Buradasınız
Yüz Binler Sömürüye ve OHAL’e Hayır Dedi!

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs Türkiye’nin pek çok kentinde coşkuyla kutlandı. Sürekli hale getirilen OHAL düzenine, baskı ve yasaklara rağmen onlarca kentte işçiler 1 Mayıs geleneğine sahip çıkarak alanlara aktılar. Tüm 1 Mayıs alanlarında işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların öfkeli sesi yankılandı. İstanbul, İzmir, Ankara, Hatay, Adana, Kocaeli, Bursa, Diyarbakır, Mersin gibi onlarca büyük kentte işçi kitleleri, OHAL düzenine, KHK’lara, sendikal ve siyasal yasaklara, basın yasaklarına, emperyalist savaşlara, düşük ücretlere, taşeronluk sistemine, güvencesiz çalıştırmaya, iş cinayetlerine, özelleştirmeye, grevlerin yasaklanmasına, kadına yönelik şiddete, yaşam alanlarının yok edilmesine karşı seslerini yükselttiler, tepkilerini ifade ettiler.
İstanbul Maltepe Meydanındaki miting, taleplerini 1 Mayıs alanında ifade eden yüz binlerin coşkusuna sahne oldu, moral ve güç verdi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin “Demokrasi İçin, Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a, “Seçimden Önce 1 Mayıs Var! Tek Adamdan Büyük Milyonlar Var!” çağrısıyla düzenlenen mitinge, Türk-İş’e bağlı sendikaların, siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin de güç vermesiyle, 1 Mayıs yıllar sonra İstanbul’da yeniden güçlü bir şekilde kutlanmış oldu. Yüz binlerin katıldığı Maltepe mitingi, iktidarın 24 Haziran seçim dayatmasına, OHAL düzenine, işçilere yönelik saldırılara karşı öfkenin büyüklüğünü ortaya koydu.
Maltepe mitinginde sendikalar, meslek örgütleri, siyasi partiler ve çeşitli demokratik kitle örgütleri üç koldan miting alanını doldurdular. DİSK, Türk-İş, KESK’e bağlı sendikalar; TMMOB, TTB, İstanbul Diş Hekimleri Odası, Tükoder, İSMMMOB, EMEP, HDP, CHP, UİD-DER, BDSP, Halk Evleri, Birleşik Haziran Hareketi, TKP, DİP, ESP, SKM, SYKP, Yeşil Sol Parti, SEP, İDP, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri üç ayrı koldan yürüyerek Maltepe miting alanına geldiler. Türk-İş yönetimi 1 Mayıs mitingini Hatay’da yaparken, TÜMTİS, DERİTEKS, Yol-İş gibi sendikalar ise Maltepe’deki kutlamalara katıldılar.
Çeşitli sendikalardan işçiler yürüyüş kollarında yalnızca ekonomik taleplerini değil tek adam rejimine, OHAL düzenine, toplumda yaratılan gerilime yönelik öfkelerini ve siyasal taleplerini yansıtan pankartlar ve dövizler taşıdılar. Sloganlarını gür bir sesle hep bir ağızdan haykırdılar.
Yürüyüşün ardından miting programı 1 Mayıs’ta yitirdiğimiz sınıf kardeşlerimiz için saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından DİSK Korosu sahne aldı ve 1 Mayıs Marşı, Enternasyonal Marşı gibi marşları seslendirdi. Coşkulu marşlardan sonra DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve TTB Başkanı Raşit Tükel birer konuşma yaptı. 4 örgütü temsilen yaptıkları konuşmalarda dayatılan baskın seçime, anti-demokratik uygulamalara, toplu sözleşme, örgütlenme ve siyaset yapma haklarının yok sayılmasına, grev yasaklarına, sağlık ve eğitim alanındaki dayatma ve baskılara, meslekten ihraçlara tepki gösterdiler. Halklara ve kültürlere beşiklik yapan bu topraklarda, kutuplaşmaya, milliyetçiliğe, linç kültürüne, savaş politikalarına ve gericiliğe geçit vermeyeceklerini, yalnız, umutsuz ve çaresiz olmadıklarını, 2018 1 Mayıs’ının tek adam rejiminin dayatmalarına karşı güçlü bir karşı duruş olduğunu vurguladılar.
Konuşmaların ardından sanatçı Genco Erkal Nazım Hikmet’in mücadele şiirlerini okudu. Rutkay Aziz ise savaşa karşı barış şiiri okudu. Söylenen şarkı ve çekilen halayların ardından 1 Mayıs kutlaması son buldu. Maltepe mitingi bu topraklarda 1 Mayıs geleneğinin yok edilemeyeceğini, işçi sınıfının bu mücadele gününün toplumsal muhalefetin kürsüsü haline geldiğini bir kez daha gösterdi.
Bellum Omnium…
Son Eklenenler
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...