Buradasınız
2013’te 423 Dolar Eden Asgari Ücret, 2021 Zammına Rağmen 378 Dolara Geriledi
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, milyonlarca işçiyi ilgilendiren 2021 asgari ücretini açıkladı. Asgari ücret, Asgari Geçim İndirimi dâhil 2825 lira oldu. Siyasi iktidar, bu sefalet zammını iftihar olarak sunuyor! İktidar, TÜİK eliyle verilere takla attırıp gerçek enflasyonu düşük gösteriyor ve asgari ücrete enflasyon üzerinde zam yapmakla övünüyor. Oysa mesele, tek başına asgari ücrete yüzde kaç zam yapıldığı değildir. O zammın ve yeni asgari ücretin alım gücüdür. Yalnızca son bir yılda asgari ücret 800 lira eridi ve şimdi yapılan zam bu erimeyi bile telafi etmiyor. Basit bir karşılaştırma bile, yıllardır reel ücretlerin yani alım gücümüzün nasıl eridiğini göstermeye yeter. 2013’te asgari ücret 423 dolar ediyordu. Fakat 2020’nin Ocak ayında 390 dolara geriledi. Ve şimdi iktidarın övünç duyduğu zamla birlikte, 2021 asgari ücret 378 dolar oldu!
DİSK’ten tepki
Başta DİSK olmak üzere işçi sendikaları “insan onuruna yaraşır asgari ücret” talebini dillendirdikleri çeşitli eylemler yaptılar. DİSK Aralık ayı boyunca örgütlü olduğu işyerlerinde ve vergi daireleri önünde eylemler yaptı. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun son kez toplanacağı ve 2021 asgari ücretini açıklayacağı 28 Aralık’ta, DİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ çeşitli illerde ortak açıklamalar yaptılar.
İstanbul, İzmir, Adana, Gaziantep, Eskişehir, Kocaeli, Diyarbakır ve Ankara’da yapılan basın açıklamalarında “İşçiler ve aileleri için insana yaraşır yaşam düzeyini sağlayacak bir asgari ücret belirlenmesi milyonlarca işçinin beklentisi ve ortak talebidir. İşçilere aileleriyle birlikte yeterli yaşam şartlarını sağlayacak bir ücretin güvence altına alınması günümüz Covid-19 salgını döneminde daha da önem kazanmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO asgari ücret düzeyinin belirlenmesinde işçilerin ve ailelerinin ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiğini önemle belirtmektedir” denildi. Türkiye’de asgari ücretin işçinin bakmakla yükümlü olduğu ailesinin ihtiyaçları hesap edilmeden, bekâr bir işçi için belirleniyor olmasına tepki gösterildi. Açıklamanın devamında işçinin ailesi de düşünülerek hesaplanacak bir asgari ücretin tüm bir yıl boyunca azalma olmadan işçinin eline geçmesinin sağlanması gerektiği belirtildi.
İstanbul’da düzenlenen eylemde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin milyonlarca işçiyi ilgilendiren bir ücret olduğunu, aileleri ile birlikte on milyonlarca insanın hayatını belirleyen bir ücretin bir masada oturarak belirlenmemesi gerektiğini vurguladı. Sendikalı ve sendikasız bütün işçilerinin taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Çerkezoğlu, “asgari ücret belirlenirken resmi enflasyon baz alınmamalıdır. İşçilerin pazar ve marketlerde hissettikleri gerçek enflasyona göre belirlenmelidir. 2020’de gıda enflasyonu %25’in üzerindeyken asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Milyonlarca işçi pandemi bahanesiyle işinden oldu. Milyonlarcası da açlık sınırının altında olan asgari ücretin bile çok altında bir ücretle ya çalıştırıldı ya da ücretsiz izinlere gönderildi” dedi.
Eylemlerin ve açıklamaların devam ettiği saatlerde 2021 için asgari ücretin 2.825 lira olarak belirlendiği duyuruldu. Eylemlere katılan işçiler bu açıklamaya yuhalamayla karşılık verdiler. Çerkezoğlu, açıklanan sefalet ücretini kabul etmeyeceklerini, 2021’de asgari ücretin sefalet ücreti olmaması için her alanda mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Eylemde “Zafer Direnen Emekçilerin Olacak”, “Vergide Adalet İstiyoruz”, “Sefalet Ücreti İstemiyoruz” sloganları atıldı.
Belirlenen asgari ücret Alie, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanının “işçilerimiz enflasyona ezdirmeyeceğiz” açıklamasının büyük bir yalan olduğunu bir kez daha doğrulamıştır. Siyasi iktidarın Türkiye’yi yerli ve yabancı sermaye için “ucuz işgücü cenneti” yapma uğraşında olduğu açıktır. Bugün sendikalı sendikasız tüm işçilerin yapması gereken, sermaye iktidarının işçi düşmanı politikalarına karşı durmaktır.
Taktığımız maskeler hijyenik mi?
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...