Buradasınız
“İşçi Dayanışması” Patronun Paçalarını Tutuşturdu
Ankara’dan bir işçi
Geçenlerde bir dergi geldi fabrikaya, bir işçi bülteniymiş, adı “İşçi Dayanışması”. Bizim fabrikada patronun yaptığı haksızlıkları bir bir yazmış bir işçi arkadaş oraya. Fabrikanın içinde birden hareketlenme başladı. Bazıları “bizim patrona bu yapılır mı” dese de, çoğunluk “bu yazılanların hepsi doğru, arkadaş bizim söyleyemediklerimizi bir bir anlatmış, burada mesailerimizi düzgün ödemiyorlar, en ufak bir hatada ya da hiç hatamız olmadığı halde haksız yere hem de tazminatsız işten atılıyoruz, günlerce izinsiz çalışıyoruz, hafta sonu tatilimizi vermiyorlar” diye tepki gösterdi. Bazı arkadaşlar bu yazılanları okuyunca önce cesaretlendi; çıkalım konuşalım yönetimle, derdimiz, isteğimiz neyse anlatalım dedi, ama sonuçta yine kimse cesaret edemedi.
Şeflerin yazılanları görünce düştüğü durum görülmeye değerdi. Hem şeflerin hem de patronun paçaları iyice tutuştu. Her yere saldırmaya başladılar bunu kim yazdı diye. Yazıyı yazanı bulmak için işçileri korkuttular, tehdit ettiler. Peki, neden bu kadar korktular, hiç düşündük mü? Çünkü yaptıkları tüm kanunsuzluklar ortaya çıktı. Yani birisi “kral çıplak” diye bağırdı ve patron artık kimseyi kandıramamaktan korktu, bunun için de bizi korkutup sindirmeye çalıştı.
Biz işçiler artık korkmamalıyız, bizi ezmelerine, küçük görmelerine izin vermemeliyiz. Patron bir dergide çıkan küçük bir yazıdan bile ne kadar korkuyor. Çünkü haksız, çünkü kazancını hırsızlıktan kazananlar yanlarındaki küçük bir tıkırtıdan dahi korkarlar. Patronlar bizim emeğimizi, ekmeğimizi, çocuklarımızın geleceğini, sağlığını çalıyor. Artık biz işçiler de bunları görelim, gözlerimizi açalım, bir araya gelelim, konuşalım, haklarımızı arayalım!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/