığa, sağlıksız beslenmeye mahkûm ediliyor. Peki, yıllarca çalışıp didinerek ödediğimiz dolaylı ve dolaysız vergiler ne işe yarıyor? Çocuklarımızın beslenme ihtiyacı bile şirketlerin kârlarına peşkeş çekilecekse bu kadar vergiyi niye ödüyoruz? İşçilerin yarısından fazlasının asgari ücretle çalıştığı bir ülkede tek bir öğüne 15-20 lira vermek aileler için büyük bir yüktür. Üstelik yemekler kaliteli değil, çeşit az, miktar az. Gençler doyurucu bir öğün yemek isteseler ek para vermek zorundalar. Buna bir de barınma, ulaşım, kitap, kırtasiye masraflarını ekleyin. KYK bursu ne kadar peki? 1250 lira! Bu parayla yemek masraflarını dahi karşılayamaz gençler. Bu durumda zamları protesto etmekte haklı değiller mi?
Gözaltına alınan gençler serbest bırakıldıktan sonra bir açıklama yaparak şunları söylediler: “Soruyoruz; yüzde 200’lük haksız yemekhane zammına ses çıkarmak suç mu? Biz suçlu olmadığımızı biliyoruz. Asıl suçlu öğrenciler yoksulluk içerisindeyken hiç utanmadan yemeklere yüzde 200’lük zam yapabilenler. Asıl suçlu öğrencilerin yemekhanesini hiç öğrencilere sormadan özelleştirip sırf birkaç patron daha fazla kazansın, daha fazla cebini doldursun diye biz işçi çocuklarını, emekçi çocuklarını bu yoksulluğa mahkûm edenlerdir.”
Gençler çok haklı. Asıl suçlu bellidir. Ama asıl suçlular suçlarını gizlemek ve toplumu baskı altına alarak susturmak için hak aramayı suç haline getiriyorlar. Grevleri yasaklıyor, direnişçi işçileri gözaltına alarak, sendikacılara cezalar vererek sindirmeye çalışıyorlar. Eylemleri, protestoları polis müdahalesiyle engellemeye çalışıyor, beslenme ve barınma sorunlarını protesto eden öğrencileri gözaltına alıyorlar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar sonuna kadar tüm toplumu sindirip susturamazlar. Kendileri lüks içinde yaşayıp “itibarlarından” tasarruf etmezken, Mecliste milletin sözde vekilleri 73 bin lira maaş aldıkları halde çeşit çeşit yemekleri çok ucuza afiyetle yerken işçi çocuklarının sağlıksız gıdalara ve açlığa mahkûm edilmesine sessiz kalmasını beklemesinler!
Sömürü Düzenine Karşı Birleşelim!
TES’lim Etmeyeceğiz, Sahip Çıkacağız!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...