Buradasınız
Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 10’uncu duruşması 13 Aralıkta Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Savcılık, tutuklu 4 sanığın adam öldürme fiilinden müebbet hapsine ve suçun olası kastla işlendiğine işaret ederek 43 kez 20 yıldan 25 yıla kadar hapsine, seçme ve seçilme haklarından mahrumiyetine, tutuksuz yargılanan 19 sanığın ise bilinçli taksirle birden fazla kişiyi öldürme suçundan cezalandırılmasına dair mütalaasını sundu. Duruşma sanıkların tutukluluk halinin ve adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilerek 20 Ocak 2025’e ertelendi.
Savcılık mütalaasında öne çıkarılan hususlar kazanın göz göre göre geldiğini bir kez daha ortaya serdi. Mütalaada maden ocağındaki havalandırmanın iyileştirilmesine yönelik yeterli yatırım ve iyileştirme projeleri geliştirilmediği söylendi. TTK’ya bağlı ocaklarda metan drenajı uygulaması yapılmadığı ve bu durumun, yetersiz ve etkisiz havalandırma ile birlikte, meydana gelen kazanın temel nedenlerinden biri olduğu ifade edildi. Madende biriken ve metan gazıyla birleştiğinde patlamanın etkisini arttıran kömür tozuna karşı yeterli önlemlerin alınmadığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan denetlemelerin yetersiz olduğu, eksik personelle çalışıldığı ve acil durum tatbikatlarının yeterince yapılmadığı belirtildi.
Duruşma sonrasında aileler ve avukatları adliye önünde açıklama yaptı. Aileler adına konuşan Avukat Derviş Emre Aydın davanın başından beri katliamın tüm sorumlularının yargılanmasına dair taleplerini yineledi. Aydın, TTK Genel Müdürlüğü düzeyindeki yöneticiler hakkında önce soruşturma izni verilmediğini, gelinen süreçte talepleri doğrultusunda soruşturma açılan sanıkların ise haklarında iddianame düzenlemesinin önünde herhangi bir engel olmadığı halde hâlâ iddianame düzenlenmediğini söyledi. İlk soruşturma aşamasında, katliamdan sonra madenin sanıkların kasıtlı hareketleriyle hatalı şekilde kapatıldığını ve keşif için uygun olmayan bir ortam yaratıldığını söyleyen Aydın, bu durumun şimdi de keşif yapılmasının önüne geçtiğini belirtti. Dosyanın yeterince inceleme yapılmadan karar aşamasına getirilip kapatılmak istendiğini vurgulayan Aydın tüm kamuoyuna davayı takip etme çağrısı yaptı.
Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...