Buradasınız
Aydınlı’da Ulaşım Sorunu
Aydınlı’dan bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bu düzende her şeyi belirleyen hangi sınıftan olduğumuzdur. İşçi isek farklı, varlıklı sınıftansak farklı değerlendiriliyoruz. Ona göre ya her şeyden pay alıyoruz, ya da alamıyoruz. Bu düzende devlet de hangi sınıftan olduğumuza bakıp ona göre bize hizmet ediyor.
Ben yıllardır Aydınlı’da oturuyorum ve yıllardır da birçok konuda mağdur durumdayız. En büyük sorunlarımızdan biri de ulaşım. Akşam geç saatlere kadar çalışıyor, fabrikalarda esarete mahkûm oluyoruz. İşten çıktıktan sonra da evimizden dışarı neredeyse çıkamıyoruz. Çünkü toplu taşıma araçları çalışmıyor. Özel araban yoksa eve hapsoluyorsun. Erken saatlerde minibüs seferleri bitiyor. Farkındaysanız belediye otobüsünden hiç bahsetmiyorum, çünkü o neredeyse yok. Ayrıca akşam saat sekiz buçuktan sonra halk otobüsü de çalışmıyor. Yani minibüs seferleri bitince Aydınlı’dan çıkış yok. Birkaç yıl öncesine kadar Aydınlı’da taksi durağı bile yoktu. Bir hastamız olduğunda, gecenin bir yarısı mahallede arabası olan birinin kapısına dayanmaktan başka bir çaremiz kalmıyordu. Hastamız mı varmış, ölmüş müyüz kalmış mıyız kimin umurunda? Mahallede hastane yok, kimin umurunda? Ne de olsa her şey zengin olanın, patronlar sınıfının ayağının altında. İşçi mahallelerine gelince durum değişiyor. Aydınlı gibi mahallelerde kendi kaderimizle baş başa bırakılıyoruz. Bizi buna mahkûm edenler böylesine namussuzlar. Onlar insan da biz insan değil miyiz?
Hatta Aydınlı’da Bahçeler Sokağı diye bilinen, havaalanına doğru uzanan kocaman bir mahalle var. Ama yıllardır buraya otobüs ya da minibüs seferi konmuyor. İnsanlar bir yere gitmek için yıllardır çoluk çocuk, hastası, yaşlısı bahçeler sokağından Aydınlı merkezine kadar yürümek zorundalar. Yaz kış, sabah akşam bu çileyi yıllardır çekiyoruz. Bir kez bu mahalleye otobüs seferleri kondu. Daha sonra yeterince kâr edemeyince kaldırdılar. Sonuçta her yerden misliyle kâr elde ediyorlarken “buradan da biraz az kazanalım” demediler. Ulaşım devletin herkese vermek zorunda olduğu bir hizmet değil mi? Ama iş işçi mahallelerine gelince durum hiç de böyle olmuyor. Patronlar sınıfının da devletinin de gözünde biz işçilerin bir değeri olmadığı için ulaşım hakkı da diğer şeyler gibi bize çok görülüyor. Patronlar sınıfı keyif içinde her şeyin en iyisinden faydalanarak yasarken, biz işçi mahallelerinde bin bir zorluk ve yoksulluk içerisinde yaşamak zorunda kalıyoruz. Mahallelerimize en basit belediye hizmetleri yıllarca süründürülerek parça parça veriliyor. Ve hiçbir zaman da bu hizmetler tam olarak ve kaliteli bir şekilde yerine getirilmiyor.
Bunu değiştirebilmenin tek yolu da bir araya gelmekten geçiyor. Eskiden mahalle aralarında sokak lambası yoktu, sokaklar zifiri karanlıktı. Daha sonra imza toplandı ve sokak lambası talep edildi. Mahalle insanının bir araya gelerek gösterdiği tepkiden sonra sokak lambaları konuldu. Demek ki biz istersek ve bir araya gelirsek vergi adı altında bizden kesilen, alın terimizin karşılığı olan paraları ona buna peşkeş çekenlerden hesap sorabilir, onları bazı sorunlarımızı çözmek zorunda bırakabiliriz. Önümüzde yerel seçimler var. Bütün yaşadıklarımızdan ders çıkarıp ona göre davranmak gerekir. Elbette daha fazlasını istiyorsak daha fazla örgütlü olmalıyız.
Yol İşçilerinden Kadro Hakkı İçin Eylem
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...