Buradasınız
Amasra Maden Katliamı Davasının İlk Duruşması Görülüyor
14 Ekimde Bartın Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı madende gerçekleşen patlamanın ardından 41 işçi hayatını kaybetmiş, 10 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022’de, bir işçi de patlamadan 173 gün sonra 5 Nisan’da yaşamını yitirmişti. Bartın Amasra katliamı davasının dört gün sürecek olan ilk duruşması 25 Nisan’da Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Amasra maden katliamında bilirkişilerin ön raporunda havalandırmanın yetersiz olduğu, 476 işçinin yapacağı işin 166 işçiye yaptırıldığı, işyeri hekimi bulunmadığı, eksik sayıda mühendis bulunduğu, iş güvenliği eğitimi ve tatbikatlarının yetersiz kaldığı, kömür tozu yangınına karşı önlemlerin yetersiz olduğu açığa çıkmıştı.
Patlama sonrası 8’i tutuklu olmak üzere 23 sanığın yargılanmasına karar verildi. Davada Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında “olası kastla öldürme” suçundan 1080 yıla kadar, 4’ü tutuklu 19 sanık için ise “bilinçli taksirle öldürme” suçundan 18 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ancak bunlarla birlikte yargılanması gereken sorumlu TTK yetkilileri iddianamede yer almıyor. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı, TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ve TTK Genel Müdür Yardımcısı Ercan Gebeş ile birlikte 9 TTK ve Bakanlık yetkilisi hakkındaki soruşturmayı, patlamayla ilgili yürütülen soruşturmadan ayırmaya karar vermişti. Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, madenin bağlı olduğu Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Kazım Eroğlu ve diğer TTK yetkilileri hakkında talep edilen soruşturma izni hakkında bekleme kararı vermişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise savcılığın iki başmüfettiş hakkındaki soruşturma izni talebini reddetmişti. Bakanlık, başmüfettişlerin “herhangi bir kusur ve sorumluluğu olmadığını” savunurken, acılı aileler ve avukatlar asıl sorumluların yargılanmasını istiyorlar.
25 Nisan’da ilk duruşması başlayan ve 28 Nisan’a kadar devam edecek olan dava öncesi adliye önünde toplanan yaşamını yitiren madencilerin acılı aileleri ve avukatları bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasında çeşitli siyasi parti temsilcileri ve sendika yöneticileri de hazır bulundu. Açıklamada madende gerçekleşen patlamanın göz göre göre geldiği ve “kader değil katliam” olduğuna dikkat çekildi. Asıl sorumluların yargılanması gerektiği de vurgulandı.
Katliamda kardeşi Yener Saygın’ı kaybeden Ayşe Saygın Hatırnaz burada yaptığı konuşmada: “92 gündür içim yanıyor. Ağlıyorum, ağlıyoruz, yanıyoruz. Bugün hak için, adalet için buradayız. İçimizin yangınını biraz olsun söndürebilmek için buradayız. Bütün aileler, hepimiz buradayız. Bizim yangınımız bugün başlayacak. Bugün uzun bir yolculuk olacak. Herkesi burada görmek istiyoruz. Herkes bizi bizimle olsun. Adalet bizimle olsun artık, hak bizimle olsun” diyerek adalet arayışlarını dile getirdi.
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan şöyle konuştu: “43 canımızı yitirdik, göz göre göre ölüme gönderildi. Haftalar, günler önce ilgili kurumlar uyarılmasına rağmen, burada ‘hadi hadi’ düzeni devam etti. Grizu patlaması sonucunda 43 canımızı, arkadaşımızı kaybettik. Bu ülkede en ucuz işçilerin hayatı, en düşük maliyetli olan şey işçilerin yaşamıdır. Orada güvenlik önlemleri alınsaydı, kotun altına inilmesiydi, gerekli uyarılara kulak asılsaydı bugün arkadaşlarımız aramızda olacaktı.” Aslan, konuşmasında davanın takipçisi olacaklarını vurguladı.
Bartın Eğitim-Sen Şube Başkanı Sedat Bora da şunları dile getirdi: “Aslında bir facia, bir katliam, bir cinayete varan patlamanın sonucunda ailelerimizin adalet sürecini hep beraber takip etmek için buradayız. Adalet istiyoruz. Son 20 yıldır Türkiye’de adaletin nasıl çalıştığının da farkındayız. Son süreçte adaletin yerini bulması için hep beraber burada davayı takip edeceğimizi, bu sürecin takipçisi olacağımızı hep birlikte deklare ediyoruz.”
Geniş “güvenlik” önlemleri altında kimlik sorgulaması yapıldıktan sonra başlayan duruşmada iddianame okundu. 195 sayfalık iddianame okunduktan sonra mahkeme heyeti sonrasında sanıkların ifadelerini almak üzere duruşmaya ara verdi. Tutuksuz sanıklar salondan çıkarken acılı aileler isyan etti. Hayatını kaybeden Deniz Baykal’ın eşi Meltem Baykal, “Hadi kaldır kafanı bak gözüme bak. Cesaretin varsa bak gözüme. 3 yetimim var. Baba baba diyor. Babasını getir. 5 dakika getir, trilyon mu istiyorsun vereyim. 5 dakika kocamı getir” diyerek isyan etti.
Ölen işçileri suçlamaya çalışıyorlar
Daha önce Soma’da, Hendek’te ve benzeri işçi katliamlarında olduğu gibi Amasra katliamında da gerçek sorumlular, işçilerin göz göre göre ölümüne sebep olanlar patlamadan işçileri sorumlu tutmaya çalışıyorlar.
Tutuklu sanık TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir savunmasında “Lağım atıldıktan sonra bir acele ya da bekleme ile ilgili sıkıntılar patlamaya neden olmuş olabilir. Çünkü lağım atıldıktan sonra yarım saat beklemek gerekiyor yönetmeliklere göre” diyerek işçilerin lağım attıktan sonra beklemediğini iddia etti. Aileler Özdemir’in işçileri suçlayan sözlerine tepki gösterdiler. Duruşmanın ikinci gününde (bugün) bu sefer sanık avukatlarından birinin “Belki de kazaya sebebiyet veren eylem oradaki işçilerden birinin eylemidir” ifadesi yine ailelerin tepkisiyle karşılaştı.
Gübretaş’ta Grev Kararı Asıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...