Buradasınız
Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda

Toplumsal belleğin, işçi sınıfı mücadelesinin ve devrimci sanatın savunucularından, yönetmen ve senarist Ali Özgentürk, 15 Mayısta, 80 yaşında hayata gözlerini yumdu. Sinema tarihine unutulmaz eserler kazandıran Özgentürk, aynı zamanda işçi sınıfı mücadelesinin ve toplumsal belleğin sinemadaki tanığıydı. Grev alanlarından gecekondu semtlerine, eylemlerden sinema salonlarına, bir ömrü işçi sınıfının ve halkın hikâyelerine adadı.
Özgentürk için 16 Mayısta İstanbul Beyoğlu’ndaki Atlas Sinemasında bir anma töreni gerçekleştirildi. Törene DİSK Birleşik Metal-İş, Sine-Sen ve Türkiye Yazarlar Sendikası yöneticileri, oyuncular, yazarlar, aydınlar, ailesi, dostları ve mücadele arkadaşları katıldı. Törende Zafer Özgentürk’ün hazırladığı “Ali Habip Özgentürk, Hayatım En Güzel Filmim” belgeseli izlendi. Ardından usta oyuncular Nur Sürer, Menderes Samancılar, Halil Ergün, Türkiye Yazarlar Sendikası yöneticilerinden Mustafa Köz ve daha pek çok sanatçı dostu, Ali Özgentürk’ün sinemadaki emeğine ve mücadeleci kişiliğine dair duygulu konuşmalar gerçekleştirdiler. Eski eşi ve yıllarca yol arkadaşı olan Işıl Özgentürk, kardeşi Nebil Özgentürk ve kızı Simay Özgentürk sahneye çıkarak onun yaşamına, sanatına ve insanlığına dair anılarını paylaştılar. Ali Özgentürk’ün sanatı kadar mücadelesine de tanıklık etmiş olan dostları, onun yaşamını ve bıraktığı mirası alkışlarla selamladı.
Tiyatroyla başlayan bir direniş hikâyesi
Ali Özgentürk’ün düşünce dünyası, Adana’da berberlik yapan babası Süleyman Özgentürk’ün dükkânına sık sık uğrayan Yaşar Kemal ve Abidin Dino gibi aydınların etkisiyle erken yaşta şekillendi. Ortaokul ve lise yıllarında Adana Devlet Tiyatrosu’nda sahneye çıkan Özgentürk, 27 Mayıs darbesinin ardından bir köyde oynadığı tiyatro oyunu nedeniyle jandarma tarafından gözaltına alındı. Bu olay, onun hayatı boyunca sürecek olan “sanatla direnme” yolculuğunun ilk adımıydı.
1966 yılında İstanbul Üniversitesi öğrencisiyken, 300 üniversitelinin “Özel Okulları Protesto” amacıyla İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı 13 günlük yürüyüşü belgeleyerek ilk belgesel filmi Uzun Yürüyüş’ü çekti. 1968’in devrimci ikliminde Türkiye’nin ilk sokak tiyatrolarından biri olan Devrim İçin Hareket Tiyatrosunu kurdu. İstanbul’un gecekondu semtlerinden Anadolu köylerine, grev ve direniş alanlarına tiyatroyu taşıdı. Bu oyunlar nedeniyle defalarca gözaltına alındı.
1970’li yılların başında DİSK’e bağlı Maden-İş Sendikasının Kültür ve Basın-Yayın Dairelerinde görev alan Özgentürk, o dönem sendikanın çıkardığı Maden-İş Gazetesinin hazırlanmasında aktif rol aldı. Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük eylemlerinden biri olan 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişini fotoğraf ve filmlerle belgeledi. O anları tarihe kazıyan sayılı sanatçılardan biri oldu.
1974 yılında Yılmaz Güney’le tanışarak Endişe ve Sürü filmlerinin senaryo çalışmalarına katıldı. 1977’de ise Atıf Yılmaz’ın yönettiği ve Cengiz Aytmatov’un eserinden uyarlanan Selvi Boylum Al Yazmalım filminin senaryosunu yazdı. Filmin finalinde geçen ve Türkiye sinemasının hafızasına kazınan “Sevgi emekti” repliği, Özgentürk’ün yaşam felsefesini de özetliyordu.
12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından hem çektiği filmler hem de DİSK’teki geçmişi nedeniyle yargılandı ve aylarca hapis yattı. Ancak üretmeyi asla bırakmadı. Hazal, At, Bekçi, Balalayka gibi 15 filmin yönetmenliğini yaptı.
Ali Özgentürk, yalnızca geçmişin değil bugünün mücadelesine de katkı sunmaya devam etti. UİD-DER’in 15-16 Haziran’ın 50. yıldönümüne özel olarak hazırladığı “Aylardan Hazirandı, İşçiler Tarih Yazdı” yayın akışına katkıda bulunmuştu. O yayın kapsamında kullandığımız görüntüler ve belgeler için şöyle demişti: “Yayın akışınız boyunca kullanacağınız video ve fotoğrafları her ne kadar ekibimle birlikte ben çektiysem de bana ait değiller. Bu belgeler artık toplumun tarihinindir. 15-16 Haziran’ın heyecanına ve toplumsal hafızada bıraktığı ize saygılarımı iletiyorum.”
Ali Özgentürk, yaşamı boyunca “sevgiyi emekle özdeşleştiren”, sanatını halkın ve işçi sınıfının tarihine adayan bir mücadele insanı oldu. Onun arşivlerde saklanan belgeleri, perdeye yansıyan kareleri, tiyatro sahnesindeki sözcükleri bugün hâlâ işçilerin, emekçilerin, gençlerin belleğinde yaşıyor. Ali Özgentürk’ü saygıyla ve mücadele azmiyle anıyoruz.
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...
- Bak, ufukta görünen/ Özgürlüğün bayrağını sallayanlar/ Başı dik/ Gözleri umut umut bakanlar/
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...