Buradasınız
TOKİ İşçilerini Ziyaret Ettik
Aydınlı’dan bir UİD-DER üyesi
UİD-DER Aydınlı Şubesi olarak 1 Mayıs öncesinde Tuzla’daki TOKİ işçilerini ziyaret ettik. Neredeyse tamamı ailelerinden, yaşadıkları şehirlerden uzak olan TOKİ işçilerine derneğimizin çıkardığı İşçi Dayanışması bültenini vererek, onları UİD-DER pankartı arkasında 1 Mayıs’a katılmaya davet ettik. TOKİ işçilerini ilk ziyarete gittiğimizden, onlarca işçi etrafımızda toplanıp derneğin ve bültenin tanıtımını ilgiyle dinlediler.
600’ün üzerinde işçinin bulunduğu TOKİ’de işçiler, prefabrikten yapılmış küçük küçük koğuşlarda, 20 kişinin bir odada yattığı, doğru düzgün tuvaletlerin, banyoların olmadığı koşullarda yaşamaya çalışıyorlar. Biz bültende yer alan ve farklı sektörlerde çalışan işçilerin yaşadıkları sorunları, işçi sınıfına karşı yapılan saldırıları ve tüm bu sorunlara karşı çıkmak, taleplerimizi haykırmak için 1 Mayıs’a katılmak gerektiğini ve 1 Mayıs’ın doğuşunu anlattık. Onlar da kendi çalışma koşullarını, yaşadıkları sorunları anlatmaya başladılar ve birçoğu 1 Mayıs’a gelmek istediğini belirtti.
Bülteni ellerine alan işçiler merakla yazılara göz atarken kendileriyle ilgili haberlerin de bültende yer almasını talep ettiler. Birçoğu bizi kendi koğuşlarına çay içmeye, sohbet etmeye davet etti. Doğrusu bu kadar işçi arkadaşın bizlerle yaşadıkları alanı, sorunlarını paylaşmak ve derneği tanımak istemesi oldukça sevindirmişti bizleri. İşçi kardeşlerimizin kaldığı koğuşlara misafir olduk. Yaşadıkları sorunları dinledik. İşçiler inşaat sektörü gibi ağır bir işkolunda çalışmalarına rağmen yemeklerin yetersiz ve yenmeyecek kadar kötü olduğunu, kış gününde bile sıcak suyun yeterli olmadığını ve soğuk suyla banyo yapmak zorunda kaldıklarını, bundan dolayı da birçok arkadaşlarının hastalandığını, günlerce yatakta kaldıklarını, çamaşırhanenin ve çamaşır makinelerinin olmadığını, herkesin kendi imkânlarıyla kıyafetlerini elde yıkadıklarını belirttiler. Sorunlar sadece bunlarla kalmıyor, yoğun iş güvenliği gerektiren inşaat sektöründe çalışmalarına rağmen iş güvenliği önlemleri alınmıyor ve ölümlerle sonuçlanan iş kazaları yaşanıyor.
Aslında TOKİ işçilerinin yaşadıkları sorunlar genel anlamda farklı işkollarında çalışan işçilerin yaşadıkları sorunlardan bağımsız değil. Bugün patronların, işçi sınıfının örgütlü olmadığı koşullarda işçilere reva gördüğü hayattan TOKİ işçileri de nasibini alıyor. Yaşanan sorunlardan ya hep beraber kurtulacağız ve insanca yaşayacağız, ya da hiç birimiz kurtulamayacağız ve çalışma koşullarımız daha da kötüye gidecek. İnsanca yaşayacağımız koşullar da kendiliğinden gelmeyecektir. Ancak işçilerin birliğiyle, dayanışmasıyla, sabırlı ve kararlı örgütlü mücadelesiyle yaratılacaktır. UİD-DER de biz işçilerin birlikteliğini sağlamak için kurulmuş iyi bir araç. Bu şansı iyi değerlendirelim.
Yaşasın işçilerin birliği!
Şantiye İşçilerinin Durumu
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...