Buradasınız
1 Mayıs’a Neden Katılmak Gerekiyor?
Gebze’den metal işçisi bir kadın
1 Mayıs, işçi sınıfının dünya çapında aynı anda iş bıraktığı, meydanlara çıktığı ve patronlar sınıfına karşı gücünü gösterdiği bir gündür. Amerikan işçi sınıfının 1886 yılında 8 saatlik işgünü için “8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canın ne isterse” sloganıyla yaktığı mücadele ateşi günümüze kadar ulaşmayı başardı. Fakat ne yazık ki bugün işçi sınıfı geçmişteki kadar güçlü değil. Bunun sebebi de işçi sınıfının örgütlü olamamasıdır. Bugün fabrikalarda, farklı işletmelerde kriz bahanesiyle pek çok işçi kardeşimiz işini kaybetti. Bir işçinin işini kaybetmesi aynı zamanda onun yaşam hakkının elinden alınması, açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmesi anlamına geliyor.
Patronlar sınıfı işçilerin bir kısmını kapının önüne koyuyor. Geride kalanlara da günde 12, 14, 16 saat çalışmayı dayatıyor. Pek çok fabrikada, işyerinde artık günlük çalışma saati fiili olarak 8 saatin üstüne çıkmış durumda. Patronlar sınıfı geçmişte işçi sınıfının bedeller ödeyerek kazanmış olduğu hakları bir bir almak niyetinde. Emeklilik yaşının yükseltilmesi, çıkarılan SSGS yasası, esnek çalışma, taşeronluk sistemi, sendikalaşmanın önüne dikilen koca koca duvarlar bunlara birer örnektir. Sırada bekleyen kölelik büroları, kıdem tazminatı ile yapılması öngörülen değişiklikler ve işçi sınıfına yönelik daha nice saldırılar. İşçi sınıfı doğru tutum sergilemediği takdirde, saldırılar hız kesmeden devam edecek. Yanı başımızda sürmekte olan emperyalist savaş yayılarak devam ediyor. Her gün onlarca masum insan, gözünü kâr hırsı bürümüş patronlar sınıfının bu kirli savaşlarında katlediliyor. “Maliyeti yüksek” olduğu gerekçesiyle patronların gerekli iş güvenliği önlemlerini almaması nedeniyle kimi zaman bir madende, kimi zaman bir tersanede, kimi zaman bir fabrikada binlerce işçi ya ölüyor ya da sakat kalıyor. Bazılarımızsa ömür boyu bir yük gibi taşıyacağımız meslek hastalıklarına yakalanıyoruz.
Patronlar sınıfının pervasızlıkları bunlarla da sınırlı kalmıyor. İşçilerin kıt kanaat geçinerek bin bir zorluklarla yaptıkları evlerine, “kentsel dönüşüm” adı altında göz dikiyorlar. İşçilerin evlerini işçilerin başına yıkıyorlar. Gerçekler bütün çıplaklığıyla gözlerimizin önünde duruyor. İşçi sınıfı silkinip gücünü göstermediği sürece bu saldırılar devam edecek.
İş saatlerimizin kısaltılması için, krizin faturasını ödememek için, işten atmaların, mezarda emekliliğin, esnek çalışmanın, taşeronluk sisteminin, sendikalaşmanın önündeki engellerin, emperyalist savaşların önüne geçmek için, bizden önceki işçi kuşaklarından bizlere miras kalan haklara sahip çıkmak için 1 Mayıs’ta meydanlarda yerlerimizi almalıyız. Hep bir ağızdan taleplerimizi haykırmalıyız. Çocuklarımıza daha yaşanası bir dünya, daha güvenli bir gelecek bırakmak için 1 Mayıs’a katılmalıyız. Biz işçiler olmazsak tüm hayatın duracağını ve patronların bir hiç olduğunu 1 Mayıs’ta onların yüzlerine haykırmalıyız.
YAŞASIN 1 MAYIS!
Hayal mi Gerçek mi?
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...