Buradasınız
Yol İşçilerinden Kadro Hakkı İçin Eylem

Türk-İş/Yol-İş Sendikası üyesi taşeron şirket işçileri, 15 Ocakta Bursa’da kadro hakkı için soyunarak çıplak eylem yaptılar. Hükümeti ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik’i protesto eden işçiler, Yargıtay kararlarının uygulanmasını ve kadroya alınmaları gerektiğini dile getiriyorlar.
Yeşil Meydan’da toplanan işçiler, taleplerini içeren dövizler ve meşaleler taşıyarak “Hırsız Var”, “Her Yer Rüşvet Her Yer Yolsuzluk”, “Bakma Baktıkça Sıra Sana Gelecek”, “Gün Gelecek Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek”, “İş Ekmek Yoksa Barış da Yok!” sloganlarını attılar.
Eylemde Yol-İş Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Muharrem Yıldız bir konuşma yaptı. Konuşmasında, “Bir hırsız var, hakkımız olan kadroyu vermiyor. Biri ayakkabı kutularında milyon dolarları götürüyor. Bir de bugün söylediğini yarın inkâr ediyor. ‘Hırsız var’ sloganı gayet yerinde bir slogan oldu” dedi. Yıldız, Yargıtay’ın karayollarında çalışan taşeron işçileri kadrolu sayan kararının uygulanmadığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in köleliği yasal mevzuat haline getirmeye çalıştığını söyledi. Yıldız öyle konuştu: “Son zamanlarda basın açıklamalarında 600 bin karayolu taşeron işçisine kadro verileceğini gazetelerden okuyorsunuz. Bunların tamamı yalan ve aslı olmayan haberlerdir. ‘600 bin kişiye kadro veriyoruz, onu veriyoruz, bunu veriyoruz, 4/C’liye kadro veriyoruz’ safsatasıyla, kamuda çalışan taşeron işçilerin mahkemeye gidişlerini ertelemek istiyorlar. Kölelik düzeni getirecek olan düzenlemeye kadar toplumun gazını almayı amaçlıyorlar. Bu yasal düzenlemeyi yaptıktan sonra, Türkiye’de taşeron işçiliği köle pazarına dönüşecek ve yargıda da asla kazanılmayacak davalar haline gelecektir.”
Yıldız, “Bugün burada soyunarak bu eylemi yaptık. Çünkü arkadaşlarımız aç, kışın yakacak alacak paraları yok. Sizin ‘taşeron işçi’ Yargıtay’ın ise ‘kadrolu işçi’ dediği bu arkadaşların hakları verilene kadar, bu eylemleri Türkiye’deki tüm illerde yapacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Aydınlı’da Ulaşım Sorunu
İşçilerin Sordukları/20
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”