Buradasınız
Adalet Saraylarında Olmayan Adaleti Aramak!
İstanbul/Pendik’ten bir kadın işçi
Her ay yüzlerce işçi iş cinayetlerine kurban giderken acılı aileler sevdiklerinin ardından “adalet” haykırışlarını yükseltiyor. Ama işçi ve emekçiler adalet saraylarında adalet bulamıyor, o büyük adalet saraylarında adalet bir tabeladan ibaret! Sözde adaleti uygulayacağını iddia eden mahkemeler verdikleri kararlarla ocağına ateş düşmüş acılı ailelerin yüreklerini bir kez daha yakıyor, dağlıyor! Ölümlerden sorumlu olanlar, iktidara yakın olanlar, onlarla iş tutanlar mahkemelerde korunup kollanıyor. Bu kişiler için mahkemeler ödül gibi kararlar veriyor. Ve geride kalanlar sevdiklerini kaybetmenin acısının yanında bir de bu kararların getirdiği acının yükünü yükleniyorlar.
Kumriye Eroğlu o acılı annelerden biri. Ve kaybettiği oğlunun ardından yaşanan adaletsizliğe isyan ediyor: “Bu adaletsizlik karşısında nasıl yaşanır, bilmiyorum. Bu kadar çaresiz bırakıldığımız için çok öfkeli ve kızgınım. Egemenlere şöyle diyorum; yok olsun, batsın bu çürümüş, kokuşmuş düzeniniz! Batsın adaletiniz! Hak, adalet, mafyadan, tecavüzcüden, katilden yana! Güzel oğlum, canım çok yanıyor bu adaletsizlik karşısında. Çok özür dilerim Berxo, bir şey yapamadığım için çok özür dilerim. Fırat’ım seni yeniden, yeniden kaybetmiş gibiyim.” Bu acıya, feryada ortak olmamak mümkün mü? Gerçekten batsın, yok olsun bu çürümüş düzeniniz! Bu acılı annenin feryadının nedenini anlatalım.
Fırat 17 yaşındaydı ve Dominos Pizza’da motokurye olarak günde 14 saat çalışıyordu. 4 Nisan 2020’de patronu tarafından, mutfakta çalışan bir kadın işçiyi evine bırakması için yani kuryelik haricinde bir de servis hizmeti vermesi için zorlandı. Üstelik izin gününde gecenin bir yarısı ısrarla evden işe çağrılmıştı. İş arkadaşını evine götürdüğü sırada trafikte kaza geçirerek yaşamını yitirmişti. Fırat sigortasız çalıştırılıyordu ve kaza, kayıtlara iş kazası olarak geçmedi. Ailesinin aylar süren mücadelesi sonucunda ancak Ocak 2021’de iş kazası olarak kayıtlara geçti. Dominos Pizza patronu aileye bir kere bile olsun başsağlığı dilemediği gibi Fırat’ın kazaya kadar çalıştığı günlerin ücretini dahi ödemedi! Fırat’a çarpan araç da çarpma sonucunda arabada hasar oluştuğu gerekçesiyle aileden para talep etti. Bu kadarı bile çürümüşlüğün boyutunu anlatmakta yeterli iken bir kişinin ölümüne neden olan bir kişinin de ağır yaralanmasına sebep olan kişi “dua edin ambulansa haber verdim” diyebilme yüzsüzlüğünü, gaddarlığını gösteriyor. Aile, Dominos Pizza patronuna iş kazası davası açarken, oğullarına çarpan araca da dava açtı. İş kazası davası devam ediyor.
17 Eylülde Fırat’a çarpan araç ile ilgili dava sonuçlandı. Hem dava süreci boyunca hem de dava sonucu çıkan karar mahkemenin, kararını duruşmalar başlamadan önce verdiğini, yargılamanın sahneye koyulmuş bir piyesten öte olmadığını gösterdi. Fırat’a çarpan araçta üç kişi olmasına karşın dava boyunca bir kişi “yargılandı”. Yargılanan kişinin gerçekten direksiyon başında olup olmadığı incelenmedi. Kazanın gerçekleştiği yerden 1 kilometre ötede karakol olmasına rağmen (kaza Tuzla civarında gerçekleşti) davaya Kocaeli karakolundan polisler baktı. Ne tesadüf ki zanlının babası Kocaeli’de bir patron, üstelik Kocaeli’de emniyette ilişkileri olan biri.
Kaza yerine gelen polisler olay yeri tutanağını kaza yapan kişilerin anlattığı gibi kayda geçirdi. Mahkeme acılı ailenin dosyaya eklenmesini istediği belgelerin hiçbirini dosyaya ekletmedi. Mesela, kaza anında Fırat’ın ve iş arkadaşının telefonu ve parası çalındı. Aracı kullanan ve araç içindeki diğer kişilerin alkol ya da başka bir madde alıp almadığı incelenmedi. Zanlı, araç hızının 50 kilometre olduğunu ve aracının ışıklarının yandığını iddia ediyor. Fırat kaza alanından 10 metre uzakta bulunmuştu. Bu hızda giden bir aracın bir kişiyi bu kadar uzağa fırlatması mümkün değil ama kayıtlarda zanlının ifadesi doğru kabul ediliyor. Bölgedeki kamera görüntülerinde aracın ışıklarının yanmadığı görülüyor. Fakat mahkeme kamera görüntülerini dosyaya eklemediği gibi ailenin çarpma hızının tespiti için otopsi talebini de reddetti. Kazadan yaralı olarak kurtulan diğer çalışanın ifadesi narkozun etkisi altındayken alındı ve sonradan ifade vermesine itiraz edildi. Mahkeme ailenin hiçbir talebini kabul etmezken kazaya neden olan kişinin tüm talepleri kabul görüyor. Fırat’ın ölümüne neden olan kişinin avukatı kazada Fırat’ın hatalı olduğunu iddia ederek, geldiği yöndeki kamera görüntülerini istedi. Fakat görüntülerde Fırat’ın hatalı bir durumu olmadığı gibi kurallara uyarak motosikleti kullandığı görülüyor. Mahkeme taraflı tutumunu sürdürerek Fırat’ın ölümüne neden olan kişiye iki buçuk yıl hapis cezası verdi ve bu cezayı da para cezasına çevirdi. Gencecik bir insan hayatının bedeli iki buçuk yıl karşılığı para! Şimdi bu cinayeti işleyenlere mi yoksa bu cinayete rağmen bu kararı verenlere mi kızalım? Bu düzende eğer mülksüzsen, eğer işçi sınıfının bir parçasıysan o zaman bu kararları verenler için hayatının kıymeti işte bu kadar! Adaletsizliklerin üstünü sarayları büyüterek örtüyorlar.
Katili, hırsızı, tecavüzcüyü, dolandırıcıyı ve mafya babasını koruyup kollayan mahkemeler, hakkını arayan, alanlara çıkan, iktidarın aleyhine twit atan kişileri çok daha uzun yıllara mahkûm ediyor. Bu düzende egemenlerin işçi ve emekçilere sunduğu “adalet” işte budur! Çocuklarımızın gülüşlerini solduran, anneleri acıya boğan bu adaletsiz düzene karşı bir araya gelerek, çocuklarımız için gerçekten adaletin hâkim olduğu bir dünya yaratmalıyız. Bunu Fırat gibi tüm güzel çocuklarımıza borçluyuz.
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.