Buradasınız
Zafer’in Dileğini Örgütlenerek Gerçekleştirebiliriz
Ankara’dan iş güvenliği uzmanı bir işçi

2014 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron işçi olarak çalışan Zafer Açıkgözoğlu, iş güvenliği eğitimi almadığı ve itiraz ettiği halde hiçbir koruyucu önlem alınmadan temizlemek zorunda bırakıldığı kanalizasyondan kaptığı Hepatit B mikrobu nedeniyle akciğer yetmezliğinden hayatını kaybetmişti. Geçtiğimiz günlerde Açıkgözoğlu’nun ölümü nedeniyle açılan dava sonuçlandı ve Doğuş Sosyal Hizmetler firmasının müdürlüğünü yapan Cafer Erdoğan “taksirle ölüme sebep olmaktan” 2 yıl hapis cezası aldı. Mahkeme müdürün pişman olmasını gerekçe göstererek hapis cezasını 12 bin 100 liralık para cezasına çevirdi. Mahkemeye göre 26 yaşında gencecik bir insanın yaşamının bedeli 12 bin lira…
Zafer Açıkgözoğlu daha bir aylık işçiyken göz göre göre iş cinayetinde hayatını kaybetti. Hastalığı kaptıktan sonra kendisiyle yapılan bir röportajda hastanede çeşitli iş kazaları yaşandığını ve önemsenmediğini dile getiriyor, şöyle diyordu: “Yoğun bakıma alındığım gece doktor, kardeşime hastalığımın kanalizasyondan kaptığım bir mikroptan kaynaklandığını söylemiş. Yapılan tahlillere göre Hepatit A üzerine bir de kanalizasyondan kapmış olabileceğim mikrop nedeniyle hastalandığımı söylüyor doktorlar. İşe başladığım günlerde tıbbi atıkları taşırken, elime iğne batmıştı, biraz kanadı. Hepatit A mikrobu da oradan bulaşabilirmiş. Gelen uzmanlar, çalışmaya başlarken eğitim alıp almadığımı sordu, almadık! Bu olaydan sonra hastane personeline eğitim vermeye başladılar.”
Türkiye’de her yıl yüzlerce işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. Üç beş liralık kişisel koruyucu donanımları bile maliyet olarak gören patronların zihniyeti yüzünden her gün ölüyoruz. Önlemler alınmıyor, denetimler yapılmıyor ve patronları caydıracak yaptırımlar uygulanmıyor. Sonuçlanan davalarda sorumlular ya taksirle ölümden ceza alıyor ya da indirimli hallerden faydalanıyorlar. Verilen cezalar caydırmak bir yana patronlara teşvik oluyor. Bu cezalar iş cinayetlerine davetiye çıkarıyor.
Zafer Açıkgözoğlu ölmeden önce iş arkadaşlarına yazdığı mektupta şunları söylemişti: “Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği vasıtasıyla yürütülen dava süreci devam ediyor, hastane yetkilileri bizden daha yüksekler, daha üstünler; belki onlar kazanırlar. Ne karar çıkarsa saygı duyacağız, elden ne gelir ki! Biliyorum arkamdan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız. Hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz. Benden önce her sene ölen bin 500 işçi gibi. Soma’da ölen 301 maden işçisi gibi. Yaşamak istiyorsanız, sevdiklerinizle mutlu bir yaşam sürmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak istiyorsanız; var olan şartların, eğitimlerin tamamlanmasını isteyin. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere, tüm sorumluların yasalarca cezalandırılması en büyük dileğimdir. Ceza alsınlar ki tekrar aynı hatalar yaşanmasın. Güle güle...”
Bizler örgütlü işçiler olarak ne Soma’da, ne Ermenek’te, ne Hendek’te yaşanan iş cinayetlerini unutuyoruz. Çünkü dünü unutmak hafıza kaybına uğramaktır. Hafızamızı kaybedersek kapitalizmin ürettiği tüm kötülüklere karşı da mücadele etme gücümüzü kaybederiz. Bizler hiçbir şey olmamış gibi devam edemeyiz. Bu sistem adaletsizlik üretiyor. Bir yanda işçiler iş cinayetlerinde ölürken diğer yanda patronlar işçilerin kanı üzerinden servetlerine servet katıyor. Yasalar patronları korurken, işçiler ise canlarından oluyor. Zafer’in tüm sorumluların cezalandırılması dileğini ancak birleşerek, örgütlenerek gerçekleştirebiliriz. İşçiler olarak tek gücümüz birlik olup bu lağım kokan adaletsiz düzene karşı mücadele etmektir. Başka yolumuz yok!
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...