Buradasınız
1 Mayıs’a! Sesini Haykırmaya!
İşçi, emekçi kardeş!
1 Mayıs yaklaşıyor! Biliyoruz ki, sınıf kardeşlerimizin büyük çoğunluğu bu sermaye düzeninin yol açtığı katmerli sorunların ağırlığı altında kıvranmakta. Sabahın köründen akşamın karanlığına kadar, hatta vardiya ve fazla mesai adı altında gecenin koyu derinliklerinde suyumuz sıkılana kadar çalıştırılıyoruz. Bu ağır sömürü şartları altında köle gibi çalıştırılıyoruz da karşılığında elimize ne geçiyor? Birçoğumuz için asgari ücretten fazlası değil. O asgari ücret ki bir ev kirasına ya yeter ya yetmez. Canımız çıkana kadar ter döktüğümüz halde, insanca yaşamamızı sağlayacak yeterli beslenme, barınma, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim ve kültür olanaklarına sahip değiliz. İşsizlik, yoksulluk, mahrumiyet, sosyal güvencesizlik almış başını gitmiş. Ama bizim alınterimize el koyan bir avuç sömürücü, zenginlik içinde yaşıyor.
Bunlar bugün yaşadığımız toplumun temelinde yatan sömürüyü, yoksulluğu ve eşitsizliği gösteriyor. Bir toplumun temelinde bunlar varsa, orada her türlü maddi ve manevi baskı da vardır, zulüm de vardır, toplumsal çürüme de vardır. Yoksa bu düzenden çıkarı olan bir avuç azınlık, toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan biz işçi ve emekçiler karşısında kendi düzenini nasıl ayakta tutabilir? Bu düzene kapitalizm deniyor kardeşler! Şu anda dünyanın dört bir yanında sınıf kardeşlerimiz bu düzenin egemenliği altındalar. Onlar da bizlerle aynı sorunları yaşıyorlar.
Yeryüzünde yaşanan savaşların, katliamların, soykırımların, din ve mezhep çatışmalarının sebebi de bu düzendir kardeşler!
Afganistan’la başlayan emperyalist savaş Irak’ın işgaliyle devam etti. Şimdilerdeyse İranlı işçi-emekçi kardeşlerimiz hedef tahtasına oturtuluyorlar. Bu savaşlar yüzünden sadece Irak’ta 650 binden fazla insan hayatını kaybetti. Filistin halkı emperyalistlerin desteklediği katil İsrail devletinin zulmü altında inliyor. Yaşadığımız topraklarda da Kürt halkı yıllardır eziliyor, kimliği tanınmıyor, haklarından mahrum ediliyor ve haksız bir savaşa maruz bırakılıyor.
Bunlar apaçık gerçekler. Oysa sermaye sınıfı çeşitli yollarla bu gerçekleri bizlerden gizlemeye çalışıyor. Futbol maçları, televizyon dizileri, politikacıların milliyetçi nutukları bizleri kandırmaya yetmediğinde, devletin sopasını başımıza indiriyor. Tüm bunlar olurken, bizle alay edercesine pembe tablolar çiziyorlar.
Bu pervasızlık, bu küstahlık yanlarına kâr mı kalacak? Hayır! Ama bunun için örgütlenmemiz, birlik olmamız ve kendi bağımsız sınıf çıkarlarımız doğrultusunda mücadele etmemiz gerekiyor.
Amerikalı sınıf kardeşlerimiz bundan tam 121 yıl önce bize bunun güzel bir örneğini göstererek 1 Mayıs geleneğini yarattılar. Onların 8 saatlik işgünü için verdikleri bu kararlı mücadelenin her yıldönümünde, dünyanın dört bir köşesinde yüz milyonlarca işçi-emekçi aynı günde koca bir ordu gibi eyleme duruyorlar.
1 Mayıs, bizden önceki işçi kuşaklarının mücadelelerinden devraldığımız bir mirastır. Bugünkü sorunlarımızı çözmek için bir mücadele sembolü ve çağrısı olduğu kadar, onlara bir saygı duruşudur da. Verdikleri mücadeleler boşa mı gidecek? Onların dökülen kanlarını ve ödedikleri daha nice bedelleri unutmayalım. Bize düşen sınıfımızın soylu mücadele tarihine yakışanı yapmak ve 1 Mayıs’ta sesimizi tüm dünya işçilerinin sesine katmaktır.
İşçi, emekçi kardeş!
Bu 1 Mayıs burjuva siyasetinde suların ısındığı bir sürece denk geliyor. Sermaye sınıfı, cumhurbaşkanlığı seçimidir diğer konulardır kendi içinde tepişip duruyor. Onlar tepişirken altta ezilen işçi-emekçilere kimsenin bir şey sorduğu yok. Milliyetçilik çığırtkanlığı yapan darbeciler, faşist katiller ortalıkta cirit atıyor. Bunlar, Türk işçilerini ezilen Kürt halkına ve Ermeni kardeşlerimize karşı kışkırtmaya uğraşıyorlar. Tezgahlanmak istenen oyun, işçileri, emekçileri, halkları birbirine kırdırma oyunudur. Bu milliyetçi zehri içme kardeş! Sana yakışan, zalimin zulmüne karşı mazlumun yanında olmaktır!
Dertlerimizin son bulmasını istiyorsak tek çaresi var. Sınıfımızı bilip safımızı ona göre seçmek ve örgütlü şekilde mücadele etmek! UİD-DER bunun için kuruldu ve seni de çalışmalarına katılmaya davet ediyor. İşçi sınıfının bu uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününde sen de sesini UİD-DER’e kat, birlikte haykıralım!
İşsizliğe, Yoksulluğa, Kapitalist Sömürüye, Haksız Savaşlara, Milliyetçi-Faşist Saldırganlığa DUR demek için UİD-DER’le 1 Mayıs’a!
Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışmasını Büyütelim!
Sınıfsız, Sömürüsüz, Özgürlük ve Barış Dolu Bir Dünya İçin
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin!
Yaşasın Dünya İşçilerinin Birliği!
İşsiz İşçiler
Kadınlar mücadeleye, özgürleşmeye!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...