Buradasınız
Boykot Var!
İstanbul’dan bir sağlık işçisi
Ben devlet hastanesinde taşeron olarak çalışan bir sağlık işçisiyim. Yeni yılla birlikte yemekhanenin şirketi değişti. Yemeklerin kalitesi oldukça düştü. Birkaç gündür yemekhanede bir hareketlilik olduğunu sezinlemiştim. Bir gün öğle arası geldi ve tam yemeğe çıkacakken iki temizlik işçisi yolumu kesti. Ardından “senin başına bir şey gelse sana kim sahip çıkacak, biz böyle günlerde birbirimize destek olmalıyız” diyerek sohbete başladılar. Ne olduğunu anlamamıştım. Meraklı gözlerle bakıyordum yüzlerine. Meğerse bu yeni şirket 2-3 işçiyi işten atmış üstelik işçi arkadaşların hiçbir hakkını vermeden. Bunun üzerine hastanedeki taşeron işçilerin bir kısmı yemeğe çıkmayarak bu durumu protesto etmeye karar vermişler. Ben de işçi arkadaşlarımın bu haklı protestosuna dâhil oldum. İlk defa böyle bir durumla karşı karşıyaydım ve bu beni çok heyecanlandırdı. İşçilerin gözünden kararlılık okunuyordu. Sonraki günlerde olayın ayrıntılarını öğrenmek için işçilerle sohbet etmeye gittiğimde, çoğu işçinin birbirinden bihaber olduğunu gördüm. Belli ki bu boykot kararı birden bire ve plansız bir şekilde alınmıştı.
Yaklaşık iki hafta boyunca boykotumuz devam etti. Ne olup bittiğini öğrenmek için iki işçinin yanına gittim. Artık yemeğe çıkmaya karar verdiklerini, başhekimin ve onun gibi tuzu kuru yönetici tayfasının protestoya katılmadıklarını, bizi desteklemediklerini dile getirdiler. Bu yüzden de boykotumuzun başarıya ulaşamayacağını düşünüyorlardı. O günden beri boykot yavaş yavaş sönümlenmeye başladı.
İşin aslına bakılırsa biz bir kez daha patronların, yöneticilerin lafına bakarak hiçbir şey olmayacağını düşündük ama başarısız olmamızın tek sebebi örgütsüz olmamızdı. Patronlardan ve onların temsilcilerinden medet ummak boş bir beklenti içine girmekti zaten. İşçiler tarih boyunca kendi haklarını kendileri elde etmişler. Tabi bu haklar örgütlü mücadele ettikleri için elde edilmiş. Hastanede yaşadığım bu durum da akla örgütlülüğün önemini getiriyor. İşçiler özellikle AKP döneminde daha da artan bu ve benzeri sorunlarla karşı karşıya kalıyor, ancak kendi güçlerinin farkına varamadıkları için birleşerek bu sorunların üstesinden gelemiyor. Bizi örgütsüzleştiren patronlar ve onların tayfası, bizim bu durumumuzdan yararlanıyor. Bunun farkına varmalıyız ve işyerlerimizde örgütlü hareket ederek sorunlarımızla baş etmeliyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...