Buradasınız
8 Bin Yıllık Ses: Eşitlikçi Bir Toplum Hayal Değil!
İnsanın insanı sömürmesi, savaş, işsizlik, açlık, yoksulluk, eşitsizlik, evsizlik ortadan kaldırılamaz mı? Sömürüsüz ve savaşsız bir toplum kurmanın mümkün olduğunu söylediğimizde, çoğu işçi arkadaşımız bize hayalci gözüyle bakıyor. Elbette uğruna mücadele verilmeyen her şey hayal olarak kalır, ama hayali olmayan insanlar zaten yeni bir toplum da kuramazlar. İnsanların sömürülmediği, toplumun zengin ve yoksul olarak sınıflara ayrılmadığı sosyalist bir toplum hayal mi? 8 bin yıl önce insanlar eşitlikçi toplumlar kurdular. Şimdi biz, elimizdeki teknoloji sayesinde çok daha gelişmiş bir toplum kurabiliriz. Tüm zenginliği üreten işçi sınıfı, sosyalizme giden yolu açabilir, bu hayal değil!
Sömürünün olmadığı toplumları insanlık uzun zaman önce gördü. Hem de bizzat Anadolu topraklarında. Konya Çatalhöyük’te yapılan kazılarda bundan 8 bin yıl öncesine ait arkeolojik kalıntılara ulaşıldı. Bu kazılardan elde edilen bilgilere göre o dönemde Çatalhöyük’te yaklaşık 8 bin kişi yaşıyordu. O dönem için bu nüfus son derece kalabalıktı. Tarım ve hayvancılıkla geçinen toplumda sınıfsal ayrımlar yoktu, kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Örneğin kimse evsiz değildi. Hırsızlık, dolandırıcılık, baskı ve şiddet yoktu. Dolayısıyla hapishaneler de yoktu. Toprak, su kaynakları, ağaçlar, hayvanlar kimsenin özel mülkü değildi, tüm topluma aitti. Dahası Çatalhöyük’te yaşayan topluluğun özel mülkiyet hakkında hiçbir bilgisi yoktu. Herkesin eşit olduğu, zengin yoksul ayrımının olmadığı, herkesin çalıştığı ve kimsenin kimseyi sömürmediği bir toplumun mümkün olduğu 8 bin yıl önce kanıtlanmıştı.
Irmak kenarlarında, hayvanların evcilleştirilmesi ve tarımın keşfedilmesiyle dünyanın birçok bölgesinde insanlık Çatalhöyük’tekine benzer şekilde sömürüsüz, sınıfsız toplumlar inşa etti. Fakat bu toplumlar zamanla dağıldı, barbar kavimlerin saldırılarına maruz kaldı ve çöktü. Sınıfsız toplumların yerini sınıflı toplumlar almaya başladı. Köleci, feodal, Asyatik sömürü düzenleri kuruldu dünyada. Şimdi ise tüm dünyada kapitalizm egemen... İşçinin ücretli köle konumuna itildiği, tüm üretimin kâr amacıyla yapıldığı, dolayısıyla insanların ihtiyacının dikkate alınmadığı kapitalist toplumda yaşıyoruz. Bu sömürü sisteminin yarattığı manzaraya bir bakalım: 5 kişinin serveti 3 milyar 500 milyon insanın gelirine eşit. 1 milyar insan aç yaşıyor. Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde haksız savaşlarda yüz binlerce insan ölüyor. İşsiz sayısı her geçen gün artıyor. Diğer yandan doğa tahrip ediliyor. Kapitalizm insanlığın hiçbir sorununu çözemiyor. İnsanlığın geleceğini tehdit ediyor. Yaşlanmış, çürümüş, can çekişen bu sistem artık tarihin çöp sepetine atılmayı bekliyor.
Fakat kapitalizm kendini alternatifsiz bir düzen olarak gösteriyor. Patronlar sınıfı; devleti, hükümeti, düzen partilerini kontrol ediyor. Okulları ve medyayı kendi çıkarları için kullanıyor. Tüm düzen güçleri bir olup, emekçilere ve gençlere sınıfsız toplumun hayal olduğunu propaganda ediyor. Sanki bugünkü durum kalubeladan beri sürüp geliyormuş, sanki başka bir dünya mümkün değilmiş gibi, kapitalizmin ezeli ve ebedi olduğunu söylüyorlar. Dolayısıyla sömürüyü kabul etmemizi, boyun eğmemizi, kader deyip geçmemizi istiyorlar.
