Buradasınız
Zaman Mücadele Zamanıdır, Sen Neredesin?
Gebze’den bir işçi
İçinden geçmekte olduğumuz dönemde sermaye saldırılarını küresel olarak hızlandırıyor ve dizginsiz bir şekilde ilerletiyor. Sermaye sahiplerinin şu sıralar üzerlerinde kafa patlattıkları konuların başında ise giderek yoksullaşan kitlelerin olası isyanlarıyla nasıl başa çıkacakları geliyor. Bunun için en ufak bir direniş kıvılcımını bile buldozer gibi ezmekteler. İş cinayetlerinin artması, uzun çalışma saatleri, işsizliğin boyutları, ücretlerin giderek düşmesi ve enflasyon karşısında giderek erimesi, yoksulluk ve açlığın alabildiğine derinleşmesi, çelişkileri giderek keskin bir biçimde ortaya koyuyor. Tüm dünyada derinleşen ekonomik krizin sonucu olarak grev ve direnişler de giderek artıyor. Böylesi süreçlerde artan sendikalaşma faaliyetleri ve patronların bunu engelleme çabaları yaşanan mücadelenin ne kadar çetin olduğunu göstermektedir.
Türkiye topraklarında ise, kendi aralarında kapışmaya devam eden burjuva kesimler, hedef ortak düşman yani işçi sınıfı ve ezilen Kürt halkı olunca, hiç sektirmeden domuz topu gibi birleşiyorlar. Kürt halkına yönelik imha politikaları sınır ötesi ve sınır içi operasyonlarla son sürat devam ettirilirken, işçi sınıfına yönelik saldırılar da tam gaz sürüyor.
Sendika ağalarının patronların hizmetkârı olan AKP hükümetiyle yürüttüğü pazarlıkların uzlaşmayla sonuçlanmasının ardından, yetmiş milyonu ilgilendiren SSGSS yasası kabul edilip işçi sınıfının geleceği ipotek altına alındı. Hemen ardından, polisin dizginsiz saldırısı nedeniyle 1 Mayıs işçi bayramı emekçilere zehir edildi. Yaşananlar bir kez daha gösterdi ki, burjuva diktatörlüğü işçi sınıfının biraz hareketlenmesiyle demokrasi şalını çıkartıp faşizan uygulamalara geçmekte ve bunları mevcut “yasalara uygun” göstermekte hiçbir sakınca görmemekte.
Peki, biz işçiler olarak bu yaşananlardan ne dersler çıkarmalıyız? Burjuvazinin küresel ölçekteki saldırılarına ve sendika ağalarına karşı ne yapmalıyız? Öncelikle saldırılar, biz dur demediğimiz sürece devam edecektir. Buna dur demek için de örgütlenerek birleşmeliyiz. İşçi sınıfının uluslararası mücadele birliğinin inşası için çalışan, arı gibi hünerli, sınıf bilinçli işçiler olmalıyız. Kendimize kurtarıcılar aramamalı ve bizzat kendimizin bir sınıf ve bir güç olduğumuzun farkına varmalıyız. Dünya işçi sınıfının bir parçası olarak biz sınıf bilinçli işçiler bu temeli sağlam bir çimentoyla kurmalıyız. Burada çimento elbette enternasyonalizmdir. Biz işçiler örgütlendiğimiz ve bilinçlendiğimiz oranda sendika ağalarına ve sınıf uzlaşmacı yaklaşımlara tekmeyi basar ve sendikalarımızı kendimiz yönetiriz. Biz işçiler bilinçlendiğimizde burjuvazinin bizi kandırmasının önüne geçebilir ve bu köhne düzenlerini onların başlarına yıkabiliriz.
İşçi sınıfının geçmişte yaşadığı tüm deneyimler ortada. Biz genç işçi kuşakları, başarılardan ve yenilgilerden çıkaracağımız dersler sayesinde mücadele bayrağını daha ileriye taşıyabiliriz. Bizlere düşen görev kendi sınıfımızın bilimini ve deneyimlerini kullanarak yıllarca insanoğluna acılar çektiren ve bizleri bir yok oluşun eşiğine sürükleyen bu çürümüş sistemi, kapitalizmi yok etmektir. Bu güç bizlerde var. Zaman mücadele zamanıdır işçi arkadaş. Peki sen neredesin? Haydi, sınıfını bil safa gel!
TOKİ İşçilerini Ziyaret Ettik
Son Eklenenler
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...