Buradasınız
Mücadeleye Son Sürat Devam!
Kartal’dan bir metal işçisi
Ben 28 yaşında bir işçiyim. Çok uzun yıllardır işçi olmama rağmen bu sene dördüncü kez 1 Mayıs’a katıldım. Tabii ki bundan sonra sürekli katılacağım 1 Mayıslara. Ve yine bu günün hayatımdaki yeri çok büyük olacak. Sınıf mücadelesinde yer almaya başladığımdan beri 1 Mayıs benim için yılbaşı gibi oldu. Sanki koca bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla girdiğim gün 1 Ocak değil 1 Mayıs.
Koca bir yıl boyunca fabrikalarda, mahallelerde, her yerde biz işçilerin birlik ve dayanışma gününü anlamlı ve kitlesel bir biçimde kutlamak ve işçi arkadaşlarımızı da bizimle beraber işçi sınıfının mücadelesine katılmaya ikna etmek için çabaladık durduk. Bu sene devletin 1 Mayısı terörize etmesine ve günlerce süren Taksim tartışmalarına rağmen biz derneğimizle ve işçi arkadaşlarımızla 1 Mayıs’ı Gebze’de coşkulu bir biçimde kutladık. Gerek sloganlarımızla, gerek alandaki örgütlü duruşumuzla dosta düşmana bu yolda kararlı bir şekilde yürüdüğümüzü gösterdik. Evet, bir yıl daha bitmişti ama yeni bir yıl hemen başlamıştı. Ben de hiç vakit kaybetmeden bu coşkuyu bizimle alanda paylaşmayan arkadaşlarla görüşmeye başladım. Ve hepsine 1 Mayıs gününü anlattım. Bu sohbetler esnasında bir işçi arkadaşımın sözleri beni düşündürdü ve bu düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Bu arkadaşımla son çıkan yasalardan, yaşam şartlarımızın kötüleşmesinden konuşurken, bunlara karşı durabilmek için birlik olup alanlara çıkmamız, 1 Mayıs’a katılmamız gerektiğini anlattım. Arkadaşımın verdiği karşılık bana kalırsa işçi sınıfının tümünün ruh halini yansıtıyordu, “güvenip de tutunabileceğim sağlam bir dal yok. İşte, Taksim’de olanları gördün” dedi. Kendimiz ve çocuklarımız için icabında dayak yemeyi de göze almamız gerektiğini belirterek devletin Taksim provokasyonunun nedenlerini anlattım. Derneğimizin Gebze’deki 1 Mayıs coşkusunu anlattım. Son olarak “sen bir dal arıyorsun ama biz koca bir ağacız’” diyerek derneğimizin İşçi Dayanışması bültenini verdim.
“Koca bir ağaç” büyük bir laftı. Ama arkadaşlar, gerçekten öyleyiz. Bu ağacı işçiler, emekçiler, öğrenciler yani bizler ve ailelerimiz oluşturuyor. Bu ağacın kökleri tüm fabrikalara, işyerlerine, mahallelere, okullara uzanıyor. Ve sınıf mücadelesinin ışığıyla gövdesi, dalları, yaprakları kıpkızıl bir renge bürünüyor. Bu ağacın bir parçası olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bir gün gelecek, dünyanın her köşesini bu kızıl ağaç süsleyecek. Arkadaşlar, dünyamızı kızıl bir ormana çevirebilmek için mücadeleye son sürat devam.
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Başıbüyük Halkı Yalnız Değildir
UİD-DER’li Olmak
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...