Buradasınız
1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!
Sancaktepe’den bir tekstil işçisi

1 Mayıs mitingine katılan işçilerin duygu ve düşüncelerini anlattığı okur mektupları akar UİD-DER’in sitesine her 1 Mayıs’tan sonra. Bu mektupların her birini büyük bir hazla okurum. Bazısında 1 Mayıs’a ilk defa katılmış bir işçinin heyecanı, bazısında yıllardır mücadelenin içinde ter akıtmış bir işçinin haklı gururu vardır. En önemlisi de hepsinde umut vardır. Bu mektupları okudukça daha bir umutla dolar içim, türkülerle ama kan ter içinde yükselttiğimiz yapıya bir tuğla daha koyduğumuzu, işçi sınıfının kapitalizmin tepesine indireceği yumruğunun saklı gücünü hissederim. Bu sene de öyle oldu.
1 Mayıs’tan sonra yayınlanan ilk mektup UİD-DER’le birlikte ve ilk kez 1 Mayıs’a katılan genç bir işçi kardeşimizdendi. Onun samimi ve coşkulu mektubunu okuyunca aklıma 20 yıl önce ilk kez katıldığım 1 Mayıs mitingi geldi. Gerçekten de “ilk”ler unutulmuyor. Tıpkı bu genç işçi kardeşimiz gibi biraz korkuyla karışık büyük bir heyecan duymuştum ben de. Ama miting alanına gidince korkunun yerini bambaşka duygular almıştı. Hayatımda ilk kez yumruğum havada gücümün yettiği kadar bağırarak sloganlar atmıştım. 1 Mayıs coşkusunu yaşamıştım yaşamasına ama işçi sınıfının bir ferdi olarak ne durduğum yerin farkındaydım ne de nasıl mücadele edileceğinin. Sınıf mücadelesinin gerçek anlamını kavramam, yolumu bulmam için beş yıl geçmesi gerekmişti. Nihayet UİD-DER’i var eden İşçi Öz-Eğitim gruplarıyla tanıştıktan sonra eksik bütün taşlar yerine oturmuştu. Yıllardır bu haklı kavganın içinde ter akıtan bir işçi olarak gençlerin coşkusunu, heyecanını görmek müthiş gurur ve umut veriyor.
Bu yıl UİD-DER kortejinde kucakta bebeklerden tutun da, çocukların, gençlerin ne kadar çok olduğunu görmek umudumu daha da büyüttü. Ne güzel demiş mektubunda işçi kardeşimiz “Artık hayatımın UİD-DER’le birlikte vereceğim mücadeleyle devam edeceğine inanıyorum” diye. İlk 1 Mayıs’ını UİD-DER’le yaşayanlar, sınıfının mücadelesini ilk olarak UİD-DER’de öğrenen gençler, inanın çok şanslısınız. Çünkü daha en başından doğru yerdesiniz, UİD-DER gibi sınıf mücadelesi veren bir işçi örgütünün içindesiniz. Bu şansı iyi değerlendirin ve sımsıkı sarılın örgütünüze. Sadece mücadeleyi değil insanı, dostluğu, paylaşımı kısacası hayatı öğreneceksiniz UİD-DER’de. Sizin coşkunuz ve enerjiniz UİD-DER’in yol göstericiliğinde işçi sınıfının mücadelesini büyütecek. Evet, 1 Mayıs geçti ama yapacak çok işimiz var. Umutla, dirençle, her günü 1 Mayıs ruhuyla yaşamak için UİD-DER saflarında mücadeleye!
1 Mayıs ve Örgütlü Olmak
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...