Buradasınız
“İşçi Dayanışması” Ne Güzel!
Bir grup çorap işçisi
Çarşamba sabahı, çalıştığımız çorap fabrikasında çok farklı bir “günaydın” sesiyle güne merhaba dedik. Çünkü UİD-DER’li dostlarımız bizleri fabrikanın önünde karşıladılar. Sabahın erken saatlerinde fabrikada oluyoruz, altı buçukta fabrikaya giriş yapıyor servislerimiz. Fabrikanın önüne geldik; servis şoförü kapıyı açtı, “günaydın işçi kardeşler, bültenimizde fabrikanızla ilgili yazı var” diye karşıladılar bizi. Ellerindeki bültenleri bize dağıttılar. Hemen hemen herkes aldı. İşçi arkadaşlarımızın dediği gibi bir işçi gazetesiydi bu. O kadar güzel bir sabahtı ki… Düşünsenize sabahın köründe bir grup insan biz işçiler için gelmişler. “Bu zamanda kim kimin için bunu yapar” diye düşündük. Ancak bizim gibi işçiler olur bunu yapan, gelenler de işçiydi zaten. Bir abi yüksek sesle anlatıyordu, haklarımıza sahip çıkmamız gerektiğini söylüyordu. Böylesi bir durum bizim fabrikada bir ilkti.
Soyunma dolaplarına gittik ellerimizde bültenle. Gelen bir şaşkınlıkla geliyor. Kimisi okuyor, kimisi “bunlar ne iyi insanlar, bizim için gelmişler, hatta içlerinde bir kız var, helâl olsun ona!” dedi. Kimisi “kim yazmışsa eline ağzına sağlık” diye yorumlar yaptı. Bizden sonra gelen servislerdeki arkadaşlar alamamışlar. Güvenlik ve patronun yalakaları, almalarına izin vermemiş. Okuyanlar, alamayanlara verdi, onların da okumalarını sağladık. UİD-DER’li arkadaşlara müdahale eden yalakalara işçiler odada tepki verdiler. Bizden önce gelen servisin işçilerine dağıtılırken güvenlik ellerinden almış. Biri yırtılsa da bırakmamış. Diğer arkadaş da tekrar gidip almış. Bir kadın arkadaş bülten dağıtanlara “benim sorunum yok” demiş, almamış. İşçiler bunu bir duydu, kadın işçiye herkes tepki gösterdi: “Ne demek sorunum yok? Şefler burada demediğini bırakmıyorlar, sen kalkıp ‘sorunum yok’ diyorsun! Senin yoksa bizim var. Gelenlere benim sorunum yok demeye hakkın yok…” Daha sonra kadın arkadaş hatasını anlayıp hepimizden özür diledi.
Bütün gün fabrikada İşçi Dayanışması bülteni konuşuldu. Diğer vardiyanın da okuması için bir arkadaşımız tuvalete astı. Bülteni diğer vardiyada da okudular. Öylesine güzel tepkiler geldi ki. “Yazılanların hepsi doğru. Kim yazmışsa helal olsun” dediler. Fabrikada çalışırken “burada insan yok” diyorduk. Böyle bir olayın olması insanları canlandırdı. Şimdi daha güzel şeylerin olması için birlik olmalıyız. Haksızlıklara karşı mücadele etmeliyiz. Birbirimize güvenmeliyiz. Çünkü patronlar hiç boş durmuyorlar. Bu olayda patronun kıçı tutuştu. Servisleri hemen bahçenin içine aldırttı. Yalaka köpeklerine talimat verdi. Fabrikada gözlem yapıyorlar “kim bunu yapmıştır” diye. Onlar arayadursun, biz işçiler fabrikalarımızda birlik beraberlik içinde olalım, birbirimize sahip çıkalım. O zaman hiçbir kuvvet bizleri yenemez!
Leer Trim’de İşten Atmalar
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...