Buradasınız
20 Şubatta On Binlerce İşçi Tekel İşçisinin Yanındaydı
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
Tekel işçilerinin özlük hakları için verdikleri mücadele tüm kararlığıyla devam ediyor. Eylemlerinin 68. gününde Türk-İş, DİSK, KESK, Kamu Sen, Memur Sen’in aldığı karar doğrultusunda Türkiye genelindeki sendika temsilcileri, bazı sendikaların üye işçileri Tekel işçilerine destek olmak ve mücadeleyi büyütmek için Ankara’ya geldiler. Emekten yana siyasi parti ve çevreler, çeşitli işçi dernekleri ve meslek odaları da Tekel işçilerinin yanındaydılar.
İşçiler 20 Şubat sabahı Kolej Meydanı’nda toplanıp Sakarya Meydanı’ndaki direniş alanına yürüdüler. Yürüyüş sırasında sık sık “Tekel İşçisi Direnişin Simgesi”, “Her Yer Tekel Her Yer Direniş”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganları atıldı. Yürüyüş kitlenin Sakarya Caddesine ulaşmasıyla son buldu. Sakarya Caddesinde toplanan on binler türküler eşliğinde halaylar çekti ve Tekel işçilerinin çadırlarını ziyaret ederek onlarla konuştular.
Biz de UİD-DER’li işçiler olarak eylemlerinin ilk gününden beri destek verdiğimiz Tekel işçilerini yalnız bırakmadık. Yürüyüş sırasında ve alanda İŞÇİ DAYANIŞMASI bülteninin Şubat sayısını işçi kardeşlerimize ulaştırdık. Bu esnada birçok işçi dostumuzla konuşma fırsatı yakaladık. Tekel işçilerine ve oraya gelen diğer işçilere bültenimizi tanıttık. Türkiye ve dünyada sınıf hareketinin gündemi üzerine konuşmaya çalıştık. Bunlardan haberdar olunması işçi sınıfı mücadelesi açısından çok önemli. Bugün Tekel işçilerinin eyleminden başka Türkiye’de ve dünyada birçok grev ve direniş yaşanıyor. Bu mücadelelerin ortaklaştırılması gerektiği, çünkü işçi sınıfının ancak birleşirse güç olabileceği vurgusunu yaptık. Zaten Tekel işçilerinin mücadelesi de bunu gösteriyor. Örneğin 4-C’de yapılan iyileştirmeler buna küçük bir örnektir. Ancak Diyarbakır’dan bir Tekel işçisinin dediği gibi “burada bu kalabalık, bu destek, bu kamuoyu çok iyi. Ama başka bir şeyler de yapmak gerekiyor. Ne zaman ki eller gerçekten şaltere gidip üretimden gelen gücümüzü kullanabilirsek işte o gün kazanacağımız gündür. Bunun başka çaresi yoktur.”
Daha önce “üretimden gelen gücü” kullanmak için kararlar alındı. Ama en başta Mustafa Kumlu’nun başkanı olduğu TES-İŞ Sendikası iş bırakma eylemine katılmadı. Eğer sendikalarda işçilere örgütlenme bilincini artıran eğitimler verilmezse, bu tip dayanışma grevlerinin yaygın bir şekilde hayata geçmesi ve başarıya ulaşması çok zordur.
Trabzon’dan bir Tekel işçisi, bu sürecin onur davasına döndüğünü ve mücadeleye devam etme gerekliliğini ifade etti. O sırada Türk-İş başkanı Kumlu’nun çadırı ziyaret etmesini şu sözlerle protesto etti: “Başkanım sizi buralarda görmek ne güzel, başınıza taş mı düştü de geldiniz?”
İzmir Tuzla’dan diğer bir Tekel işçisi, bu sürecin sadece kendisi için değil hem çocukları hem de Tekel çadırlarını ziyaret eden gençler için önemli olduğunu vurguladı. Eylem sürecinde dağıtılan tüm bildiri, bülten, gazete vb. materyali sakladığını ve bunların hepsini çocuklarına okutacağını söyledi.
