Buradasınız
Aydınlı’da Ulaşım Sorunu
Aydınlı’dan bir kadın işçi

Bu düzende her şeyi belirleyen hangi sınıftan olduğumuzdur. İşçi isek farklı, varlıklı sınıftansak farklı değerlendiriliyoruz. Ona göre ya her şeyden pay alıyoruz, ya da alamıyoruz. Bu düzende devlet de hangi sınıftan olduğumuza bakıp ona göre bize hizmet ediyor.
Ben yıllardır Aydınlı’da oturuyorum ve yıllardır da birçok konuda mağdur durumdayız. En büyük sorunlarımızdan biri de ulaşım. Akşam geç saatlere kadar çalışıyor, fabrikalarda esarete mahkûm oluyoruz. İşten çıktıktan sonra da evimizden dışarı neredeyse çıkamıyoruz. Çünkü toplu taşıma araçları çalışmıyor. Özel araban yoksa eve hapsoluyorsun. Erken saatlerde minibüs seferleri bitiyor. Farkındaysanız belediye otobüsünden hiç bahsetmiyorum, çünkü o neredeyse yok. Ayrıca akşam saat sekiz buçuktan sonra halk otobüsü de çalışmıyor. Yani minibüs seferleri bitince Aydınlı’dan çıkış yok. Birkaç yıl öncesine kadar Aydınlı’da taksi durağı bile yoktu. Bir hastamız olduğunda, gecenin bir yarısı mahallede arabası olan birinin kapısına dayanmaktan başka bir çaremiz kalmıyordu. Hastamız mı varmış, ölmüş müyüz kalmış mıyız kimin umurunda? Mahallede hastane yok, kimin umurunda? Ne de olsa her şey zengin olanın, patronlar sınıfının ayağının altında. İşçi mahallelerine gelince durum değişiyor. Aydınlı gibi mahallelerde kendi kaderimizle baş başa bırakılıyoruz. Bizi buna mahkûm edenler böylesine namussuzlar. Onlar insan da biz insan değil miyiz?
Hatta Aydınlı’da Bahçeler Sokağı diye bilinen, havaalanına doğru uzanan kocaman bir mahalle var. Ama yıllardır buraya otobüs ya da minibüs seferi konmuyor. İnsanlar bir yere gitmek için yıllardır çoluk çocuk, hastası, yaşlısı bahçeler sokağından Aydınlı merkezine kadar yürümek zorundalar. Yaz kış, sabah akşam bu çileyi yıllardır çekiyoruz. Bir kez bu mahalleye otobüs seferleri kondu. Daha sonra yeterince kâr edemeyince kaldırdılar. Sonuçta her yerden misliyle kâr elde ediyorlarken “buradan da biraz az kazanalım” demediler. Ulaşım devletin herkese vermek zorunda olduğu bir hizmet değil mi? Ama iş işçi mahallelerine gelince durum hiç de böyle olmuyor. Patronlar sınıfının da devletinin de gözünde biz işçilerin bir değeri olmadığı için ulaşım hakkı da diğer şeyler gibi bize çok görülüyor. Patronlar sınıfı keyif içinde her şeyin en iyisinden faydalanarak yasarken, biz işçi mahallelerinde bin bir zorluk ve yoksulluk içerisinde yaşamak zorunda kalıyoruz. Mahallelerimize en basit belediye hizmetleri yıllarca süründürülerek parça parça veriliyor. Ve hiçbir zaman da bu hizmetler tam olarak ve kaliteli bir şekilde yerine getirilmiyor.
Bunu değiştirebilmenin tek yolu da bir araya gelmekten geçiyor. Eskiden mahalle aralarında sokak lambası yoktu, sokaklar zifiri karanlıktı. Daha sonra imza toplandı ve sokak lambası talep edildi. Mahalle insanının bir araya gelerek gösterdiği tepkiden sonra sokak lambaları konuldu. Demek ki biz istersek ve bir araya gelirsek vergi adı altında bizden kesilen, alın terimizin karşılığı olan paraları ona buna peşkeş çekenlerden hesap sorabilir, onları bazı sorunlarımızı çözmek zorunda bırakabiliriz. Önümüzde yerel seçimler var. Bütün yaşadıklarımızdan ders çıkarıp ona göre davranmak gerekir. Elbette daha fazlasını istiyorsak daha fazla örgütlü olmalıyız.
Yol İşçilerinden Kadro Hakkı İçin Eylem
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
Son Eklenenler
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...