Buradasınız
1 Mayıs Ateşinde Kıvılcım Olabilmek
Gebze’den bir metal işçisi
1 Mayıs hakkında ne kadar şey biliyoruz acaba? Nasıl bir tarihe sahip ve neden kutlanmakta her sene? Bu sorunun cevabını televizyonlarda ararsak cevap olarak kargaşa dolu bir manzaradan başka bir şey bulamayız.
Derneğimiz UİD-DER kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdiği seminer ve etkinliklerde biz işçilere sınıf bilincini aşılamayı amaçladı. Bunun için bu mücadeleyi yüreklerinde taşıyıp biz işçilere aktaran tüm mücadeleci arkadaşlara sonsuz teşekkürler ediyorum. Onlara en büyük teşekkürü aynı yolda mücadele ederek ve bayrağı daha yukarılara taşıyarak edeceğiz. 1 Mayıs’ın tarihçesini de yine uid-der’in seminerlerinde öğrenmiştim. UİD-DER bizlere sınıfımızın tarihinde yaşanan deneyimleri aktarmaya devam ediyor.
2008 1 Mayıs’ına yaklaştığımız şu günlerde UİD-DER İşçi Tiyatrosu 20 Nisan'da “1 Mayıs Karanfilleri” adlı tiyatro oyununu sahneye koydu. Anadolu yakasındaki bir tiyatro salonunda sahnelenen oyuna ilgi çok fazlaydı. Tiyatroya gelen izleyiciler salona sığmamış ve salon ayaktaki izleyicilerle hınca hınç dolmuştu. Yaklaşık 600 kişi bu tiyatroyu izlemek için Anadolu yakasının çeşitli yerlerinden gelmişlerdi. Oyunda oynayan işçi arkadaşların profesyonellere taş çıkartan performansı birçok kişiyi hayrete düşürmüştü. Ama bizler bilmeliyiz ki gerekli çabayı gösterdiğimiz takdirde işçilerin yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Nitekim oynayan işçi kardeşlerimiz de gece saat üçlere varan çalışmalar sayesinde bu oyunu bizlere hazırladılar. Gecelerini gündüzlerine kattılar. Çünkü bizlere anlatacakları konunun ağırlığını hissetmekteydiler. Ve onlara yakışır bir şekilde de oyunu sahnelediler. Bizler adeta o günlere geri döndük ve özellikle ben gözyaşlarıma zor hâkim olabildim. İşçi önderi Albert Parsons, çocuklarına ve daha doğmamış çocuklara yazdığı mektubunda dediği gibi, 1 Mayıs ateşini yaktı ve bizlere de bir görev bıraktı. Eski işçi önderleri sınıf kardeşlerinden bu ateşi söndürmemelerini, daha da harlamalarını istediler. İşçi sınıfı bu isteğe, 1886’dan bu yana 1 Mayıs geleneğini yaşatarak cevap vermiştir.
Parsonsların yaktığı ateşte bir kıvılcım olma sırası şimdi de bize geldi. 1 Mayıs yaklaştı ve bizler bu ateşi büyütmek için çalışmalı ve alanları doldurmalıyız. Birer kıvılcım olarak ateşi daha da büyütmeli ve patronları bu ateşte terletmeli, örgütlü bir güç olarak da küle çevirmeliyiz. O yüzden tüm dostlarımızı 1 Mayıs alanlarında UİD-DER çatısı altında birer kıvılcım olmaya ve 1 Mayıs ateşini daha da harlamaya çağırıyorum.
Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
“Oyuncular profesyonel mi?”
Mücadeleye Devam!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/