Tekel direnişi hakkında konuştuğumuz işçilerin büyük bir çoğunluğu Tek Gıda-İş sendikasının Danıştay’a açtığı davaya çok büyük umut bağlamış durumdalar. Elbette yasal haklarımızı kullanalım. Ancak sadece mevcut yasalarla sınırlı kalmak mücadelenin önündeki engeldir. Unutmayalım ki yasal çerçeveyi işçi sınıfının lehine genişletmek ancak mücadeleyle sağlanabilir.
Yürüyüş sırasında Antalya Akdeniz Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde taşeron şirkete bağlı olarak çalışan Dev-Sağlık İş üyesi bir işçiyle de konuştuk. Çalıştığı hastanede yönetimle sorunları olduğunu dile getiren işçi kardeşimiz, başına gelen bir iş kazası nedeniyle idari amiri hakkında tutanak tutturduğu ve şikâyette bulunduğu için sıkıntılar yaşadığını, kendisini yıpratmak için çalıştığı birimin bilinçli olarak sürekli değiştirildiğini ve işten atılmakla tehdit edildiğini, ancak bu saldırılara karşı asla yılmayacağını ve hakkını arayacağını söyledi.
Dayanışma eylemine gelenler arasında 16 Ocaktan bu yana direnişte olan Marmaray işçileri de vardı. Onlar da sınıf dayanışmasını örebilmek ve Tekel işçilerinin yanında olduklarını göstermek için geldiklerini söylediler. Konuştuğumuz bir Marmaray işçisi, yaklaşık 80 işçi olarak işten çıkarıldıklarını, ancak birkaç gün sonra işverenin daha fazla sayıda işçiyi işe aldığını, işten atılan bazı arkadaşlarının da eski koşullara göre çalışmayı kabul etmesi nedeniyle tekrar işbaşı yaptığını söyleyerek, tüm bu saldırılara karşı işe alınana ve talepleri kabul edilene kadar direneceklerini söyledi. Bültenimizde Marmaray işçileriyle ilgili haberimizi gösterdiğimizde bizlere teşekkür etti ve bu dayanışmayla başarılı olacaklarına inandıklarını belirtti.
Yine İstanbul’da Kadıköy belediyesinde çalışan bir işçi, kendilerinin de işten atılmakla yüz yüze olduklarını, işverenin ilk etapta emekliliği gelenleri zorla emekliliğe ayırdığını, sonrasında da yaklaşık 70 işçiyi işten attığını ancak buna karşı örgütlü bir tavır ortaya koyamadıklarını söyledi. Bültenimizi inceleyen işçiler, çeşitli işyerlerinden haberlerin ve özellikle dünyada yaşanan işçi hareketlerine, grevlere, direnişlere dair haberlerin yer almasını çok beğendiklerini dile getirdiler. Kendilerinin de yaşadıkları sıkıntılara, gelişmelere ilişkin yazılar yazacaklarını söylediler.
Uzun bir dönemdir Türkiye işçi sınıfı hareketinde görülmeyen bir direniş gerçekleştiren Tekel işçileri kararlılıkla mücadelelerine devam ediyorlar. Bu sürecin önemli noktalarından biri de sınıf dayanışmasının öne çıkmış olmasıdır. Gerek bu eylemlerle gerekse de düzenli olarak Tekel işçilerinin bulunduğu alana yapılan destek ziyaretleriyle sınıf dayanışması pekiştirilmiş oluyor. Bu anlamda Tekel işçisi uzun bir zamandır kendi kabuğuna çekilmiş olan sendika bürokratlarını ve sendikaları da hareketlendirmiş ve işlevselleştirmiş oldu. Bundan sonra da bizlere düşen görev, hem bu işçi dayanışması ağını daha da genişletebilmek hem de örgütlü mücadelenin, sendikalı olmanın ne denli önemli olduğunu bıkmadan usanmadan vurgulamak ve bu amaçla çalışmaya daha da sıkı sarılmaktır.
İşçi Dayanışması Çadır Kentte
Tekel Direnişiyle Dayanışma Nöbeti!
Son Eklenenler
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...