Buradasınız
6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
İstanbul/Sarıgazi’den UİD-DER’li işçiler
6 Şubat depremlerinin birinci yılında, hayatını kaybedenler İstanbul Sarıgazi’de anıldı. “Deprem Değil Kapitalizm Öldürür. Unutmak Yok, Affetmek Yok!” pankartının açıldığı anmaya bizler de UİD-DER’li işçiler olarak katıldık.
Depremde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulmasının ardından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “6 Şubat 2023’te 11 ilde büyük yıkımlar yaratan depremlerin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Başta Maraş, Hatay, Adıyaman olmak üzere birçok kenti yerle bir eden, milyonlarca insanın hayatını etkileyen bir deprem yaşadık. Devlet yetkilileri çıkıp asrın felaketi dediler bu deprem için. Yüz binlerce insanımız göz göre göçük altında ölüme terk edildi, yardım tırlarının önü kesildi. Gönüllülerin bölgeye gitmesi engellenmeye çalışıldı. En kritik zaman olan ilk 3 günde bölgede neredeyse hiç arama kurtarma yapılmadı. Asrın felaketi egemenlerin eliyle asrın katliamına dönüştürüldü. Yağma ve talan, imar afları, denetimsiz yapılaşma yüzünden yüz binlerce insanımız hayatını kaybetti. Bizler gönüllüler, işçiler, emekçiler, halklar, devrimciler, sosyalistler, insanca bir yaşamı savunanlar vardık. Hemen yardım kolileri toplamaya başladık. Bölgeye gitmek için yola çıktık. Bir araya gelip depremzedelerle el ele yaşam alanları kurduk, arama kurtarma çalışmalarına katıldık. Erzak taşıdık, yemekhaneler kurduk. Bizim yaralarımızı ancak biz sarabiliriz diyerek yola çıktık. Bir kez daha gördük ki dayanışma yaşatır.”
Depremin üstünden neredeyse geçen bir yılda deprem bölgesinde değişen bir şey olmadığı, depremzedelerin halen enkazların arasında yaşadığı, beslenme, barınma gibi en temel ihtiyaçların karşılanmadığı ifade edildi. Depremden sonra insanlar enkazların altından sevdiklerini çıkarmaya çalışırken inşaat çetelerinin deprem bölgesindeki rantın peşine düştükleri hatırlatıldı. İstanbul’da, İzmir’de, Anadolu’nun birçok ilinde bir kez daha enkaz altında kalmamak için bir araya gelmenin, örgütlenmenin zorunlu olduğunun belirtildiği açıklamada “bu yüzden dayanışmayı büyütmeli, örgütlenmeli, kendi kaderimizi elimize almalıyız” denildi.
Anma boyunca “Unutmak Yok, Affetmek Yok, Helalleşmek Yok”, “Afet Değil Bu Bir Katliam”, “Deprem Değil Kapitalizm Öldürür”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” sloganları atıldı.
- Hak Gasplarına İşçilerin Yanıtı Grev ve Direnişler!
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçi Eylemleri
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
Son Eklenenler
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...