Buradasınız
Yolumuz Açık Olsun
Ankara’dan bir işçi
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs bu yıl da tüm dünyada milyonlarca işçi ve emekçinin katılımıyla kutlandı. Biz UİD-DER’li işçiler de İstanbul Taksim Meydanı’ndan dünyadaki diğer sınıf kardeşlerimizin sesine ses, coşkusuna coşku kattık.
Biz UİD-DER’li işçiler için 1 Mayıs, 1 Mayıs günü sabah 10.00’da başlayıp öğleden sonra biten bir gün değildir. Bu yıl da aynı düşünce ve bilinçle hazırlandık 1 Mayıs 2010 için. Patronlar sınıfına karşı mücadele eden biz işçiler, fabrika önlerinde, işçi duraklarında, mahallelerde dağıttığımız İşçi Dayanışması bülteniyle, işçi dostlarımızla bir araya gelip sorunlarımızı konuştuğumuz ve çözüm yollarını öğrendiğimiz seminerlerimizle ve bir dolu farklı etkinliğimizle, her geçen gün yeni yeni işçi kardeşlerimizi mücadeleyle tanıştırıyoruz. İşyerlerimizde, fabrikalarımızda patronların bizden çaldıklarını almak için mücadele ediyor ve etmeyenleri mücadele etmeye çağırıyoruz. Çeşitli sektörlerde greve, direnişe çıkan işçi kardeşlerimizi ziyaret ediyor ve sınıf dayanışmasının onlarla olduğunu gösteriyoruz. Yani biz 1 Mayıs için her gün çalışıyoruz. Çünkü patronlar pek çok işçi kardeşimizden çok daha iyi biliyorlar 1 Mayıs’ın işçi sınıfının tarihi bir günü olduğunu ve o gün işçilerin kendi günlerine ne kadar sahip çıktığını çok dikkatli izliyorlar. Çünkü 1 Mayıs’a sahip çıkmanın işçilerin kendi haklarına da sahip çıkması demek olduğunu iyi biliyor patronlar.
1 Mayıs 2010 günü, UİD-DER korteji 2009’da, 2008’de, 2007’de olduğu gibi, kitlesel, coşkulu ve disiplinliydi. Sloganlarımızı sermayeye olan öfkemizle, işçi emekçi kardeşlerimizle tek ses olup haykırdık, tıpkı İşçi Dayanışması bültenimizi dağıtır gibi ya da bir grev ziyaretinde halay çeker gibi ya da bir etkinlikte marş söyler gibi ya da fabrikada patronun haksızlığına karşı durur gibi. Ve aynı bunları yaptığımız zamanlarda olduğu gibi bu mücadele gününde de aramıza yeni dostlar katarak alandan yine marşlarımız ve sloganlarımızla ayrıldık.
Şimdi çalışmaya devam, 1 Mayıs 2011 için çalışmaya, sömürünün, baskının, zulmün olmadığı bir dünya yaratmak için çalışmaya, insan gibi yaşamak için, insan gibi hissetmek için çalışmaya, mücadeleyi büyütmeye devam.
Yolumuz açık olsun UİD-DER’li sınıf kardeşlerim!
Yolumuz açık olsun dünya işçi sınıfı!
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm!
Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.