Oysa herkesin çalıştığı dolayısıyla hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir toplumsal düzen kurmak mümkündür. Geçmişte firavunların, tiranların, kralların, sultanların, padişahların düzenleri nasıl yıkıldıysa, patronların düzeni de yıkılacaktır. Fakat bu yıkım ve yeni bir düzen kendiliğinden gelmeyecek! Tek tek işçiler bu düzeni asla yıkamaz dolayısıyla kendi kaderlerini de değiştiremezler. Ancak birleşip örgütlendiğimizde, yani bir sınıf olarak harekete geçtiğimizde kendi gücümüzün farkına varmaya başlarız. Eşit ve özgür bir toplumsal düzenin yolu, ancak işçi sınıfının kapitalizme karşı vereceği mücadeleyle açılabilir. İşçi sınıfı sömürü sistemini yıkarak, temeli paylaşım ve dayanışmaya dayalı bir toplum inşa edecektir. Kimsenin kimseyi ezmediği, sömürmediği, toplumun özgürce üretip özgürce paylaştığı yeryüzü cennetini kurmak hayal değil!
Bursa Aroma’da İşçi Kıyımı!
Boykot Var!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- 8 Aralık Pazar Günü, İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır demek için Kartal’da bir araya geldi. Mitingde DİSK ve KESK’e bağlı...
- Bizler çeşitli sektörlerde çalışan kadın işçileriz. Öncelikle İşçi Dayanışması bültenimizin 200. sayısını heyecanla bekliyoruz. Bültenimiz bundan 16 yıl önce, 2008 Nisanında çıktı ve ilk iş olarak mücadeleci işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER’le...
- Sevgili işçi kardeşlerim. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha Engelliler Gününde engellilerin yaşamının nasıl eziyete dönüştürüldüğüne tanık olduk. Engelliler sokağa çıkıp “engelsiz yaşam istiyoruz” diye haykırıyorlar. Engellilerin ortak talebi...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan 146 işçi 140 gündür sendika hakkı ve işe iade talebiyle mücadele ediyor. Polonez işçileri seslerini duyurmak için aylardır çeşitli eylemler...
- TEKSİF Sendikası, Bolu Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Gezer Terlik Tekstil fabrikası önünde 5 Aralıkta basın açıklaması yaparak işverenin sendika düşmanı tutumunu ve işten atmaları protesto etti. İstanbul Finans Merkezi Merkez Bankası...
- Barınma ihtiyacı, tarih boyunca insanın en temel ihtiyaçlarından biri olmuştur. Tarihin ilk dönemlerinde bizi yırtıcılardan ve olumsuz hava koşullarından koruyan barınma alanlarımız zamanla gelişerek ailemizle paylaştığımız bugünkü evler haline...
- Çocukluğumuzda, gençliğimizde “çok çalış sınavda başarılı ol, işsiz kalmayacağın bir bölümde oku” telkinlerini, işe başladıktan sonra “çok çalış maaşın artsın, daha iyi bir bölüme geç” sözlerini sıkça duymuşuzdur. Elbette hepimiz iyi bir gelecek...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Ağaç AŞ’de çalışan DİSK/Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-Sen) üyesi işçiler, 5 gün çalışma 2 gün izin haklarının gasp edilmesine karşı işyerlerinde oturma eylemine başladı. İstanbul Silivri’de...
- Almanya’da on binlerce işçinin çalıştığı otomobil üreticisi Volkswagen’de (VW) işçiler 2 Aralık Pazartesi günü uyarı grevleri yaparak taleplerini ve şirketin kitlesel işten çıkarma planlarını protesto etti. IG Metal sendikasında örgütlü yaklaşık 100...
- Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Türkiye’de de dünyada da madenciler, karşı karşıya kaldıkları tehlikelerle, katliamlarla anılır. Oysa madenciler aynı zamanda görkemli eylemlerin, mücadelelerin altına imza atmışlardır, büyük kalkışmaları...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında Grid Solutions, Schneider Elektrik, Hitachi Energy, Arıtaş Kriyojenik ve MESS’ten ayrılan Green Transfo fabrikaları için yürütülen toplu iş sözleşmesi...
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...